Ölüye saygınız yok mu, bırakın insanlar acısını yaşasın!
Cuma günü Konya'da yaşanan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği olay, yüreğimizi dağladı.
Allah, rahmet eylesin.
Bir aile yok oldu!
İnsanların yüreğine ateş düştü.
Sorumlusu veya sorumluları, bunun hesabını en ağır şekilde vermeli.
Ailenin yakınlarının da talebi de bu.
Bu devlet, güçlüdür.
Gereğini yapacağından şüphemiz yok.
**
İnsanların acısı varken ve olay daha çok sıcakken, mesele bir anda sosyal medyada çok farklı yönlere çekildi.
Birileri “Türk-Kürt meselesi” dedi.
Birileri kedi meselesinden kimisi de “torpil atıldığı için” dedi.
Ancak ortada acı bir durum vardı.
Onu unuttuk!
7 kişi hayatını kaybetmişti.
Ölümün “Şu veya bu'su” olmaz.
Acımız vardı!
**
Sosyal medya çalkalandı!
Ama bizim itidalli olmaya ihtiyacımız vardı.
İnsanların acısına saygı duymalıydık.
En küçük bir hatanın sonucunu hepimiz en ağır şekilde ödeyebilirdik.
Çünkü mesele çok hassastı.
Olayın yaşandığı il Konya olunca mesele çok daha hassaslaşıyordu.
**
Beni şehir içinden ve dışından arayan birçok insan oldu.
Çeşitli siyasi partilerden arayanlar vardı.
Ulusal kanallardan arayan meslektaşlarımız oldu.
Hepsine söylediğim bir cümle vardı; “Olay çok sıcak. İnsanların acısı var. Yangına körükle gitmemek gerekir. Sağduyuya ihtiyacımız var.”
**
Allah var, Konya'da siyasi partilerin temsilcileri, bu süreçte çok hassas davrandı.
Kendini bilmeyen bir muhalefet olsa, olayı istediği gibi köpürtürdü. Hadi git sonra çık çıkabiliyorsan işin içinden!
Ancak hepsi Konya'nın huzuru ve geleceği için sağduyulu olmayı tercih etti.
Hepsinin acılı aileye saygısı vardı.
7 kardeşimizi kaybetmiştik. Çok acı bir durum.
Muhalefet, iktidar cephesinden üst perdeden bir teşekkürü hak etti.
**
7 kişi hayatını kaybetmişken, siyaset yapmanın anlamı yok!
Ben, kendime yakıştırmam ancak bazı şeylerin bilinmesinde de fayda görüyorum.
Meseleyi farklı noktaya çekmeye çalışanlar oldu.
Meseleyi amacından saptırtmak isteyenlere şahit olduk.
Şimdi lütfen anlatacaklarımı iyi analiz etmenizi istiyorum.
**
Sürecin başından sonuna kadar takipçisi olan, ailenin yanında duran ve morgun önünde bekleyen AK Parti Konya Milletvekili Dr. Abdullah Ağralı ile görüştük.
Kendisi de Kürt.
Bazı şeyleri onun ağzından dinlemek daha faydalı olacaktı.
Şimdiye kadar hiçbir kanala veya TV'ye konuşmadı.
Kendisine teşekkür ederim, beni kırmadı.
**
Herkes gibi bu olayın yaşanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Ağralı, “Bu tarz olayları kaşımanın kime ne faydası var?” dedi.
Ağralı, “Hayatını kaybeden ailenin yakınları da cenaze evinde siyaset yapılmamasını defalarca dile getirdi. Acıları var. Onlar çok kıymetli insanlar. Çok sağduyulular. En küçük bir taşkınlığa imkân tanımadılar. Tek beklentileri, olayın aydınlatılması, failinin bulunması ve gereken cezayı alması.”
Ve ekledi; “Bunlar, eli öpülesi insanlar. 7 yakınını kaybettiler ama ona rağmen anormal bir metanet gösterdiler.”
**
O gece ve sonrasında sürecin çok kritik olacağını hepimiz biliyorduk.
HDP, bir heyetle Konya'ya geleceğini söylemişti.
Ağralı, “HDP heyeti ile telefonla görüştüm. Konya'nın huzur ve birliktelik şehri olduğunu söyledim. Bu cenaze hepimizin, kimse kendine pay çıkarmasın dedim. ” dedi.
Ağralı, insanların acılarının olduğu süreçte dahi bazı insanların şov peşinde olduğunu, meselenin kasıtlı bir yere çekilmek istendiğini de aktardı.
Ağralı, dönüp dolaşıp hayatını kaybeden ailenin yakınlarının ferasetli davrandığını dile getirdi.
**
Konya'da ardı ardına açıklamalar yapıldı.
Konya'nın birlik ve beraberlik şehri olduğu dile getirildi.
Bu acıya hep birlikte ortak olmalıydık ve ailenin acısına ortak olmalıydık.
Ben, Elazığlıyım.
Doğu kökenli bir gazeteciyim.
Elazığ depremi sonrası Konyalıların nasıl seferber olduğuna şahit oldum.
Konya, kaliteli bir şehirdir.
Kendini bilmezler hep oldu, olacak bunlar her yerde var ancak bunu şehrin geneline mal etmek doğru değil.
Biz, bir aileyiz.
Bu şehre birliktelik yakışıyor.
**
Ağralı, bir örnek verdi.
Bir gelenektir, doğuda bir anlayıştır. Nerede olunursa olunsun vefat eden birisi genelde kendi memleketinde toprağa verilir. Aynen öyle.
Ağralı, “Ancak bu insanlar, Konya'yı çok sevmişti. Konya'ya defnedildiler” dedi.
Bu olayı kaşıyacaklar.
Dün kaşıyanlar gibi farklı gösterecekler.
Olayı Kürt/Türk çatışması gibi gösterenlere prim verilmemeli.
Konya'daki siyasi partiler, STK'lar, odalar ve basın büyük bir sınav verdi.
Herkes, sükunetten yana oldu.
21 Temmuz'da da bir şey demiştim;
“Türk-Kürt ayrımından kimseye ekmek çıkmaz!
Türkler ve Kürtler kardeştir.
Oyuna gelmeyin.
Bu meseleyi kaşıyanlar var, oldu ve bundan sonra olacak da.
Bu mesele üzerinden ayrımcılık yapanlara da zamanında şahit olduk!
Boş işler bunlar, herkes işine baksın.”
Mesele, yılların birikmişliği...
Yaşanan küçük, büyük bazı şeyler olmuştur ancak bunun “Kürt veya Türklükle bir ilgisi yok.”
Bir insanın 7 insanı öldürebilecek kadar gözü nasıl döner kimse anlamadı.
Tekrar başımız sağolsun, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.