“Namazın mübarek olsun”
Halk arasında
“Haccın mübarek olsun”,
“Düğünün mübarek olsun”,
“Evin mübarek olsun”… gibi dualar meşhurdur ama namaz için ilk akla gelen “Allah kabul etsin” demek dururken “Namazın mübarek olsun” sözü de nereden çıktı derseniz, gelin beraber bir inceleyelim:
Malum 3 aylara girdik ve yarın üç ayların birincisi olan Receb ayının ilk Perşembe günü, gündüz Şivlilik gece de Regaib Kandili ve Fener Alayı.
Üç Aylar Peygamber Efendimizin yıl boyunca diğer aylardan daha fazla ibadete ağırlık verdiği, fazlaca oruç tuttuğu ve dinimizdeki kandillerden 4 tanesini içinde bulunduran mübarek günlerdir.
Bu aylara girerken Peygamber Efendimiz (SAV) “Allahümme barik lena fi Recebe ve Şaban ve belliğna Ramazan” şeklinde dua etmiş ve Müslümanlar için Receb ve Şaban’ın mübarek olmasını, Ramazan’a da hayırlısıyla kavuşmayı dilemiştir.
Konya’da halk arasında Receb ayına “İlk Namaz” Şaban ayına da “Orta Namaz” denir. Ramazan için ise “Son namaz” diye bir tabir kullanılmaz, Ramazan adı üstünde meşhur olduğu üzere “Ramazan” olarak bilinir.
Bu Receb ayına “İlk Namaz” denmesinin sebebi -Allahu a’lem- Receb ayındaki Mirac gecesinde ilk defa 5 vakit namazın farz kılınmış olmasıdır.
Peygamberimizin bu aylarla ilgili “Mübarek olma“ duası da şehrimizde güzel bir adetle şu şekilde uygulanmıştır:
Bayramlarda “Bayramın mübarek olsun” kandillerde “Kandilin mübarek olsun” dendiği gibi adı “İlk Namaz” olarak anılan Receb ayı girdiği zaman da eş, dost, akraba, komşular birbirine “Namazın mübarek olsun” der ve bu amaçla herkes birbirini ziyaret eder, çocuklara alınan şivlilik çeşitleri ve kırıntılar misafirlere ikram edilir.
Konya’da birkaç hafta süren bu ziyaretlere “Namaz diyi gitmek” adı verilir.
Receb ayının ilk Perşembe günü “şırlan yağı”ndan “bişi” yapılır, “yuka”nın arasında konu komşuya dağıtılır.
Bu şırlan yağının en lazım olduğu gün o gündür. Bir iş, bir ihtiyaç zamanında yapılmayıp da geç kaldığı zaman “Namaz geçtikten sonra şırlan yağını başına dök” denir.
Üç ayların girişi, üzerimize Ramazan’ın müjdesi düştü denerek törenle, şenlikle karşılanır, çoluk çocuk şivlilik toplar, fener alayı yapar, evler, camiler temizlenir, bütün mahalle, sokak hatta şehir hem Ramazan’a, hem bayrama hazırlanmış olur.
Eskiden “gara üzüm-şak çerez”den ibaret olan, hadi bilemedin “iğde, gaysı gurusu” da olan şivlilik çeşitleri şimdi pek çoğaldı. Sandıklarda saklanan özel şivlilik torbalarının yerini ise poşetler aldı.
“Garpız, davıl, sünme, guyruklu, gırmalı…” çeşitleri olan “fenar”lar da yavaş yavaş azalmaya başladı. Elinde tek oyuncağı ve arkadaşı cep telefonu olan şimdiki nesle “Fener” deyince ilk aklına gelen “Fenerbahçe” oluyor.
"Kandil, namaz, namazın mübarek olsun" desek kim ne anlayacak?
Ben merak ediyorum. Sokaklarda şivlilik toplayan çocuklar, yeni nesiller acaba bu günün, bu ayların ne olduğunu biliyorlar mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.