Ayşe Boztaş

Ayşe Boztaş

“Ney, insanın aynasıdır”

“Ney, insanın aynasıdır”

Ney kamışla doğan, sabırla yoğrulan, notayla buluşan suretin kendisidir. Ney sesi davettir, nefsini dizginlemeye davet eder üfleyenini dinleyenini. Dilini bilen için dosttur, dinleyebilen için lütuftur. Aslında uzun bir yoldur, onu üfleyen yolcudur. Her yolcu düşer kalkar ya neyi üfleyen de öyledir, Neyzen olmak öyle kolay değildir. Hele ney ile olan ilk tanışma oldukça sessizdir. Sabrı olan çıkar bu yolculuğa, yol uzundur ama güzeldir. Yolcu üfledikçe alışır, sonrasında ne neyi susun ister ne de yolculuğu bitsin ister.

**

Ney’in yolculuğu sazlıkta uzayan o kamış ile başlar, surete en uygun olanın hikâyesi yedi nota ile buluşur. Öznesi nota, nesnesi kamış, eylemi üflemek olan cümleler dizisinden ibaret bu hikâye, nefsini ney ile terbiye etmek isteyenler için bir ibret bu hikâye.

**

Sanki bir kamış yutkunmuş da, aşkın sesiyle dokuz kez boğumlanmış gibi, aşka açılan yedi perde, her biri devadır bin derde. Dokuz boğumun başında bir pare, “Baş pare” o pare ile başlıyor sanatla hayat gayesine açılan çare. Bu çare nota iledir, ruhun bunaltıcı bir galeyan içinde çırpınıyor ve nefes alamıyorsa, için içini taşıyamıyor, bütün o amansız duygular ruhuna biniyor, kalkmıyorsa al eline neyini üfle, nefsin aralanması için illa nefesin daralması mı lazım? Öyleyse, üfle neyzen efendi üfle ne bereketliymiş neyinin sesi sanki bir avuç bulgur tanesi, yetti arttı doyurdu nefsimizi. Pak eyledi sesin kulağımızı pak eyledi işittiklerimizi.

**

Üfle neyzen efendi üfle! Telleri yok diye sakın yetim sanma neyi. Bak nasıl tel tel titretti sesi yüreğimizi. O insan benzerinde bir kamış, benzeri olmayan bir ses bir nida bir yakarış. O ki hayat yolculuğunda sonu sonsuzluğa çıkan bir varış, vardıkça yol uzuyor.

**

Ney bir başkadır, neyi anlamak aşk iledir. Ruhunda aşk barındırmayan neyden ne anlar, onu bir tek aşkla üfleyeni anlar. Aşkın mertebelerine ulaşmak için kurulmuş bir merdivendir ney, İlahi Aşk için bir vesiledir ney. Ney üflemek isteyen herkes aşka bir talebedir, aşka talebe olmak ateşi sevmek demektir, yanmayı kabul etmektir. Nasıl kamış yanar olgunlaşır ney olur ise, aşkın talebesi de yanar olgunlaşır âşık olur.

**

Derinleştikçe bulunmanın bir yoludur ney, Dünya kuyusuna düşen kaybolur, müziğin kuyusuna düşen ise kendini bulur. Kendini bulmanın bir yoludur ney. Üfle Neyzen Efendi üfle! Nefesinle buğulansın canlarımız, içi dışından, dışı içinden görünen camlarız, Hak yolunu yansıtan bir aynayız. Var ile yok arasında derin bir girdaptayız. Fani dünya kalabalığında ruhumuzu tenhalaştırmak isterken yolumuz bir neyzene düştü, bu karanlığa bir aydınlık, bu aceleye bir sabır, bu dikene bir gül düştü. Neyzen efendi neyini üfledi, ruhumuzu daraltan ne kadar duygu varsa hepsi put gibi devrildi. Gözlerimiz o sesin sahibine, neye ilişti. O suret ki sanki bir insan, baktıkça gördük kendimizi. Kendini görmek isteyen neye baksın çünkü “Ney, insanın aynasıdır.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ayşe Boztaş Arşivi