Play-off rehaveti, golü unutturdu

Şike olayları sebebiyle zor bir süreçten geçen Türk futbolu, en verimsiz dönemlerinden birini yaşıyor. 3 Temmuz'da patlak veren soruşturmanın ardından Spor Toto Süper Lig'in başlama tarihinin ötelenmesi, ardından Futbol Federasyonu'nun aldığı tedbirler, kaos ortamını sonlandırmaya yetmedi. Kulüplere büyük kaynak ayıran yayıncı kuruluşun hakları da gözetilerek lig statüsünde değişikliğe gidildi ve play-off'a geçildi. Özellikle büyük-küçük takım ayrımının daha çok olduğu, Avrupa'ya daha az sayıda temsilci yollayan Belçika, Hollanda ve Yunanistan gibi ülkelerde uygulanan sistem, futbolun seyir zevkini de ortadan kaldırdı. İstatistikler de bunu doğrular nitelikte. Geçen sezon 11. hafta itibarıyla Süper Lig'de toplam 265 gol atılırken bu yıl aynı zaman diliminde meşin yuvarlak filelerle 234 kez kucaklaştı. İlk 8 içerisinde yer alanlar, 2010-2011'de 11. hafta geçilirken 160 defa gol sevinci yaşadı. Bu sene söz konusu rakam 114'te kaldı. Şu an 16 gole ulaşan Süper Lig'in lideri Fenerbahçe ise bu ortalamayla sezonların 34 hafta olduğu son 17 sezondan daha kötü bir performans ortaya koydu.

Kulüpleri derinden sarsan şike gelişmeleri üzerine Süper Kupa finalini oynatmayan Federasyon, Süper Lig'in startını da 9 Eylül'de verdi. Tribünlerden çekilen taraftarların yeniden statlara dönmesi için çare arayan TFF, kulüplerin de etkisiyle play-off düşüncesini hayata geçirdi. Buna göre; 34. hafta maçları 8 Nisan'da tamamlanacak, akabinde play-off müsabakaları oynanacak. Ligde ilk 4'te yer alan takımlar, şampiyonluk play-off'una girecek. Zorlu maratonu 5.-8. sıralarda bitirenler de Avrupa Ligi eleme play-off'unu oluşturacak. İki gruptaki çekişme, Devler Ligi ve Avrupa Ligi'nde boy gösterecek ekipleri belirleyecek. Hal böyle olunca İngiltere, İspanya ve Almanya gibi üst düzey liglerde rastlanmayan baraj mantığı, yönetimler ve teknik heyetlerin stratejilerinde de değişikliğe yol açtı. Tüm plan ve programlar, play-off'a göre şekillendirildi. Sahadaki mücadele de temkinli oyun prensibi ve riskten uzak bir oyun anlayışına büründü. Bu yüzden futbolseverler arasındaki heyecan kaybolmaya yüz tuttu. Öyle ki eskiden sezonların ilk yarılarda dahi yüksek sesle dillendirilen, "Şampiyon kim olacak?" sorusu, 34 haftalık normal periyodun dışında cevap bulacak. Fikstür sıkışıklığından ötürü üç günde bir karşılaşma oynanması da maç özlemine nokta koyan sebeplerin başını çekti. Kadınlar ve çocuklara ücretsiz bilet gibi çareler de kanayan yaraya merhem olamadı.

TERİM'İN ÖNCELİĞİ İLK DÖRdE GİRMEK

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, daha önceki birçok beyanatında Türkiye Futbol Federasyonu'nun play-off sistemini hiçbir futbol adamının görüşünü almadan hayata geçirdiğini söylemişti. Deneyimli çalıştırıcı, buna karşın Eskişehirspor maçından sonra play-off'un önemine dikkat çekmişti: "Belirli bir oyun felsefesini ortaya koymaya çalışıyoruz. Zaman zaman hata da yapıyoruz, olmadık işler de başımıza geliyor ama şimdi play-off'a kalma becerisini göstermek önemli gibi gözüküyor. Hiç ummadığımız takımları yarın play-off'ta ve şampiyon olarak da görebiliriz. Zaman zaman puan kayıpları çok sorun olmayacak."

KOCAMAN'A GÖRE ADİL BİR SİSTEM

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, play-off sistemine olumlu yaklaşıyor. Bu uygulamanın adil olacağını dile getiren genç taktisyen, "İnsanlar ilk başta yadırgayacak; ancak doğru ve hakkaniyetli olduğunu görecek." değerlendirmesinde bulunmuştu. Sarı Kanarya'nın kaptanı Alex ise olaya futbolcuların gözünden bakmıştı: "Süper Lig'de 34 maç oynuyorsunuz. Ayrıca Türkiye Kupası var. Bu yoğun trafiğin yanına bir de sezon sonu play-off maçlarını eklerseniz oyuncular çok zorlanır. Gerek performans gerekse de sakatlık açısından bu kadar yoğun ve fazla maç trafiği futbolcular için dezavantaj."

KARTAL, 34 HAFTANIN SONUNU BEKLİYOR