Müslüman Akademisyen Ve Din Adamlarından Terör Tepkisi(özel)

Müslüman Akademisyen Ve Din Adamlarından Terör Tepkisi(özel)

Son zamanlarda değişik ülkelerde gerçekleştirilen ve İslam dini ile bağdaştırılmaya çalışılan terör eylemlerine din âlimlerinden ortak kınama geldi.

Son zamanlarda değişik ülkelerde gerçekleştirilen ve İslam dini ile bağdaştırılmaya çalışılan terör eylemlerine din âlimlerinden ortak kınama geldi. Müslüman akademisyen ve din alimleri terörün dininin olmayacağının altını çizerek, gerçekleştirilen eylemleri kınadı. Müslüman akademisyenleri, "Müslüman terörist olmaz. Terörist de Müslüman olamaz" dedi.

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen Risale-i Nur Perspektifinde Hakikat Arayışında Nübüvvetin Rolü Sempozyumu'na 40'ı aşkın ülkeden akademisyen ve din adamı katıldı. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) özel mülakat veren değişik ülkelerden Müslüman akademisyenler,son dönemde değişik ülkelerde başlayan ve sivil halkı hedef alan terör eylemlerine dikkat çekerek, yapılan eylemleri sert bir dille kınadı.
Pakistan’ın Lahor bölgesindeki Pencap Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hamid Aşraf Hamdani, İslam dünyasında günümüzde yaşanan en büyük sorunların Allah'ın kitabı Kur’an-ı Kerim'den ve Peygamber Efendimizin(s.a.v) sünnetinden uzaklaşmak olduğunu söyledi. Müslümanların Cenabı Allah'ın ipine sımsıkı sarılmaları gereğine işaret eden Hamdani, Müslümanların düştüğü tefrikadan bir an önce kurtulmaları gereğine işaret etti.

Müslümanlara “terörist” damgası vurulmasına çalışıldığına dikkat çeken Pakistanlı akademisyen, “Müslümanlar terörist olmakla itham ediliyor. Ancak İslam dinin ve Müslümanların terörle hiç bir ilgisi olamaz. Ne İslam dininde ne de Müslüman’da terörizm olmaz. Ancak dünyanın dört bir tarafına baktığımızda mazlum olanların Müslümanlar olduğunu görürüz. Buna rağmen Müslümanlar terörizmle suçlanıyor." diye konuştu.

Müslümanların bir araya gelerek suçlamaları çözme noktasında adım atmaları gerektiğini söyleyen Hamdani,"Bu sorunun çözümü konusunda bir an önce adım atılması gerekir. Çözüm ise ancak Cenabı Allah'ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve sünnet ile mümkündür. Din alimlerinin atacakları adımlar var. Çünkü İslam dini orta yolu emreder. Cenabı Allah 'sizi vasat bir ümmet olarak yarattık' diye buyuruyor. Buradan bahsettiğimiz vasatiyet hem akide hem de hayatın tümünü kapsıyor. Müslümanlar bu esasa dönmeli, yani kitap ve sünnete dönmeliler. Bununla beraber içinde Bediüzzaman Said Nursi'nin olduğu din alimlerine kulak verilmelidir" diye konuştu.

TERÖR EYLEMLERİ İLE İSLAM DİNİ YAN YANA GELEMEZ

Kuzey Irak Evkaf Bakanlığı Bilimsel Kurul üyesi Dr. Medih Muhammed Ömer ise, İslam dünyasının son dönemde zor bir imtihandan geçtiğine dikkat çekti. Arap Baharı ile birlikte bölgenin önemli değişimler yaşadığını anlatan Muhammed Ömer, Arap ve İslam dünyasında büyük bir fitnenin yaşandığını söyledi. Artan şiddet ve terör saldırılarının üzüntü verici olduğunu kaydeden Medih Muhammed Ömer, terör eylemleri ile İslam dininin yan yana gelemeyeceğinin altını çizdi.

CAMİLERİ BİLE HEDEF ALAN SALDIRILAR NASIL CİHAT OLARAK ADLANDIRILIR

"İslam terörle mücadele için geldi" diyen Ömer, "İslam dini şiddeti bitirmek için geldi. Özellikle intihar kelimesi İslam dininde kesin olarak reddedilmiştir. Bir mümini sebepsiz yere öldürmenin ebedi cehennem ile cezalandırılacağı açıkça Kur’an-ı Kerim'de bildirilmiştir. " dedi.

İntihar eylemlerinin hiç bir şekilde İslam tarihinde yeri olmadığına dikkat çeken Ömer, "İntihar eylemleri Filistin'de ortaya çıktı. Daha sonra bu eylemleri Müslümanların ortasında yapmaya başladılar. Kendini cami içinde patlatan insanları görüyoruz. Namaz kılan insanları öldürüyor. Çarşıda, sokakta nerede olursa olsun insanların canına kast ediyorlar. Bunu nasıl açıklayacağız. Bu eylemleri nasıl cihat olarak adlandıracağız. Bunun cihat ile ilgisi yok." diye konuştu.

TERÖR EYLEMLERİNİ KINIYORUZ

Ürdün Ehlibeyt Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ziyad Halil Darahmi son günlerde masum halka yönelik saldırılara dikkat çekiyor. Saldırıları sert bir dille eleştiren Darahmi, "Biz tüm bu saldırıları kim gerçekleştirmiş olursa olsun kınıyoruz. Bunları masum halka yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Bunların hiçbir şekilde ne İslam’a ne de Müslümanlara bir faydası yok. Tam aksine İslam dinine zararı var. Bu diğer insanlarla ilişki kurmakta bir üslup değil. Bu üslup açık bir şekilde reddedilmiştir. " dedi.

SÖZ BOMBADAN DAHA ETKİLİ, HAKKIN GÜCÜ KILIÇTAN KESKİN

Saldırıların kimin yaptığını sorgulayan Ürdünlü akademisyen, "Bu saldırılarda İslam kültürü açısından cahil Müslümanlar olabilir. Bunlar davet sembolünü taşıyacakları yerde silahı bir sembol olarak taşıyorlar. Diğer tarafından diktatör sistemler bunun arkasında. Çünkü belirli hedefleri var. Onlar terörle savaştıklarını göstermeye çalışıyorlar. ABD ve İsrail gibi ülkelerden terörle savaşma desteği alıyorlar. Ancak İslam bu saldırıları reddederek akli diyaloga çağırıyor. Çünkü aklın ve mantığın gücü silahın gücünden daha etkilidir. Silahın gücü sınırlı ancak akılın gücün çok daha etkili. İslam ilk geldiğinde 13 yıl savaşmayı yasakladı ki akla fırsat verilsin. Anlama, idrak ve kavramaya fırsat verilsin diye yapıldı. İslam’da cihat, hakkı sahibine vermek ve nefsi müdafaa için yapıldı. Şunun bilinmesi gerekir ki sözün etkisi bombadan daha tesirli. Hakkın gücü ise kılıçtan daha keskin. Bunun için silahla değişim girişimi başarısızlığa mahkumdur. " diye konuştu
CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.