Nasıl bakarsan, öyle görürüsün
Fahr-i Kainat Efendimiz, bir tavaf esnasında Kabe’ye hitaben şöyle buyurmuştur:
“(Ey Kabe!) Sen ne kadar güzelsin ve kokun da ne güzel! Sen ne yücesin, senin hürmetin de ne büyük! Ama bu canı bu tende tutan
Allah’a yemin ederim ki, bir mü’minin Allah katındaki kıymeti, senin kıymetinden daha büyüktür. Mü’minin malının ve kanının hürmeti de böyledir.”
Efendimiz inanmış insanlara, böyle namütenahi değer verirken, günümüz insanları bir başka. Bırakın değer vermeyi, fütursuzca eylemler gerçekleştirmede. Başta gıybet, dedikodu, haset ve kıskançlık diz boyu. Ne insana yakışır nede inancına.
Ne insan hayatına, ne de malına kıymet vermekte.
Daha ötesi, bir anlık öfke ile öldürmekten bile çekinmiyor. Sonrasının ne olacağını, başına neler geleceğini düşünmeksizin, kolayca katil bile olabiliyor.
Oysa insanın sahip olduğu her şey emanettir.
-Ömür emanettir.
-Gençlik emanettir.
-Sağlık emanettir.
-Güzellik emanettir.
-Zenginlik emanettir.
-Makam-mevki emanettir.
-Güç-kuvvet emanettir.
-Vatan emanettir.
Bir gün bütün bu emanetler, teker teker elinden alınır. Bir ömür boyu bunların peşinden koşarsın, asıl gaye için koşmadıysan sonun hüsrandır. Bitap düşersin, kazancın sadece yorgunluktur.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin dediği gibi “Nasibin varsa alırsın karıncadan bile ders, nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.”
Her insan hata yapabilir. İnsan beşerdir, şaşabilir. Önemli olan yapılan hatadan ders alıp onu düzeltmek ve erdemli insan olma yolunda hayatını dizayn etmektir. Hatasını düzeltenler, hayatını düzeltmiş olurlar.
Unutmayalım ki, herkes yaptıklarından ve yapmadıklarından hesaba çekilecektir.
Cumanız mübarek olsun. Allah'a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.