Ramazan Ayı -1-
Müjde müminler size, ihsan-ı Rahmandır gelen.
Şanına ta'zım edin, mah-ı ğufrandır gelen.
I'di ekber her günü, kadr-i mübarek her gece,
Ehl-i imana ne mutlu, lütfu sübhandır gelen.
Şairin bu sözlerle değerini haber verdiği Ramazan Ayı, gerçekten Allah nezdinde çok kıymetli ve şerefli bir aydır. Ayların sultanı, Allah'ın ayı, bereket ayı, rahmet ayı, mağfiret ayı, Kur’an ayı gibi isimlerle zikredilen bu ay, müminlerin tövbe edip bütün günahlarını affettirebilecekleri, huzur ve saadete erebilecekleri, yeniden doğmuş gibi amel defterlerini bembeyaz hale getirebilecekleri bir aydır. Allah'ın en büyük fırsatlarından ve lütuflarından biridir.
Nitekim Rasülullah (s.a.v.) bir cuma günü hutbeye başlamadan kısa aralıklarla üç defa "Amin" der. Namazdan sonra arkadaşları bunun sebebini sorunca, O büyük insan şöyle cevap verir: Minbere yöneldiğimde Cebrail bana geldi ve: "Senin mübarek isimlerinden birisini duyduğu halde, kibrinden dolayı, sana salât ve selâm getirmeyenlerin burnu sürtülsün" dedi ben Amin dedim. İkinci adımımı atınca, yine Cebrail: "Kim anne ve babasına veya bunlardan birine, ihtiyarlıklarında yetişirde onlara vereceği hizmet, göstereceği hürmet ve ta'zimden dolayı, Allah'ı memnun edip kendini affettiremezse burnu sürtülsün" dedi bende Amin dedim. Üçüncü adımımı atınca yine Cebrail bana: "Kim Ramazan ayına yetişirde O ayın rahmet ve bereketinden faydalanamayıp kendini Allah'a affettiremezse burnu sürtülsün" dedi ben de Amin dedim. (1)
Ramazan Ayı: Oruç tutanların uykusuna nafile, nafile ibadetlerine farz sevabı, farzlarına 70 farz sevabı verilen bir aydır. Normal günlerde yapılan bir hayır ve hasenata 10 sevap verildiği halde, Ramazan ayında 700 misli (2) veya daha fazlasının verileceğini Allah'ü Zülcelâl bizlere müjdelemiştir.
Ramazan ayının birinci gününden itibaren Cenab-ı Allah şöyle nida ettirir: "Tövbe eden yok mu kabul edeyim. İstiğfar eden yok mu bağışlayayım. Affını isteyen yok mu affedeyim. Dua eden yok mu kabul edeyim. Derdine şifa isteyen, belalarının ve musibetlerinin def'ini isteyen yok mu, isteklerini yerine getireyim…” (3)
Ramazan ayı: Cenab-ı Hakk'ın Cennetin baş meleği Rıdvan'a: "Cennetin kapılarını sonuna kadar aç", Cehennemin baş bekçisi Malik'e de: "Cehennemin kapılarını tamamen kapa" meleklere de "Yeryüzündeki şeytanları bağlayın ki, kullarımı saptırmasınlar" diye emir verdiği mübarek bir aydır.
Ramazan ayı: Orucuyla, iftarıyla, seheriyle, sahuruyla, teravihiyle, mukabele ve vaazlarıyla, hayır ve hasenatlarıyla… müminleri lâhûti âlemlere uçuran, bedii zevklere gark eden, ruhsal itminana ulaştıran, manevi zevk ve heyecanla ürperten, mana ummanında ak ve pak eyleyen, kısaca insana Eşref-i Mahlukat olduğunun zevk ve manasını hissettiren kudsi bir aydır.
Ramazan ayı: "Yaratan Rabbinin adıyla oku" (4) nidasıyla, karanlık ufukları nura boğan, paslanmış kulakları, perdelenmiş gönülleri, sulanmış beyinleri, dumura uğramış dimağları, kilitlenmiş kalpleri hidayete açan, insanlığın şifa kaynağı, ilim ve esrar hazinesi Kur'an-ı Mübin’in indiği aydır.
Ramazan ayı: İçinde bin aydan yani 83 seneden daha hayırlı, daha faziletli, ihya edildiği takdirde bütün cürüm ve isyanların affedileceği müjdelenen Kadir Gecesi’nin bulunduğu bir aydır.
Bu ayın kıymetini fazla söze gerek kalmadan Allah Rasülünden dinleyelim: "Ümmetim ramazan ayının kadr ü kıymetini gerçek manada bilseydi, bütün senenin Ramazan olmasını isterdi.”
Değerli okurlarım. Hepinizin Ramazanını tebrik eder, Cenab-ı Allah'tan Alem-i İslâm için hayırlara vesile kılmasını niyaz ederim.
1- İbni Hıbban Sahihinde rivayet etmiştir.
2- Bakara Sûresi 261
3- Et-Tâc, c. 2, s. 107.
4- Alak Sûresi 1.
Şanına ta'zım edin, mah-ı ğufrandır gelen.
I'di ekber her günü, kadr-i mübarek her gece,
Ehl-i imana ne mutlu, lütfu sübhandır gelen.
Şairin bu sözlerle değerini haber verdiği Ramazan Ayı, gerçekten Allah nezdinde çok kıymetli ve şerefli bir aydır. Ayların sultanı, Allah'ın ayı, bereket ayı, rahmet ayı, mağfiret ayı, Kur’an ayı gibi isimlerle zikredilen bu ay, müminlerin tövbe edip bütün günahlarını affettirebilecekleri, huzur ve saadete erebilecekleri, yeniden doğmuş gibi amel defterlerini bembeyaz hale getirebilecekleri bir aydır. Allah'ın en büyük fırsatlarından ve lütuflarından biridir.
Nitekim Rasülullah (s.a.v.) bir cuma günü hutbeye başlamadan kısa aralıklarla üç defa "Amin" der. Namazdan sonra arkadaşları bunun sebebini sorunca, O büyük insan şöyle cevap verir: Minbere yöneldiğimde Cebrail bana geldi ve: "Senin mübarek isimlerinden birisini duyduğu halde, kibrinden dolayı, sana salât ve selâm getirmeyenlerin burnu sürtülsün" dedi ben Amin dedim. İkinci adımımı atınca, yine Cebrail: "Kim anne ve babasına veya bunlardan birine, ihtiyarlıklarında yetişirde onlara vereceği hizmet, göstereceği hürmet ve ta'zimden dolayı, Allah'ı memnun edip kendini affettiremezse burnu sürtülsün" dedi bende Amin dedim. Üçüncü adımımı atınca yine Cebrail bana: "Kim Ramazan ayına yetişirde O ayın rahmet ve bereketinden faydalanamayıp kendini Allah'a affettiremezse burnu sürtülsün" dedi ben de Amin dedim. (1)
Ramazan Ayı: Oruç tutanların uykusuna nafile, nafile ibadetlerine farz sevabı, farzlarına 70 farz sevabı verilen bir aydır. Normal günlerde yapılan bir hayır ve hasenata 10 sevap verildiği halde, Ramazan ayında 700 misli (2) veya daha fazlasının verileceğini Allah'ü Zülcelâl bizlere müjdelemiştir.
Ramazan ayının birinci gününden itibaren Cenab-ı Allah şöyle nida ettirir: "Tövbe eden yok mu kabul edeyim. İstiğfar eden yok mu bağışlayayım. Affını isteyen yok mu affedeyim. Dua eden yok mu kabul edeyim. Derdine şifa isteyen, belalarının ve musibetlerinin def'ini isteyen yok mu, isteklerini yerine getireyim…” (3)
Ramazan ayı: Cenab-ı Hakk'ın Cennetin baş meleği Rıdvan'a: "Cennetin kapılarını sonuna kadar aç", Cehennemin baş bekçisi Malik'e de: "Cehennemin kapılarını tamamen kapa" meleklere de "Yeryüzündeki şeytanları bağlayın ki, kullarımı saptırmasınlar" diye emir verdiği mübarek bir aydır.
Ramazan ayı: Orucuyla, iftarıyla, seheriyle, sahuruyla, teravihiyle, mukabele ve vaazlarıyla, hayır ve hasenatlarıyla… müminleri lâhûti âlemlere uçuran, bedii zevklere gark eden, ruhsal itminana ulaştıran, manevi zevk ve heyecanla ürperten, mana ummanında ak ve pak eyleyen, kısaca insana Eşref-i Mahlukat olduğunun zevk ve manasını hissettiren kudsi bir aydır.
Ramazan ayı: "Yaratan Rabbinin adıyla oku" (4) nidasıyla, karanlık ufukları nura boğan, paslanmış kulakları, perdelenmiş gönülleri, sulanmış beyinleri, dumura uğramış dimağları, kilitlenmiş kalpleri hidayete açan, insanlığın şifa kaynağı, ilim ve esrar hazinesi Kur'an-ı Mübin’in indiği aydır.
Ramazan ayı: İçinde bin aydan yani 83 seneden daha hayırlı, daha faziletli, ihya edildiği takdirde bütün cürüm ve isyanların affedileceği müjdelenen Kadir Gecesi’nin bulunduğu bir aydır.
Bu ayın kıymetini fazla söze gerek kalmadan Allah Rasülünden dinleyelim: "Ümmetim ramazan ayının kadr ü kıymetini gerçek manada bilseydi, bütün senenin Ramazan olmasını isterdi.”
Değerli okurlarım. Hepinizin Ramazanını tebrik eder, Cenab-ı Allah'tan Alem-i İslâm için hayırlara vesile kılmasını niyaz ederim.
1- İbni Hıbban Sahihinde rivayet etmiştir.
2- Bakara Sûresi 261
3- Et-Tâc, c. 2, s. 107.
4- Alak Sûresi 1.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.