Mehmet Yavuzhan Çağlayan: Liyakat Siyasetten Başlamalı 

Mehmet Yavuzhan Çağlayan: Liyakat Siyasetten Başlamalı 

Siyasi Partilerin Karatay İlçe Başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, ilçenin sorunlarını ve çözümlerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı

BBP Karatay İlçe Başkanı Mehmet Yavuzhan Çağlayan 

Liyakat Siyasetten Başlamalı 

Değerli Konyalılar,

Öncelikle yeni bir Pazartesi bize yine fikirlerimizi ifade etmemiz için bu platformu sunan Merhaba Haber gazetesine teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Hepimizin hissiyatı; bir felaketler silsilesi aldı başını gidiyor. Ülkemizin başına peşpeşe gelen yangın ve sel felaketlerinden  büyük yaralar alarak kurtulduk. Köylerimiz , ilçelerimiz ve burada yaşayan kardeşlerimiz yaralarını sarmaya çalışırken sahadan gelen sesler üzücü…

Zararlarını tazmin için devlete koşan vatandaşlarımız borç ve senet ikilisiyle karşı karşıya bırakılıyor. Yangın esnasında söylenen “ 500 bin zararınız varsa 300 ünü veririz 200 ünü 5 er 5er ödersiniz “ taahhüdü gerçekleşmiş bulunuyor. Bir yanda felakete dönüşen bir vahim afet silsilesinden kurtulma ve yaraları sararak toplumsal birlik oluşturma çabası yerine siyaset devşirmeye çalışan muhalefet ve bir yanda vatandaşının devletine olan güvenini sarsan bir hükümet anlayışı. Bilhassa buna reva görülen YÖRÜKler , toroslarda bir çadır kalmış da olsalar o çadırda duman tütüyorsa bu vatanın hala bizim olduğunun kanıtıdırlar. Bunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.

Büyük Birlik Partisi Konya Genişletilmiş İl Divan Kurulu toplantısını 21 Ağustos 2021 tarihinde Genel Başkanımız Mustafa Destici’nin katılımı ile gerçekleştirdi. Genel başkanımızın da ifade ettiği ve medyada yer aldığı üzere partimiz ve partimize gönül verenler her zaman Türk milleti ve devletinin yanında olmuş ancak yanlışa da yanlış demeyi her zaman bilmiştir.

Dış politikada Azerbaycan’ın Karabağı geri alma mücadelesinde ülkemizin verdiği destek, mavi vatanın savunulması ve Akdenizdeki haklarımızın ifadesi , Libya’daki varlığımız ha keza başka ülkelerle irtibatını koruyan yeni Afganistan ile kültürel bağlar ile din ve milli varlığımızın yer aldığı Güney Türkistan bölgesinden çekilmeme kararlarını destekleme irademiz, milletimizin düşünceleri ve bizim de bu milli davaları güden her kimse yanında olma anlayışımızdan sebeptir. Bilhassa Türkiye’nin savunma sanayiinde yaptığı hamleler , 400 kalem ithal savunma sanayi ürününün artık ülkemizde üretiliyor oluşu takdire şayandır.

Bunun yanında pandeminin getirdiği ekonomik sıkıntılar, küresel ısınma ile birlikte artık İç Anadoluda etkisini hızla gösteren kuraklık ve buna dayalı çiftçiler ile hayvancıların sıkıntıları giderilmemektedir. Yemin fiyatının her gün arttığı ve et fiyatının da tüketiciyi üzdüğü ülkemizde kazanan komisyoncular olmakta, üretici ile tüketici vatandaş günden güne bir buhrana sürüklenmektedir.  Bu konuda hükümetin acilen önlem alması gerekmekte ancak hükümet nedense sahadan gelen seslere kulaklarını tıkamakta ve çiftçiyi , köylüyü duymamaktadır. Sorun dönüp dolaşıp kurumlarımızdaki eskimeye ve kokuşmaya dayanmakta , LİYAKATSİZLİK günden güne vatandaşımızın bıktığı bir sorun haline gelmektedir. Haliyle kırtasiyecilikten öteye gitmeyen, samimi olmayan ve sahih tespitler yapılamayan taşradaki sorunlar merkez yönetime taşınamamakta bu sorunlara çözümler hızla geliştirilememektedir.

Afganistandan gelen göç dalgası ile çalkanan gündeme ilişkin ise yetkililer hızlı önlem almadıkça akla aykırı efsaneler üretilmekte ve sınırdan gelen görüntüler haliyle canımızı sıkmaktadır.

Göç sosyal hayatı ve demografik yapıyı derinden etkileyen bir vakıadır. Türk soylu göçmenleri elbette Türkiye bağrına basmıştır ve basmalıdır da. Ancak Türkiye, Suriye göçlerinde yapamadığı kontrolü ve sınır bekleme noktalarını derhal İran sınırına kurmalı ve bu genç ! mağdur ! 20-30 Yaş arası Afgan göçünü derhal durdurmalı yahut kontrol altına almalıdır. Aksi çok değil 1- 2 yıl içerisinde artacak suç oranları, nefret sebebiyle gelişebilecek toplu vahim müdahaleler ile vatandaş kendi çaresini kendi arar hale gelecek ve görmek istemeyeceğimiz görüntüler ortaya çıkacaktır. (Altındağ bunun bir örneğidir)

Türk Milleti yeni bir siyaset anlayışını aramaktadır. Sağ – sol , dindar –seküler , kürt – türk çatışmasına sürekli sürüklenmek istenen milletimiz, kutuplaştırmayla devşirilen siyasetten bıkmıştır. Kadrolarını Milliyetçi Muhafazakar Demokrat dava arkadaşlarımızın oluşturduğu Büyük Birlik Partisi bu arayışın cevabıdır. Devlet yönetiminde artık liyakat güden , tüm Türkiye’yi kucaklayan bir siyasi anlayışa sahip partimiz büyük birliğimizi sağlama ideali ve Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun temiz ve dürüst siyaset anlayışını gönlünden hep takdir etmiştir ve artık oyunu da bu kadrolara vermekten imtina etmeyecektir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.