Mutlu Öcal: Yeni Dünya Mı? Yeni Bir Dünya Mı? 

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal 
Yeni Dünya Mı? Yeni Bir Dünya Mı? 

Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz'un kazanıldığı bu günlerde Anadolu’yu kanlarıyla, canlarıyla vatan yapan aziz şehitlerimizi, istiklal kahramanlarımızı rahmete, minnetle anıyorum.

Merhum liderimiz, Erbakan Hocamızın tarihe kazınan sözlerini tekrar edersek; tarihimizdeki bütün zaferlerin hepsi, silahla değil, maddi üstünlükle değil, iman aşk ve azimle kazanılmıştır. Tarih boyunca bütün büyük zaferlerin hepsini milli görüşle kazandık. Bugün de yeni fetih ancak ve ancak milli görüşle yapılacaktır.

Peki biz kime karşı savaştık? Düşmanı yendik, denize döktük. Kim bu düşmanlar? Düşmanı yendiğimizi söylerken, bu düşmanların kimler olduğunu da söylememiz gerekmez mi?

Tarih boyunca maddi gücü ele geçirmek için mücadele eden, kuvveti üstün tutan zihniyetle yani batıl, hak ile sürekli çatışma halinde olmuş, aralarında her dönem büyük savaşlar olmuştur. Kötülüğü düzenleyip organize etmek isteyen bu güçler 1. Ve 2. Dünya Savaşlarında olduğu gibi zaman zaman kendi aralarında da tarihin görüp görebileceği çok şiddetli çatışmaları yaşamışlar on milyonlarca masum insanı batıl davaları için katletmekten çekinmemişlerdir. Geçtiğimiz yüzyılın sonların kadar adı kominizm ve kapitalizm olan ve sözde çatışan bu fikirler, komünizmin çöküşüyle yöntem değiştirerek düşmanı yeniden tanmlamış ve İslamı hedefe koymuşlar.

Yeni Dünya Düzeni'ne giden yolda İsrailin kurulması, Yahudilerin bu ülkede toplanması ve son olarak Süleyman Mabedi'nin yeniden inşa edilerek Tek Dünya Devleti'nin hakimiyetini ilan etmesi bilinen bir gerçektir. Bu doğrultuda "tanrıyı kıyamete zorlayan" ırkçı emperyalistler her gün yeni bir projeyle insanlığın karşısına çıkmakta, işbirlikçileri vasıtasıyla sözde bilim adamlarını kullanarak sahip oldukları medya gücü ile insanlarını algılarıyla oynamakta ve Malcolm X in deyimiyle “eğer dikkat etmezsek medya mazlumlardan nefret etmemize ve zalimleri sevmemize” neden olmaktadır.

Ekini ve nesli helak etmek isteyen (Bakara Suresi, 205. ayet) bir grup olduğu kutsal kitabımızda yazılı olduğunu pek çoğumuz biliyoruz. Bugün yediğimiz içtiğimiz şeylerin karakterimize iz bıraktığı bilinen bir gerçek olarak önümüzde dururken, inancımızın emri olarak helal ve temiz olanı tüketmek için daha dikkatli olmamız gerekmez mi? Yeni dünya düzeni bugün gıda, sağlık ve teknolojiyi dev şirketleri vasıtasıyla kontrol etmektedir. Devletlerin kontrolünden çıkan bu sektörlerle doğrudan doğruya insan hayatına müdahale etmektedir. Bir yılı aşkın süredir yaşadığımız  salgın, maske, pcr test ve aşı tartışması da bunun bir parçasıdır.

Yeni dünya düzeni insanları ölümle korkutup dünyayı büyük bir hapisaneye çevirmeye çalışmaktadır. Mart ayında Birleşmiş Milletler yeni dünya düzeni (UNNWO) örgütü, uluslararası global bir kampanya düzenlediler “yeni dünya düzeni ve aşı” günlerini kutladılar.

UNNWO örgütü hedeflerini fakirliğe, açlığa, cinsiyet eşitsizliğine, suların kirlenmesine ve covid-19’a karşı mücadele olarak tanıladılar. Bu hedeflerini tüm dünyayı yöneten tek bir rejimle yapacaklarını, gücün birkaç trilyonerin elinde toplanacağını açıkladılar. Tek-dünya hükümetinin yani yeni dünya düzeninin kurallarını, liberal medya tanıtacak ve misyonlarına bağlanan herkes bu düzenin savunucusu olacak.

Dünya sağlık örgütünün en büyük fonlayıcısı olan Bill&melinda Gates Vakfı 2030’a kadar dünyadaki herkesi aşılayacak ve henüz aşı olmayanları yakalayacak.

Kitlesel covid-19 aşılamalarının (Bill Gates’in kendi ifadesine göre) 700 bin insanda reaksiyonlar yapacağı tahin ediliyor.

Cüneyt Zapsu 2018’de Davos Zirvesi'nde insanların nasıl asker olacaklarını, bu durumdan ne kadar “rahatsız” olduğunu açıkladığı konuşması internette mevcut.

İnsanlığı kendi üstün ırkları karşısında köle olarak gören bu zihniyeti defalarca maddi gücümüzle değil, önce ahlak ve maneviyat ilkesinden hareketle, iman aşk ve azimle yendik.

Yaşanabilir bir Türkiye sevdamızla, süratli, yaygın kalkınma hamlemizle Milli Görüş çok kısa sürede milletimizin ihtiyacı olan heyecanı, üretim seferberliğine dönüştürme gücümüzü iktidar ortağı olduğumuz 11 ayda gösterdik.

Şimdi, kendi kaynaklarını harekete geçiren, kendi kendine yeten, borç almayan ve emir de almayan yeniden büyük Türkiyeyi kurmak zamanı.

D8 leri harekete geçirerek, batılın karşında hak ve hakikate dayalı adil bir düzen, saadet çağını, yeni bir dünyayı kurma zamanı.

Milligörüş lideri merhum Erbakan hocamızın deyişiyle, Milli Görüş erleri mağmaya gömülüp üzerlerine betonda dökülse mağmadan fışkırıp, hak ve adalete dayalı yeni bir dünyayı kuracak güç ve kararlılıktadır.

Bir 30 Ağustos sabahı “adil ve asil bir döneme geçildiğini ve milli Türkiye’nin zaferini ilan ettiğini duyma..” niyazıyla , Zafer Bayramınızı tebrik ederim. 

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır..