Muhammed Hasan Kabir

Muhammed Hasan Kabir

Köyde iki gün çalıştım

Köyde iki gün çalıştım

Uzun zamandır istediğim bir şey idi, köyde çalışmak. Geçen Cuma, Cumartesi günleri Çaldere köyünde geçirdim aslında amacım Sosyal medya, şehirden ve araba seslerinden uzaklaşmak idi ve bende boş durmaya sevmeyen biri olarak köye gidip çalışayım dedim çünkü daha önce hiç tarlaya çalışmadım, hayalim idi. Ahırdan gübre alıp tarla ve bağ'ya gübreleri attık. Bizler marketten alıp yediğimiz Et ürünleri, Meyveler, Sebzeler vb. nereden nasıl ürettiğini hiç düşündük mü? Bence en zor iki meslek biri çiftçilik diğeri de Öğretmenliktir. Birinin ürettiği ürünleri tüketip büyüyoruz, diğerine ise geleceğimizi yani yeni nesllerimizi emanet ediyoruz. Cenâb-ı Hak, bütün kullarını hem bu dünya hem de ahiret için çalışmaya davet etmekte ve

“İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez.” (Necm, 53/39)

diyerek, insanın ancak çalıştığının karşılığını alacağını anlatmaktadır. Bazen farkında olmadan günahlara sebep oluyoruz, bazı meslekleri küçümsüyoruz örnek verecek olursam Çiftçilik, baban çiftçi miydi diyip gülüyoruz, dalga geçiyoruz. Ama biraz Müslümanca düşünecek olursak, Rasûl-ü Ekrem Efendimiz, çocuklarının rızkını sağlamak veya anne ve babasının ihtiyaçlarını karşılamak ya da kendi ekmeğini kazanmak için evinden çıkan bir insanın, evine döneceği ana kadar Allah yolunda olduğunu söylemiştir. Ayrıca, kimseye muhtaç olmamak ve anne-babasını, çoluk-çocuğunu da başkalarına el açtırmamak için işe giden bir insanın her adımda ibadet sevabı alacağını müjdelemiştir. Bir gün, Allah Rasûlü, sahabe efendilerimizden Hazreti Muaz ile musafaha edince buyurur ki: “Muaz, ellerin nasırlaşmış!” O cevap verir: “Evet, ya Rasûlallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum.” Fahr-i Kâinat Efendimiz, -edep ve haysiyetiyle çalışan bütün işçilerin alnını öpercesine- Hazreti Muaz'ı öpüp buyurur ki: “Bu eli Cehennem yakmaz.”

Çalışanların karşılığı hem Ahirette hem de bu dünyada alacağını söylemiştir, peki bu dünyada üzerimize düşen çalıştırdığımız, çalışan kardeşlerimize tam ücretleri veriyor muyuz? İslam'a göre işçi ücretlerini miktar olarak belirleyen doğrudan bir âyet veya hadis yoktur; ama dinimiz İslam bütün bu unsurların gözetilmesini gerektiren kaideler vaz etmiştir.

“Artık ölçüyü, tartıyı tam yapın, insanların haklarını ve ücretlerini eksiltmeyin, halka haksızlık etmeyin!” (A'râf, 7/85), çalışan ücreti ödemesi ile ilgili de Hz. Muhammed (SAV) : “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” demiştir, bu konularda bizim dikkat etmemiz gerekmektedir. İki gün En az da olsa köye gidip Çalışma imkanı sunduğu için Ahmet Alperen Kalaycı kardeşime ve Kalaycı ailesine teşekkür ediyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammed Hasan Kabir Arşivi