Pes Etmek Mi? Bana Göre Değil
Uzun zamandır yazmak istediğim hikayemin devamını sonunda yazmaya karar verdim. Bir sonraki yazımda sizlere 2017-2018 mezunlarının üniversiteye yerleşmesi için yapacağımız çalışmaları, YTB kurumuna Türkiye Burslarına başvuruyu, YÖS’e (yabancı öğrenci sınavına) çalışmaları başlayacağımızı, bizi Türkiye’ye getiren kurum TDV’den bize hangi destekleri sağlaya bileceği bilgilerini araştırmak ve 12.sınıfta hedeflediğimiz planlarımızın hangilerini gerçekleştirdiğimizi tüm ayrıntılarıyla anlatmaya çalışacaktım. 11.sınıfı bitirip ülkeme döndüğümde bu konular üzerinde düşünmek için bayağı bir zamanım oluşmuştu o yüzden fırsatı kaçırmayıp ilk başta kendim 5 adımlık bir plan hazırlamıştım, sonradan bunları kendi mezun arkdaşlarıma anlatacaktım onlara da uygun olursa bu plan üzerinden ilerleyecektik ya da onların da eklemek veya çıkarmak istedikleri maddeleri okula döndüğüm zamanda beraber oturup anlaşacaktık.
5 adımlık plan hangi maddelerden oluştuğunu size anlatayım
Yerel Görüşmeler. Yani bizim okulumuzun bağlı olduğu kurumlar ve STK’lar. O kurumlar şunlardır ; Okul idaresi, Türkiye Diyanet Vakfı Konya Koordinatörlüğü, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Konya İl Müftülüğü.
Yerel üniversitelerle Görüşmeler. Konya’da olan üniversitelerle irtibata geçecektik. O üniversiteler şunlardır ; KTO Karatay Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Gıda ve Tarım Üniversitesi.
Başkentteki Bağlı Olduğumuz Kurumlarla ve Uluslararası Öğrencilerle Destekçı Olan Kurumlarla Görüşmeler. Konya’daki bağlı olduğumuz kurumlarla irtibata geçtiğimizden sonra başkentteki genel merkezlerle görüşmeler yapacaktık akabinde uluslararası öğrencilerle yakından ilgilenen kurumlarla görüşecektik. O kurumlar şunlardır ; YTB (Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu), Türkiye Diyanet Vakfı Genel Merkezi, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı, STK’lar.
Yerel ve Ulusal Basın ve Yayınla İrtibata Geçmek. Basın ve yayın kurumlarıyla irtibata geçerek gelecekteki uluslararası öğrencilerin hedef ve planlarını herkese bildirmekti. O kurumlar şunlardır ; Yerel Gazete, Radio programları, ulusal Anadolu Ajans.
Basın açıklaması ve Protesto. Eğer yukarıda yazdığım maddeler hedefimize ulaşmamız için işe yaramasaydı bu son maddeyi mecburen uygulamak zorundaydık.
Yerel Görüşmeler
İlk başta okul yöneticileriyle konuşup anlaşmaya çalışacaktık. Okulumuzun yöneticileri Konuşmamızı dinledikten sonra onlar bize şu cevabı vermişlerdi. “Bizim de bir sınırımız var, gidebildiğimiz yere kadar gittik ve ulaştırabildiğimiz yere kadar ulaştırdık. Boş ver.” “Hassan kendini yoruyor.” “Biz nasıl sonuç alacağınızı biliriz yine de gidin.”- gibi yanıtları aldıktan sonra, tabi bizim moralimiz bozuldu ama durmak yok çünkü daha yolun başındaydık. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşme yaptık. Sağ olsunlar bazı konularda bize yardımcı oldular ve “Uzun süredir sizin sıkıntılarınızı üst makamlara iletiyoruz ve bundan sonra da iletmeye çalışacağız.”- denildi. Konya Türkiye Diyanet Vakfı Koordinatörlüğü ile görüşmeye gittiğimizde de bize “Sizin iyi bir eğitim almanız için uğraşıyoruz, sıkıntılarınızı genel merkeze iletiyoruz. Biz elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.”- yanıtını almıştık. Gidebildiğimiz tüm STK’lara gittik ve kendi problemlerimizden bahsettik. Onlar da yapabileceğimiz her şeyi yaparız siz, hiç merak etmeyin demişlerdi. Tüm görüşmelerimizde pek olumlu bir sonuç çıkmadığı için 2.adımımızı atmaya uygulamaya başladık.
Yerel üniversitelerle Görüşmeler
Yerel üniversitelerle görüşme aşamasında ilk KTO Karatay Üniversitesiyle irtibat kurduk ve onlarla görüşme şansını kazandık. KTO Karatay Üniversitesi’nden birkaç isteklerde bulunmuştuk, hemen hemen tüm isteklerimizi yapacağını Kabul etmişti lakin biz öğrenciler resmi bir kurum temsil etmediğimiz için okul yönetimi veya Türkiye Diyanet Vakfı Temsilcileri KTO Karatay Üniversitesine giderek yazılı bir antlaşma yapmaları gerekmekteydi. Bu durumu okul yönetimine anlatmıştık, onlar üniversiteyle irtibata geçerek antlaşma yapmak için randevu almaları gerekmekteydiler. Bir hafta geçti, iki hafta geçti ve üçüncü hafta geçti biz okul yönetimimizin üniversiteden randevu alarak antlaşma yapmasını bekliyorduk ve onun akabinde KTO Karatay Üniversitesi Rektörüyle de irtibata geçmeye, sıkıntılarımızın çözülmesine çabalıyordum. Üç hafta geçtikten sonra KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Bayram SADE hocam bu kadar uğraşlarımı takdir ederek beni yemeğe davet etti. Yemekten sonra Prof.Doc.Bayram SADE hocamızdan mezun olacak Konya, İstanbul ve Kayseriden öğrencilerinin YÖS sınavı kendi okullarında yapılması arz edildi. Prof.Doc.Bayram SADE hocamız da bu isteğimizi kabul etti. Yoğun ilgi ve sıcakkanlı davranışlarından dolayı, 5 adımlık planımızda büyük bir ilerleme kaydetmemizde bize yardımcı olan Prof.Doc.Bayram SADE Basiretli hocamıza ve diğer yardımcı olan herkese tüm gönülden teşekkür ederiz. Sonraki görüşmemiz Selçuk Üniversitesi’nde olmuştu randevu alarak Sayın Prof.Doc. Mustafa ŞAHİN hocamızala da görüştük. Birkaç konularda bize yardımcı olacaklarını dile getirdi ve bizim okul yönetimdekiler resmi bir yazıyla onlarla antlaşma yapmaları gerekiyordu. Bu seferki üniversite antlaşması konusunda da okul yönetimi ağır davrandı bugüne denk hiçbir antlaşma yapılmadı. Bir de Prof.Doc. Mustafa ŞAHİN hocam bize Yükseköğretim Kuruluna problem ve sıkıntılarımızı ileteceğini de beyan etmişti. Prof.Doc. Mustafa ŞAHİN Bilge Hocamıza çok minnetarız. Sıradaki üniversite görüşmemiz ise defalarca resmi randevu isteği göndermemiz ve cevabını aylarca beklediğimiz Necmettin Erbakan Üniversitesi. Prof.Doc. Muzaffer ŞEKER hocamızla görüşmemiz gerçekleşti, hocamız bize birkaç imkanlar sunmuştu. Eğer Necmettin Erbakan Üniversitesi YÖS’üne girip 75puan alan ve bizi lise eğitimi için getiren kurumla antlaşma yapmaları sonucunda üniversiteye %100 burslu girme imkanı olacaktı. O gün, Prof.Doc. Muzaffer ŞEKER hocamızın uluslararası öğrencilerle ilgilenen kurum başkanıyla yakinen tanış olması, kurum başkanıyla telefonla görüşme yapabilme şansını yakaladık. Konuşmamız sırasında kurum başkanı bizim okullarımızdan her senede 150ye yakın mezun olan uluslararası öğrencileri hepsini burslandıracağına dair bir söz de vermediklerini, vaatte de bulunmadıklarını dile getirmişti ve sizi Türkiye’ye lise eğitimi için getiren kurum düşünsün diye de eklemişti. Ona cevaben “Türkiye’deki yaklaşık 63 ülkeden lise eğitimi gören liseli öğrencilerin ülkelerine giriş yaparken, ne de bizi Türkiye’ye lise eğitimi almamız için getiren kurum pasaportuyla giriş yapıyorsunuz, ne de kendi kurumunuz pasaportuyla giriş yapıyorsunuz, ülkelerimize Türkiye pasaportuyla giriş yapıyorsunuz. Bizim ailelerimiz, akrabalarımız ve milletlerimiz sizleri A kurumu ya da B kurumu olarak tanımıyor. Türkiye olarak tanıyorlar.”- demiştik. Telefon görüşmesinden sonra bizi güzel bir şekilde uğurlayan …….. Prof. Dr. Muzaffer ŞEKER hocamıza teşekkürlerimizi sunarız. Gıda ve Tarım Üniversitesi’yle görüşmek için gönderdiğimiz resmi randevu isteğininin cevaplanması için yaklaşık 5 ay hiçbir cevap alamadık. Kendimiz uluslararası ofisini ziyeret ederek bu sene uluslararası öğrencileri lise not ortalamalarına göre siteden başvurarak %20, %50 burslu okuma şansının olduğunu öğrenmiştik.
Başkentteki Bağlı Olduğumuz Kurumlarla ve Uluslararası Öğrencilerle Destekçı Olan Kurumlarla Görüşmeler.
İlk olarak bizi buraya lise eğitimi görmemiz için getiren kurumun, Ankara’daki genel merkeziyle görüşmemiz gerçeklenmişti. Kurum başkanına kendi problem ve sıkıntılarımızı anlattığımızda ondan şu cümleleri duymuştuk. “Yükseköğretim döneminde uluslararası öğrencilerine devlet bursunu sağlayan kurumla gidip antlaşma yapın sonrasında bizden ne istenilirse onu yapmaya hazırız.” Bizi getiren kurum uluslararası liselerinin mezunlarına beş büyük şehirde yükseköğretimde okuma şansını kazanan öğrencilere burs sağladığını bilyorduk. Halbuki bazı arkadaşlarımız bu beş şehir dışında üniversite kazanıyorlardı ve onlara da burs imkanını sağlanmasını arz etmiştik. Bu istek üzerinde sonradan daha bir görüşme yaparak uzlaşacağımızı dile getirmişti. Sonraki görüşmemiz ise uluslararası öğrencilerine devlet bursu kazanmasını sağlayan kurumla olmuştu. Uluslararası daire başkanına aynı şekilde tüm kurumlara giderek anlattığımız problem ve sıkıntıları dile getirmiştik. Bu kurumun bize yardımcı olacağınadan çok ümitliydik, çünkü dünyada ünlü olan burs programının başındaydılar. Her sene tüm dünyadan rekorlu sayıda başvuru kaydedilen ve kabul edilenler oluyordu. Yukarda dile getirdiğim Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde telefon görüşmesi bu kurumun başkanıyla olmuştu. Uluslararası daire başkanı aynı şekilde kurum başkanın cümlelerini bize söylemişti “ Okullarınızdan her senede 150ye yakın mezun olan uluslararası öğrencileri hepsini burslandıracağına dair bir söz de verdiğimizi, vaatte de bulunmadığımızı biliyorum, sizi Türkiye’ye lise eğitimi için getiren kurum niye düşünmüyor ama biz yine de çalışacağız”-demişti. Bu konuşmasının ardından Uluslararası daire başkanına şöyle bir gerçek bir hikayeyi anlatmıştık. “Lise yıllarını A ülkesinde burslu geçiren bir öğrenci vardı. Liseli olduğu zamandan beri mezun olunca ülkesinde çok ihtiyaç duyulan meslek doktor olduğu için hangi bölümü okuyacağına dair kararı kesindi, ülkesine ve halkına yardımcı olacağını hedeflemişti kendine. O genç mezun oldu ve A ülkesinde tıp bölümünü kendi gücüyle okuyabilecek halde değildi. Burslu olma niyetinde A ülkesindeki tüm yüksek makamların, dernek ve vakıfların kapısını çalmaya başladı. Lakin tüm gittiği yerlerden red cevabını almıştı. Kendi ükesine dönmeyi planlarken A ülkesinde B ülkenin büyükelçiliğinde uluslararası öğrencileri mülakat ile burslandırdıklarını haberini alıyor. Ümidini kesmeden B ülkenin büyükelçiliğine giderek kendi durumunu anlatıyor, bunun üzerine B ülkesi onu burslandırıyor ve istediği bölümü okumasını sağlıyor. Genç büyüyor, doktor oluyor B ülkesinde sonradan kendi ülkesine dönüyor. Ülkesine döndüğü dönemde üklesinde büyük bir salgın vardı ve doktorlara ihtiyaç gereğinden daha fazlaydı. Salgınla mücadelede o genç büyük bir başarılar elde ediyor. Aradan yıllar geçiyor o kendini çok güzel bir şekilde geliştiriyor ve halkı tarafından seviliyor. Ülkesinde başbakan seçımleri başlıyor, kendi adaylığını koyuyor ve ülkesinde başbakan seçiliyor. Seçimlerden sonra A ve B ülkesi aynı zamanda ülkeler arası antlaşmalar yapmak niyetindeydiler. A ülkesi başbakanla dini aynı olaması ve kültürünün aynı soydan çıkmasına rağmen onu geleceğini kurması için destekçi olan, dini farklı ve kültürleri,değerleri ayrı ayrı olan B ülkesiyle antlaşmalarda bulunuyor.” Bu anlattığımız hikayemizdeki kişiyi uluslararası daire başkanı kim olduğunu anlamıştı. Sonradan görüşmemizi bitirdik ve Ankaradan o gün Konya’ya döndük. Buraya kadar okumuşsanız bu adımdan pek olumlu bir sonuçlar elde edemedik. Bir dahaki Ankaraya gelişimizde STK başkanlarıyla görüşmeye çalıştık küçük ilerlemeler oldu onların tarafından destek ve yardımlarını esirgemedikleri için onlara minnetarız.
Yerel ve Ulusal Basın ve Yayınla İrtibata Geçmek
Okuldaki mezun olacak olan arkadaşlarımla bir heyet kurarak ilk başta Türikiye’nin devlerinden kabul edilen Ajansa görüşme yapmak için Konya Bölge Müdürlüğüne gitmiştik. Kendi problem ve sıkıntılarımızı nasıl halka iletebileceğimiz hakkında konuşmalar yapmıştık. Bize sonraki haftaya ropörtaj yapmak için randevu vermişlerdi. Bir hafta geçti ve bizden 3 dakikalık ropörtaj yaptılar. Bize bu ropörtajın Konya Bölge Müdürlüğü heyetinden onaylanırsa genel merkeze gönderecekerini tekrar oradan da onaylarınsa tüm televizyon haberlerine çıkacağını dile getirmişlerdi. Bir hafta geçti arayarak haber aldık, sonraki haftalarda arayarak bir daha ulaşamadık. Sonra da yerel gazetelerle ve radiolarla iletişime geçtik. İlk radio programımız RADIO EXPRESS’le “Gençsel Dönüşüm” radio programı gerçekleştirdik sonradan RİBAT FM’le “Bir Mesele Var” radio programıyla 2 defa canlı yayın gerçekleştirmiştik. Bu iki yerel radiolara bize destekçı olduklarından dolayı teşekkür ederiz. Yerel gazetelerden ise şuan da yazımı okuduğunuz gazete sayesinde siz okuyuculara ulaştırabildik. “MERHABA GAZETESİ’ne” sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. 4.adımımız bizim için güzel bir sonuçlar elde etmemizi sağlamıştı. Bize yardım ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ederiz.
Basın açıklaması ve Protesto
Bize 4 seneden beri sahip çıkan Türkiye Hükümetine, devletine, halkına ve bizi Türkiye’ye lise eğitimi almak için getiren kuruma büyük bir ayıp ve utanç içinde kalmamak için bu adımımız arkadaşlarım ve benim tarafımdan da uygun görülmedi. Bundan dolayı bu adımı uygulamamaya karar verdik. Bir de bu dönemlerde TBMM Kurulu tarafından bizim uluslararası imam hatipli öğrenciler için güzel bir kararlar alınmıştı. Türkiye’de yükseköğretim harçlarını başbakanlık tarafından karşılanacağı kararı imzalamışlardı.
Son olarakta 5 adımlık planımızın sonuçlarından bahsedeyim. Bu adımlar sayesinde, herkesin uğraş ve azmi sayesinde %98 mezun olan arkadaşlarımızın üniversitelere yerleştiler. Özel üniversitelerde ve TDV’nin 5 şehiri dışında yerleşen öğrencilerin konaklama ve burslandırma çalışmalarımızı halen devam ediyor. Bundan sonra da beraberlik ve birlikle geleceğimizi oluşturmayı hedefliyoruz. Bu hikayeleri ise sonraki yazılarımda kaleme almaya çalışacağım. Bu uzun bir yolculukta bizimle beraber olan ve yardım, desteklerini esirgemeyen herkese ve siz okuyuculara da benimle buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.