Kriz sanayiciyi etkiledi

Kriz sanayiciyi etkiledi

Aslan Korkmaz, 2008in sonu ve 2009un başında dünyanın son yüzyılda gördüğü en büyük ikinci ekonomik krizi yaşadığını ve krizden en çok sanayicinin etkilendiğini söyledi

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Aslan Korkmaz, düzenlediği basın toplantısıyla 2009 yılı ekonomik değerlendirmesini ve 2010 yılı beklentilerini açıkladı.
MÜSİAD Konya Şube binasında düzenlenen toplantıda 2009 yılı ekonomik verilerine değinen Aslan Korkmaz, 2008’in sonu ve 2009’un başında dünyanın son yüzyılda gördüğü en büyük ikinci ekonomik krizi yaşadığını söyledi. Yaşanan krizde dünya ekonomisinin yaklaşık 1.2, ticaretinin ise yüzde 12 civarında küçüldüğünü ifade eden Aslan Korkmaz, “Bu kriz, esas olarak finansal bir kriz olmasına rağmen reel sektörü de finans sektörü kadar derinden etkilemiştir. Üretimin yavaşlaması ve hatta gerilemesiyle dünyadaki işsizler ordusuna 30 milyon insan daha katılmıştır. Krizin daha uzun yıllar süreceğini belirten uzmanların aksine dünya ülkelerinin birlikte aldığı tedbir ve kararlarla krizin etkisi daha hızlı azalmakta ve ekonomi yukarı doğru bir seyir izlemeye başlamıştır. 2008’in son çeyreğinde derinleşen ve 2009’un ilk çeyreğinde dip noktasını gören kriz, ikinci çeyrekle birlikte yönünü dipten yukarı doğru tırmanışa çevirmiştir” dedi.
TÜRKİYE’DE DÜNYA
KADAR ETKİLENDİ
Yaşanan krizin Türkiye’yi de en az dünya ülkeleri kadar etkilediğini ifade eden Korkmaz, “2006’da her ne kadar ekonomide bir durağanlık gözlense de, Türkiye son 28 çeyrektir yüzde 7 oranında büyüyen bir ekonomiye sahipti. 2006’dan itibaren yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi, AK Parti’nin kapatılma davası, ekonominin bu yükselişini durdurmuştu. Üzerine ithal olarak ülkemize gelen ekonomik kriz de eklenince Türkiye bu krizden en az dünya ülkeleri kadar yara aldı. 2009 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 8.4 oranında küçülürken, işsizlik oranı yüzde 13.4’e çıktı. İhracat rakamlarında ise bir önceki yıla nazaran yüzde 27 oranında bir düşüş yaşandı. Bu rakamlar gerçekten incelenmesi gereken ciddi rakamlardır. Bu krizden kamu ve finans sektöründen daha çok sanayi sektörü etkilenmiştir” şeklinde konuştu.
BAZI ÇIKAR ÇEVRELERİ
KRİZİ BAHANE ETTİ
Türkiye’nin krizden etkilenmesini 4 ana sebebe bağlayan Korkmaz, “Bunların başında bazı çıkar çevrelerinin daha kriz ülkemizi etkilemeden bir kriz havası oluşturması ve insanları paniğe sevk etmesi geliyor. Bu panik havası insanlarda bir güvensizlik oluşturdu ve insanlar harcama yapmayı durdurdu. Harcama yapılmayınca üretim azaldı ve istihdam da ona paralel olarak azalma gösterdi. Ayrıca ülkemizin ihracatında yüzde 50’lik payı oluşturan Avrupa Birliği ülkelerinin krizden fazla etkilenmesi ihracatımızın da yüzde 27 oranında gerilemesine sebep oldu. Ancak krizin bazı artıları da yaşandı. Düşük enflasyon politikasının devam etmesi, cari açığın azalması, kur ve faiz oranlarını düşmesi krizin bizlere sunduğu olumlu tepkilerdi” dedi.
KONYA TÜRKİYE’DEN
DAHA AZ ETKİLENDİ
Konya’nın da krizden etkilendiğini ancak Türkiye geneli kadar krizin Konya’da etkili olamadığını ifade eden Aslan Korkmaz şöyle devam etti: “2008 yılında Konya’daki ihracat rakamları 881 milyon 794 bin dolar olarak gerçekleşirken, 2009 yılında yüzde 19’luk bir düşüşle 710 milyon 452 bin dolara geriledi. Türkiye’deki toplam gerilemenin yüzde 27 olduğu göz önüne alırsak Konya krizden Türkiye kadar etkilenmemiştir. Bunun başlıca nedeni ise Konya’nın ihracatında krizden fazla etkilenmeyen Ortadoğu ve körfez ülkelerinin fazlasıyla yer alması oldu. 2009 yılında Konya’nın Türkiye’deki ithalat-ihracattaki oranı yüzde 0.75 olarak gerçekleşti” dedi.
2010 BEKLENTİLERİ
MÜSİAD olarak 2010 yılı beklentileri hakkında da bilgi veren MÜSİAD Konya Şube Başkanı Aslan Korkmaz, “MÜSİAD olarak 2010 yılında krizin olumsuz etkilerinin iyice azalacağını ve yukarı doğru ivmenin hızlanacağını düşünüyoruz. Büyüme olarak 2009 yılında yaşanan gerilemenin aksine yüzde 4’lük bir büyüme oranı hedefliyoruz. İhracatta yüzde 15’lik bir artış, enflasyon rakamlarının ise yüzde 6-6.5 seviyelerinde olacağını düşünüyoruz. Bunların sağlanması için kaliteli bir demokrasiye sahip olmamız gerek. Kaliteli demokrasi için ise anayasanın yenilenmesine, siyasi partiler ve seçimler kanunlarının değiştirilmesine, hukuk-yargı ve mevzuat alanında reformların yapılmasına, yolsuzlukla ve israfla etkin mücadeleye ve eğitim alanında sağlam bir reformun yapılmasına ihtiyaç vardır” şeklinde ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.