Muhammet Bebeğin Ailesi Tedbir Davası Açtı

Dört aydır kalp nakli listesine alınmayı bekleyen Muhammet Eren Dönmez’in ailesi Giessen ve Marburg Üniversite Hastanesi’ne (UKGM) karşı dava açtı.

Tıp hukuku uzman avukatı Dr. Oliver Tolmein, Avukat Ramazan Akbaş ve Avukat Nihal Ulusan, dört aydır kalp nakli bekleyen Muhammet Eren Dönmez’in ailesiyle görüştükten sonra UKGM hastane aleyhine tedbir davası açtı.

Yapılan yazılı açıklamada Almanya’daki organ nakli yasasına göre Muhammet’in listeye alınması gerektiği kanaatinde olduklarını belirten Avukat Ramazan Akbaş, bugüne kadar doktorların yasal durumu yanlış yorumladıklarına inandıklarını bildirdi. Akbaş “Muhammet’i listeye almamakla Alman Anayasası'nın 2. ve 3. maddesine aykırı davrandıklarını düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Federal Almanya Doktorlar Odası’nın (BÄK) yaptığı yazılı açıklamayla hastanenin kararını haklı bulması gereksiz bir adım olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Akbaş “Beyninde kalıcı hasar olduğu için, listeye almama mecburiyeti olduğunu söylüyor kurum. Öncelikle Muhammet’in beynindeki pozitif gelişmeyi dikkate almıyorlar. Üstelik Muhammet’in şu anki durumuyla, ömür boyu özürlü kalsa bile, yasal olarak aslında listeye alınmasını konu bile etmiyorlar.” derken yaşama hakkı özürlü insanlar içinde geçerli olduğunu ifade etti.

“HUKUK AÇIKLIK GETİRMESİ GEREKİYOR”

Dr. Yaşar Bilgin Federal Anayasası’nda her bireyin yaşama hakkını koruma altına aldığını ve bunun için de her imkânın verilmesi gerektiğini söylerken bazı hastalıklarda tıbbın çaresiz kaldığı için bu hakkı devam ettiremediğini belirtti. Kanser hastasının son safhasını örnek olarak gösteren Bilgin, özellikle organ bağışı sayısının yetersiz olmasından dolayı hekimler istediği halde, bazı hastalara organ naklinin de yapılamadığına işaret etti. Muhammet Eren’in oksijen eksiliğine bağlı beyninde hasar oluştuğunu hatırlatan Bilgin, bu zararla uzun yaşama ihtimali düşünülmediği için hastaya nakil imkânı sunulmadığını söyledi.

Ailenin, özürlü olsa bile çocuğu nun yaşamasını istediği altını çizen Bilgin olayın mahkemeye intikal ederek farklı boyut kazandığına vurgu yaptı. Bilgin “Bir yanda yaşama hakkını koruma altına alan anayasa, diğer taraftan ona kısıtlamalar getiren kanun. Ortada hayatı söz konusu bir çocuk. Çocuğunun hayatta kalması için çabalayan anne baba ve kanunlarla karar almaları kısıtlanmış hekimler var. Dolayısıyla bu duruma hukuk açıklık getirilmelidir. Ancak hukuk da bu konuda karar vermede çok zorlanacaktır.” dedi. CİHAN