“Ne gidi, Hocaymış”
Bugün size bir hikaye anlatalım...
***
Vaktiyle Bursa’ da bir müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş...
***
“Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”
***
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye... Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş...
***
“Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama...
***
Kibarı Evliyadan sayılan Adam; “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin isbat ister, delil şarttır…” dedikçe Kadı kızmış; “Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş...
***
Adam ısrar etmiş; “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış... Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş...
***
Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış...
***
Padişah adamı baştan aşağıya süzmüş...“Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”
***
“O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”
***
“Sultânım, herhangi bir Sinagog'tan rastgele bir hahamı izahsız, yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun... Bakın neler olacak…”
***
Dediği yapılmış adamın... Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, “Ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim...”
***
Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler… Sultan daha mutlu...
***
Adam; “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultânım” demiş..
***.
Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış, Pazar âyininden ve aynı tepkiler, protestolara, saraya ricacılar akın etmiş....
***
Haftası dolunca da serbest bırakılmış...Teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine...
***
Adam son olarak; “Efendim, şimdi de Pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden…”
***
Adamın dediğini yapmışlar... Ulu Câmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...
***
Geçmiş bir hafta, “Nerde imam?” diye gelen-giden yok!..
***
Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen Koca Alim için; “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…” “Kimbilir ne halt etti de tevkif edildi!..” “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”
***
Padişah, kadı ve Kibar-ı Evliyadan olan adam izliyorlarmış olup-bitenleri... Adam başı önünde konuşmuş: “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lûtfen, böyle Müslümanlar’a su helâl edilir mi?..”
***
Sultan acı acı tebessüm etmiş: “Az bile yapmışsın, hava bile haram, hava bile!..” Tabi hikaye bu... Bugünün Müslümanlarına neredeyse herşey helal ve herşey mübah...
***
Ee nereye getireceğiz yazıyı?
***
Hiçbir yere ... Böylece bırakacağız...
***
Cenab-ı Hakk, cahil içinde kalan alime acısın... Gonya tabiriyle de; “Bazı gidileri de, ıslah etsin... Amin diyin Müslümanlar...