Berin Doğan

Berin Doğan

Ne kadar geçmişte yaşıyoruz?

Ne kadar geçmişte yaşıyoruz?

“Bakın etrafa, hep maziden şikayet ediyoruz, hepimiz onunla meşgulüz.” Der Ahmet Hamdi Tanpınar.

Geçmişle bir derdimiz yok. Geçmişi elbette düşüneceğiz, geçmişini düşünemeyen bugününü yönetemez ancak bugünü veya yarını, geçmişe önem verdiğimiz kadar önemsiyor muyuz? Asıl soru bu olmalı.

**

Araştırmalar gösteriyor ki bugün düşündüğümüz 60 bin ila 80 bin arası düşüncelerin yüzde 90’nından fazlası bir önceki günle aynı düşünceler (Dr. Joe).

Bu verilere bakacak olursak kendimizi sürekli tekrar ediyoruz, bir önceki gün yaşadığımız, düşündüğümüz düşünceleri ertesi gün tekrar düşünüyoruz ve böylelikle çoğu günümüzü yeni bir şey üreterek değil eskiye takılıp kalarak öldürüyoruz. Aslında biz bugünde değil dünde yaşıyoruz.

+*

Kendimizi sürekli tekrar ederek bir yere varabiliyor muyuz peki?

Bir önceki günle bugün arasında bir fark yaratamadığımız sürece ne yazık ki ancak yerimizde sayıyoruz.

**

Düşüncelerimiz, davranışlarımızı doğrudan etkileyen temel faktördür ki davranışlarımız da duygularımızı tetikler. Duygu durum dediğimiz kavram ise direk olarak psikolojik sağlamlığımızı belirleyen temel taştır. Bu durumda düşüncelerimizde değişim yapmak, geçmişe çok fazla takılı kalmayıp şu ana yönelmek bizim en büyük gayemiz olmalıdır. Bu gayemizde atacağımız her adım “geçmiş, bugün, gelecek” üçlüsünün kombinasyonundan oluşmalıdır.

*

Bu kombinasyondan herhangi birinin diğerlerinden daha yüksek paya sahip olması dengemizi bozabilir. Geçmişle çok fazla alakadar olmanın psikolojik sağlamlığımızı etkileyeceği gerçeği bir yana gelecek hakkında çok fazla düşünmenin de psikolojimizi olumsuz etkileyeceğini unutmamalıyız. Bu kombinasyonun kavramlarının hepsine sadece gerektiği kadar önem vermeliyiz ki güzel bir sonuç alabilelim.

“Bunu böyle söylemesi kolay gel de yap!”

**

Geçmişimizde yaşadığımız acı verici veya bizi ruhsal açıdan hırpalayan düşüncelerde boğulup, ya da tam tersi geçmişimizde bizi çok mutlu eden bir deneyimde takılı kalıp şu andaki hayatımızı idame ettiremiyorsak elbette psikolojik destek şart.

**

Alışkanlıkları değiştirmek, düşünceyi değiştirmeyi ister. Düşünceyi değiştirmek elbette kolay bir süreç değildir ancak değişim ufak bir adımla başlar.

“Mazi bir hayal, âti bir hülya idi ve insan ömrü hep bu kısacık anlardan ve belki sadece tek bir andan ibaretti.” Yakup Kadri Karaosmanoğlu

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Berin Doğan Arşivi