Saadet Partisi adayları cepsiz ceket giydi

Saadet Partisi adayları cepsiz ceket giydi

Saadet Partisi Aday tanıtımı ve kampanya lansmanı toplahtısı Ankara ATO Congresium’da başladı.

Saadet Partisi Aday tanıtımı ve kampanya lansmanı toplahtısı Ankara ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, salondaki partililierin alkışları eşliğinde salona girdi. Daha sonra partinin seçim müziği ve “Dürüst olmak Gerekirse” sloganı ile gerçekleştirilecek kampanya içeriği tanıtıldı.

Programda, kampanya simgesi ceket tanıtıldı. Temsili olarak Genel Başkan Temel Karamollaoğlu 5 belediye başkan adayına cepsiz ceket giydirdi.

adsiz-010.jpg

Aday tanıtım programında 10 Konya ilçe belediye başkan adayı da açıklandı. Konya’dan açıklanan adaylar şu şekilde: “Selçuklu - Kenan Özcan, Ereğli - Nazım Seyhan, Akşehir - Mustafa Karakaş, Cihanbeyli - Mehmet Satılmış, Beyşehir - Mustafa Acar, Çumra - Abdullah Uysal, Sarayönü - Ziya Tokgöz, Kadınhanı - Hüseyin Aydoğdu, Taşkent - Mehmet Aydın, Akören - Mustafa Perihan”

Toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Yarım asırlık yürüyüşün son temsilcisi Saadet Partimiz tertemiz mazisi ile milletimizin karşısına çıkmaya hazırdır. Ocak ayı Milli Görüş için önemli bir aydır. İki önemli atılımımız bu ay içinde cereyan etmiştir. Tam 50 yıl önce 54. Hükümet Başbakanı Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız bağımsızlar hareketi 1969 yılında başlatmıştır. Diğer tarihi an ise Milli Görüş’ün ilk partisi Milli Nizam Partisi bu ayda kurulmuştur. Bizler 1969’ta ne dedi isek 2019 yılında da, bugün de aynısını söylüyoruz” dedi.

DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEDİK

Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ilk yola çıktığımızda ilk siyasal manifestomuzu yayınladığımızda ne demişiz; Yüksek ahlak ve fazileti esas alacağız. Her zaman hakkı üstün tutacak, iyiliği yüceltmenin kötülüğü yok etmenin mücadelesini vereceğiz. Topluma adalet ve selamet getirmeyi gaye edineceğiz. Tek taraflı bir kalkınma olamaz. Manevi kalkınmanın yanında maddi kalkınmaya da öncelik verecektir. Teknikte taklitçilikten kurtularak, her tarafta üretim ve icatçı bir kalkınmayı öncelik edinecektir. Milli ve manevi değerlere halel getirmeden hareket edeceğiz. Maddi ve manevi kalkınma hareketlerinin isabetli bir sentezini yapacak, tüm insanlığa ışık tutacağız. Dikkat ederseniz bugün de aynı şeyleri tekrarlıyoruz. Hak adalet hukuk, üretim, liyakat, kalkınma diyoruz. önce ahlak ve maneviyat diyoruz. Şahsiyetli bir dış politika diyoruz. Düşmanlaştırma ve kutuplaşma değil, kardeşlik ve kucaklaşma diyoruz. Bugüne kadar duruşumuzdan taviz vermedik. Yolumuzdan dönmedik. Makama konjektüre göre hareket etmedik. istikrar görmek isteyenler bu salona baksınlar. Bu salonda yolundan dönmeyenler var. Bu salonda inanmış kadrolar var. Biz Türkiye’nin sigortası ve teminatıyız. 50 yıl önce aşk, azim ve kararlılıkla, bir kez daha besmelemizi çekiyor, kollarımızı sıvıyor ve işe koyuluyoruz. Rantı değil, insanı esas alan, dürüst belediyecilik anlayışını Türkiyemiz’e hakim kılacak kadroları milletimizle buluşturuyoruz.”

dx5zrskwsainggq.jpg

RUH ÇAĞIRMAKLA 94 RUHU GERİ GELMEZ

“Elbette her seçim önemlidir. Ancak 31 Mart seçimleri içinde bulunduğumuz şartlar dikkate alındığında daha da büyük tarihi önem taşımaktadır” diyen Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu seçimde Sadece belediye başkanlarını seçmeyeceğiz. Bir oyla sadece yerel yönetimleri değil, Türkiye’nin yolunu ve istikametini belirleyeceğiz. Sadece şehirlerimizin değil, tüm ülkenin geleceğine kara vereceğiz. Otoriterleşen bir Türkiye mi demokratikleşen bir Türkiye mi, ötekileştiren mi bütünleştiren bir Türkiye mi, rantı esas alan mı hakkaniyeti esas alan bir Türkiye mi, bir rahiple adaleti, bir twitle ekonomisi sarsılan bir Türkiye mi, yoksa adaleti, ekonomisi, teknoloji ve demokrasisi ile tüm dünyaya örnek olan bir ülke mi, işte buna karar vereceğiz. Gezmişe baktığımızda Türkiye’de belediyeciliği 3 döneme ayırabiliriz. Birinci dönem hem çalıyorlar, hem çalışmıyorlar dönemi idi. Sokaklar çöpten, çamurdan geçmiyordu. Yandaşlar, yalakalar belediye imkanlarından yararlanabiliyordu. İkinci dönemde çalıyorlar ama çalışıyorlar dönemi geldi. Yolsuzluk ve yalakalık devam ediyordu ama. Milletimizi rahatlatan birtakım hizmetler olsa da her icraatın altından yolsuzluk ve rüşvet çıkıyor. 31 Mart seçimleri ile yeni bir dönem başlayacak. Tıpkı 94 ruhunda olduğu gibi çalmadan çalışan, dürüstlüğü şiar edinen bir anlayış hakim kılınacak. Ancak, son zamanlarda birtakım garipliklere şahit oluyoruz. Bizim bu söylediklerimizin aynısını iktidar partilileri de söylüyor. 94 ruhuna döneceklermiş. ama bir türlü anlayamıyorlar ki ruh çağırmakla ruh geri gelmez. Sizin Milli Görüş saflarında iken belediyecilik yaptığınız günler ile bugünkü anlayışınız arasında dağlar kadar fark var. 94 ruhu ancak ;Milli Görüş zihniyeti ile gelir. Hizmet ve başarının temelinde kişiler değil, zihniyet yatar. Hakkı üstün tutanlar, ibadet anlayışı ile çalışanlar, ülkesine büyük hizmet yaparlar. Milli Görüşçüler hep iyi işler yapar çünkü temelimizde dürüstlük var. İsraf değil üretim yaparlar, kibir değil tevazuludurlar.”

RÜŞVET ALAN DA VEREN DE MEMNUN ANLAYIŞI GELDİ

Genel Başkan Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Milletimize soruyorum. Geçmiş 50 yıllık tarihimizde kısa dönemlerde iktidar olduk. En önemli bakanlıkları yönettik. 1999-2004 arası belediyelerde kaldık. Bakanlarımız, başkanlarımız hakkında bir tane usulsüzluk veya şaibe duydunuz mu. Bir tane yolsuzluk imasına şahit oldunuz mu? Hayır Hayır hayır. Aksine yolsuzluğu, kayırmayı tarihe gömdük. Yerelde iktidara geldiğimizde ilk işimiz, belediyeler de rüşvet alan da veren de melundur anlayışını hakim kıldık. Bazı arkadaşlarımız belediyenin girişine bu sözü levha asarak teyit etti. Maalesef bugün manzara ortada. üzülerek ifade ediyoruz ama yerine şimdi rüşvet alan da veren de memnun anlayışı geldi. Belediyecilikte durumumuz, helalin adı kaldı, onu gören yok, haram kapışıldı, hala doyan yok. Bu söylediklerimizi kuru birer seçim vaadi zannedenler, geçmişimize göz atsınlar yeter. Biz harama tevessül etmeyen bir anlayışa mensubuz. Belediye başkanlıklarımızı kazandığımızda ilk işimiz rüşvet alan da veren de melundur anlayışını hakim kılacağız. Yolsuzluğun, usulsüzlüğün kökünü kazıyacağız. yandaş belediyeciliğinden vatandaş belediyeciliğine geçeceğiz. Çalmayacağız, çaldırmayacağız. Çalmadan çalışılacağını göstereceğiz. Yerelde sanayileşmeye öncülük edeceğiz. Göç veren illere güç kazandıracağız. Stres şehirleri değil, huzur şehirleri inşa edeceğiz. 31 Mart’tan sonra iktidara geldiğimiz belediyelerde şu prensipleri kesintisiz uygulayacağız. İşi ehline vereceğiz. ‘Yandaş olmadığım için işe alınmadım ‘ denilmeyecek. Partizanlık yapmayacağız. Kapalı kapılar ardında iş görmeyeceğiz. Kapımız her zaman açık olacak. Şeffaf ve denetlenebilir olacağız. Adil olacağız. Yolsuzluk ve israfa geçit verilmeyecek. Kayırmacılık yapılarak ihaleler yandaşlara verilmeyecek. Lüks ve şatafata harcanan paraları halkımıza aktaracağız. Tüm hizmetler şehrin öncelik ihtiyacına göre hazırlanacak. Şehirlerin dokusu korunacak. Betonlaşma zihniyetine yer vermeyeceğiz .Dikey yerine yatay mimariyi uygulayacağız. Yöresel kaynakları harekete geçireceğiz. Burs ve desteklerle çocuklarımızın ikinci ailesi olacağız. Üniversitelerimizi değer haline getireceğiz. Aile mefumunu yükselten bir anlayış ortaya koyacağız. Sokak hayvanları konusunda özel projeleri devreye sokacağız. Söz veriyoruz, iklim dostu bir belediyecilik yapacağız. İstihdam dostu bir belediyecilik anlayışını inşa edeceğiz. Belediyecilik sadece asfalt ve kaldırım değildir. üretimle ilgili birçok sektörde müteşebbislerimize öncülük edilebilir. Çocuk, engelli, aile, emekli dostu bir belediyecilik anlayışını hakim kılacağız.”

SANAYİYİ BİTİRDİNİZ TARIM VE HAYVANCILIK İFLAS ETTİ

AK Parti’nin artık miadını doldurduğunu ifade eden Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’ye vereceği hiç bir şey kalmamıştır. Artık iktidar yorgundur. Türkiye’yi de yoruyor. Yapacağı hiçbir vaadin karşılığı yoktur. Her seçim öncesi yaptıkları gibi algı operasyonlarına başvuruyorlar. Sınırlarımızda operasyon var. Dış güçler var. diyorlar. Biz diyoruz ki bugün en büyük operasyonu AK Parti kendisi yapıyor. 16 yıldır bu ülkeyi siz yönetmediniz mi? İstediğiniz atamayı yapmadınız mı? Tüm mali imkanları siz kullanmadınız mı? Hükümet bütçelerini siz yapmadınız mı? İstediğiniz yasayı değiştirdiniz, kararnameyi değiştirdiniz, istediğiniz kişiyi görevden aldınız, göreve getirdiniz. Hiç kusura bakmayın. Kendi acizliğinizi, mağdur edebiyatı ile örtemezsiniz. Operasyon var diyerek, dış güçler diyerek milleti kandıramazsınız. Ülkenin başına gelen en büyük operasyon sizsiniz. Adatleti dumura siz uğrıttaınız. Hukuka güven kalmadı. Sanayiyi bitirdiniz. Tarım ve hayvancılık iflas etti. Kendiniz için çalışanları yücelttiniz. Bürokrasiyi darmadağın ettiniz. Kurumları bitirdiniz. Plansız projelerle şehirlerin dokusunu ve ruhunu yok ettiniz. Değerlerimizi tükettiniz. Bu millet artık sözlerin arkasını anlamaya başladı. Gerçekleri yaşıyor. Bozulan düzenin alternatifiyiz.İktidar partisi korku üretiyor. Her konuda sınıfta kaldıkları için milletimizi korkutarak oyları muhafaza etmeye çalışıyorlar. Ülkemizin bekası gider, başörtülüler sokakta yürüyemezmiş. ‘Hadi oradan’ diyoruz. Bu ülkenin beka sorunu var diyenler, ülkenin bekasını bizzat tehlikeye atanlardır. ülkenin beka sorunu yoktur. AK Parti’nin tükenmişlik sorunu vardır. ülkemizin yeni bi dönüşüme ihtiyacı vardır. 31 Mart seçimleri bunun için tarihi bir fırsattır. İnşallah 1 Nisan sabahı yeni bir Türkiye’ye uyanacağız.”

ÖTEKİLEYİCİ OLMAYACAĞIZ

İlk olarak söz alan Saadet Partisi Seçim Karargah Başkanı Fatih Aydın “Tarihi bir seçimin arefesindeyiz. Çalışma süremiz 63 gün. Tarihte bulamayacağımız 63 günü yaşayacağız. Bu günleri en verimli şekilde, programlı ve planlı bir şekilde yapacağız. Hedeflediğimiz sonuca ulaşmak için disiplin ve ciddiyetimizden taviz vermeyeceğiz. Kucaklayıcı olacağız. Ötekileyici olmayacağız. Birlikte konuşacak, birlikte hareket edeceğiz ve birlikte başaracağız. Tahrik edileceğiz ama tahriklere kapılmayacağız. Kin, nefret ve tartışma ortamlarından uzak duracağız. Sevgimiz elbet galip gelecektir. Sandıklara hep birlikte sahip çıkacağız. Son gün çalışmak için bugün çalışmak durumundayız. Çalışmalarımıza herkesi davet edeceğiz” dedi. Aydın, konuşmasının devamında, “Biz madden ve manen çalışacağız. Daha güçlü bir seçim çalışması için bugün burada bir kampanya başlatıyoruz. Daha iyi ve etkili bir çalışma için herkes partimiz için bin TL destek verecek. İmkanı olanlar kendileri, olmayanlar, eş dost, akraba ve çevrelerinden bin TL toplayarak partimize verecek. Kuruşlarımızın altın olduğu günleri yaşıyoruz. Bugün vermenin kıymetli olduğu günleri yaşıyoruz. Türkiye 1 Nisan sabahı yerel yöneticilerde dürüstlüğü, liyakatı, şeffaflığı, liyakati ile ön plana çıkacak Saadet iktidarı ile uyanacaktır” ifadelerine yer verdi.

 

Saadet Partisi Tanıtma Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “50. yılında Milli Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi olarak meydana çıkıyoruz. Her kapıyı tek tek çalışıp oy isteyeceğiz. Hazırladığımız kampanya tarihe geçecek, üniversitelerde siyasal strateji olarak okutulacaktır. üzerimize düşen görev, kampanyamızın bir bütün olarak görülmesi, strateji dışına çıkılmamasıdır. Bir kampanyayı güçlendiren şey, o kampanyaya olan sadakattır. Türkiye tarihinde bu kadar fazla kararsız seçmenin olduğu bir dönemdeyiz. Türkiye’yi içinde bulunduğu bunalımdan biz çıkaracağız. Gerginlik değil, tebessüm dağıtacağız. Milletimizin ellerine ve ayaklarına vurulmuş zincirleri biz sökeceğiz. Birileri gönül belediyeciliği vurgusu yapıyor. Bir gönlümüz kaldı kaptırmadığımız, onu da size kaptırmayacağız.”

dx52msvwsaadbxv.jpg

merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum