Saatler ilerliyor umut tükenmiyor

Kahramanmaraş depreminin üzerinden 1 hafta geçti. 10 ili yıkan depremin bilançosu ağır oldu. Can kaybı ve yaralı sayısı arttı. Umutlu bekleyiş ise hala sürüyor. Enkaz altında kalan vatandaşların çıkarılması adına arama, kurtarma faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. Soğuk havaya, geçen zamana rağmen, arama kurtarma ekipleri 1 kişiyi bile canlı kurtarmanın derdini taşıyor. Konya'dan giden İHH'nın arama ve kurtarma ekibi de yorgun ve uykusuz bir şekilde çalışmaya ara vermiyor.  

9 AYLIK BEBEĞİ ORTALARINA ALMIŞLARDI, HEPSİ ÖLDÜ

Konya İHH Arama Kurtarma Ekibi Sorumlusu İsmail Koru, deprem haberini duyar duymaz yola çıktıklarını aktardı. Depremin yıkıcı etkisinin fazla olduğu Nurdağı'na ekip olarak geldiklerini ifade eden Koru, “İlk geldiğimiz gün, her yer yıkıntı içerisindeydi. Binaların büyük çoğunluğu yıkılmıştı” dedi. “Vatandaş ilk etapta çok mağdurdu. Ciddi bir karmaşa söz konusuydu” diyen Koru, “Gelir gelmez afet koordinasyon merkezine ulaştık. AFAD yetkilileri, enkazda yakınlarının kurtarılmasını bekleyen bir kişinin numarasını verdi. İletişime geçtik. Direkt, enkaz bölgesine geldik. 1 kişi var dediler. O vatandaşın etrafındaki yığıntıları aldık. Etrafı genişlettik. Vatandaş, çok zor nefes alıyordu. Kurtardık o kişiyi ve ambulansa bıraktık. Tekrar koordinasyon merkezine gittik. Bir görev daha aldık. Gittiğimiz enkazda canlı olduğunu, ses geldiğini söylediler. Çalışmalarımızı yaptık. Uzun sürdü. 4 kişiyi cansız şekilde bulduk. Birbirine sarılmış vaziyetteydi hepsi. 9 aylık bir bebeği araya almışlar. Babaları dışarıdaydı. Perişan etti bu görüntü bizi” şeklinde konuştu.  

ÇALIŞTIĞIMIZ APARTMANDA GÜNDE 6-7 CANSIZ BEDEN ÇIKIYOR

Daha sonra bir görev daha aldıklarını da kaydeden Koru, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir Beyefendi, kız kardeşinin ve ailesinin enkaz altında olduğunu söyledi. Oldukça riskli bir yapıydı. Çalışmanın zor olduğu bir yerdi. Hemen çalışmalara başladık. Gerekli yerleri açtık. Maalesef ailenin cansız bedenine ulaştık. 4 kişinin cansız bedenini çıkardık. Şimdi de büyük bir apartmanda görev yapıyoruz. Nilüfer Apartmanı'nda. 24 daire var bu apartmanda. Altında da bir dükkân var. Çoğu birbirinin akrabasıymış bu apartmanda yaşayanlar. 3 gündür burada çalışıyoruz. Günde maalesef 6-7 cansız beden çıkıyor apartmandan. Çalışmalarımız devam ediyor. 2 katı kaldırmış vaziyetteyiz.” 

ÇOĞU İNSAN DEPREME UYKUSUNDA YAKALANDI

Daha önce hiç deprem faaliyetine katılmadığını, sel ve orman yangınlarındaki çalışmalarda yer aldığını hatırlatan İsmail Koru, “Nurdağı'nda gerçekten çok üzücü ve vahim bir tablo var. İlk deprem gece saatlerinde meydana geldi. Birçok vatandaş depreme yatak odasında, uykudayken yakalandı. Biz, çoğu insanın cesedine, canlı haline yatak odalarında ulaştık. Gerçekten çok zor. Anlatılması güç bir süreci yaşıyoruz. Cansız bedenleri çıkardıkça üzülüyor, bir insanın kurtarılmasına vesile olunca mutlu oluyoruz. Dışarıda yakınlarını bekleyen insanların hali, bizi daha da üzüyor. Bebeklerin kıyafetlerini, yiyeceklerini, eşyalarını ve oyuncaklarını gördükçe içimiz yanıyor” dedi. 

YAŞAM ÜÇGENİ VE YETERLİ OKSİJEN ÖNEMLİ

Allah'tan umudun kesilmeyeceğini dile getiren Konya İHH Arama Kurtarma Ekibi Sorumlusu İsmail Koru, 72 saatin sonunda birçok insanın enkazdan canlı çıkarıldığına şahit olduklarını söyledi. Göçüğün altında kalan vatandaşın hangi boşlukta ve hangi pozisyonda olduğunun önemine değinen Koru, şu cümlelerle konuşmasını sonlandırdı: “Yaşam üçgeni içinde kalmış ve yeterli oksijen alabiliyorsa, enkaz altından sağ çıkma ihtimali yüksek insanların. Saat ilerlese de umutluyuz, umutlu olmak zorundayız. Evet, ölü sayısı fazla. Ben, çalışmalardan ve internet aksaklıklarından ötürü genel tabloyu takip edemiyorum. Ancak bizim Nurdağı bölgesinde çok sayıda hayatını kaybetmiş insan var. Sarsıntı bir anda olduğu için binalarda çökme çok. Bu durum da ölümleri artırdı. Yataklarından dahi kalkamadan enkazın altında kaldı insanlar. Hala enkaz altında kalan vatandaşlar var. Çalışmalar uzun sürecek görünüyor. Ne kadar sürerse biz buradayız. Ekibimiz oldukça kuvvetli. 'Acaba bir canlıya daha ulaşabilir miyiz' aşkıyla çalışıyor ekibimiz. Hava çok soğuk, şartlar zor.” 

EMRE ÖZGÜL