Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Madımak Olayı

Madımak Olayı

2 Temmuz 1993 yılında gerçekleştirilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nde yangın çıkmış ve aralarında otel görevlilerinin de bulunduğu 37 kişi hayatını kaybetmişti. Üç gün sonra Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’nin Başbağlar Köyü basılmış, 33 kişi katledilmişti.

Görüldüğü gibi kirli bir el bunu önceden planlamış ve sahneye koymuştur. Danıştay Baskını da böyle, Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombalar da böyledir. Uğur Mumcu’nun katledilmesi ve diğer faili meçhul cinayetlerin tamamı da böyledir. Kirli bir el bunları planlamaktadır, zamanı gelince sahneye koymaktadır. Arkasına da malum medyayı alarak meseleleri çarpıtmaktadır. İşi şeriata yüklemektedir. “Vurun abalıya” diyerek kıs kıs bıyık altından gülmektedir.

Gayesi ülkede kaos meydana getirip ipleri elinde tutmaktır. İpler bu kirli elin elinde olduğu müddetçe ülkede Sivas Olayları ve Başbağlar olayları gibi olayların arkası kesilmeyecektir. PKK meselesi Kürt sorunu buna benzer sorunlar sürecektir.

Meselelere sağduyu ile yaklaşılırsa bu kirli el ortaya çıkartılır. Kirli el, kendini ele vermemek için bütün olayların müsebbibi şeriattır, demektedir. Uğur Mumcu katledildi, sokaklarda kitlelere, “Kahrolsun şeriat” diye bağırttı. Danıştay baskınını ve Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları şeriata yükledi.

Bu yazıyı kaleme almamın sebebi, Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Pulur’un 4 Temmuz tarihli “Madımak Kıyımının 16 Yıl Dönümü” İsimli yazısında bakın ne diyor:

YARGITAY 9. Dairesi olayı şöyle anlatır:

“Somut olayda; 7-8 saatlik uzun bir zaman süreci içerisinde, güvenlik görevlilerince yapılmış çeşitli uyarılara rağmen dağılmayarak, Hükümet Konağı’nın önünde bulunan güvenlik görevlilerinin kurduğu barikatı da zorlayıp, devlet ve hükümetin ilde temsilcisi olan Vali’ye “Şerefsiz Vali”, “Vali İstifa” şeklinde, yürüyüşler ve toplanmalar sırasında da cumhuriyetçilik ve laiklik ilkelerine aykırı biçimde “Şeriat Gelecek, Zulüm Bitecek”, “Cumhuriyeti Burada Kurduk, Burada Yıkacağız”, “Yaşasın Şeriat”, “Kahrolsun Laiklik”, “Şeriat İsteriz”, “Dinsiz Laikler” sloganlarının atılması, bir kısım işyeri, mesken ve araçların yakılması, “yak”, “yak” sloganları altında güvenlik görevlilerinin kurduğu barikatın cebir kullanmak suretiyle aşılıp, otelin yakılması suretiyle 35 kişinin yangın sonucu, 2 kişinin de silahla yaralanmış bulunması ve nihayet Türk İnkılabı’nın temel taşlarından birisi olan Sivas Kongresi’nin imzalandığı, sonradan müzeye dönüştürülmüş bulunan bina ile önündeki Atatürk heykelinin tahrip edilmiş olması, olayda kullanılan cebrin ve bir kısım icra hareketlerinin, TCK’nın 146. maddesinde belirtiler sonucu yaratmaya elverişliliğini ve Aziz Nesin’in düşünce ve davranışlarının bahane edilmek suretiyle anayasal düzenin en önemli ilkelerinden olan “Cumhuriyetçilik” ve “Laiklik” ilkelerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bulunduğunu tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır.”

Şeriat kelimesi din kelimesinin müradifidir. Kur’an ve sünnettir, İslam hukukudur. Bin yıl yürürlükte kalmıştır. Asrısaadetten, yani 622 yılından itibaren 19223 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Tanzimat’la askıya alınmıştır. Yani şer’i mahkemelerin yanında laik mahkemeler kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanıyla şeriat düzenine son verilmiştir.

Benim demek istediğim şudur. Kirli el kendini ele vermemek için olayları bu şekilde saptırmaktadır. Cumhuriyet mitinglerinde de sürekli şeriat hedef alınmıştır. “Türkiye laiktir, laik kalacaktır” sloganı atılmıştır.

İnsan şeriata muhtaçtır, şeriat insana değil. Resul-i Ekrem (s.av.) Efendimiz, kavimler layık oldukları idare ile idare olurlar buyrulmaktadır. Bir ayet-i Kerime de şöyle buyrulmaktadır: “Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez…” (Ra’d: 11)

Bu durumda şeriat, böyle kirli el gibi cinayet işleyerek gelmez. İpleri elinde tutmak için de böyle kirli el gibi senaryolar hazırlayıp zamanı gelince uygulamaya koymaz ve kendinin muhalifi diğer dinleri ve ideolojileri bu şekilde suçlamaz, onlara iftira etmez.

İslam dini, Müslümanlardan, din ve vicdan hürriyetinin önündeki engellerin kaldırılmasını istemektedir. Cihadı da bunun için farz kılmıştır. Din ve vicdan hürriyetinin önündeki engeller kaldırıldığı zaman bu olayların müsebbibi kirli elin maskesi düşecektir.

Bilemiyorum anlatabildim mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi