Konyaspor 1 salise uyur ve maalesef mağlup olur!
Evet, yazının başlığına bakıp ta ‘ne alaka’ diyen okurlar için açıklama gereği duyuyorum çünkü “Takımın uyuduğunu” ifade eden takımın teknik patronu Ziya Doğan.
Maç sonu açıklamasında ne demişti Doğan? “1 saliselik uykunun bedeli bizim için mağlubiyet oldu.”
Teknik patron Ziya Doğan takımın son düdüğe kadar sadece 1 salise uyuduğunu ima ediyor ancak, bende dahil olmak üzere karşılaşmayı gerek tribünden gerekse de ekranları başında izleyen birçok Konyaspor’lu takımın 1 salise değil, Kayserispor’un golünün geldiği 89. dakikaya kadar uyuduğu noktasında hem fikir.
Maçın başladığı ilk dakikadan itibaren oyunu yüzeysel olarak ele alırsak ‘Kısır, zevksiz, tatsız ve tuzsuz’ bir müsabaka olduğu aleni ortadaydı. Hatta bir ara tribünden yükselen yorumlara bile kulak verdiğimde ‘Amatör maçların daha zevkli’ olduğu ifadelerini duymamak mümkün değildi.
Konyaspor’un sergilediği mücadele, tipik beraberliğe razı bir oyun anlayışı şeklindeydi. Buna ligin iyi takımlarından olan rakip Kayserispor’da uyum sağlayınca maç beraberlik görüntüsünü tribünlere yansıtmakta başarılı oldu.
Zaman zaman gelişen ataklarda beceriksizlik! her zamanki gibi hakim olunca 89. dakika karşılaşma böyle geçti. Ancak konuk takım Kayserispor baktı ki Konyaspor’da galibiyetten çok beraberlik arzusu hakim, o zaman ‘3 puanı biz alalım’ diyerek 89. dakikada meşin yuvarlağı yeşil beyazlı ağlarla buluşturdular. Öyle ki Zalayeta kullanılan kornerde defansın arasından topa ayağının burnuyla müdahale etti ve 3 puan getiren golü attı.
Tabi golden sonra bizim o ayrılmaz defansımız! bile ileriye doğru çıkmaya başladı.
Bunun neticesinde 90+2’de İbrahima Bangoura topla ceza sahasına girdi ancak imkansızı başararak topu kaleci Souleymanou'nun üzerine vurunca olan hem 1 puana hem de izleyenlerin yolduğu saçlarına başlarına oldu.
Şimdi Kayserispor maçı sonrası genel olarak baktığımda aslında Ziya Doğan için “Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu” atasözünü kullanmadan geçemeyeceğim. Çünkü bir hafta boyunca emek verdiği oyuncuları sahada ‘beceriksizlikleri’ ile 3 puan değil 1 puandan etti. Eee durum böyle olunca da geçen hafta deplasmandan gelen 3 puan buhar oldu.
Ancak buna rağmen Ziya Doğan maç sonu, “Bu maçta takımımın ortaya koyduğu mücadeleden ve oyundan memnunum. Yani iyi bir rakiple oynadık. Fakat pozisyonları kaçıran ve mağlup olan biziz” diyebiliyor.
Bunu anlamak gerçekten güç, neden mi?; hem memnun olacaksın, hem pozisyonları bulacaksın hem de mağlup olacaksın. Bunlar futbolda olan şeyler denilebilir ancak ya uyuma neyin nesi? ya da 89 dakika savunma ağırlıklı bir anlayış yerine golü düşünen bir mantıkla mücadele edilseydi durum yine böylemi olacaktı ?. Konyaspor kaç haftadır izleyenlere “oh be şükür” dedirtebildi?
Bu soruların ardı arkası kesilmez ancak cevapları da bir türlü gerçeklilik ifade etmez. Onun için sormak yerine bundan sonrasını düşünmek daha mantıklıdır.
Yarın Kurban Bayramı, güzel bir bayram hediyesi almak yeşil beyaza gönül veren herkesin ve her kesimin hakkıydı. Ancak bu olmadı. Dolayısıyla herkes ve her kesim bu hediyeyi ailesiyle akrabasıyla ve sevenleriyle yaşayacağı coşku ve kurbanın tatlı telaşı ile alacaktır.
Her ne kadar Konyaspor Kayseri maçında kurbanı erken kesip 3 puanı kurban etmiş olsa da asıl Kurbanların yarından itibaren kesileceğini bilmek tek tesellimizdir diye düşünüyorum.
Ama son olarak şunu belirtmeliyim ki; bayram öncesi verilemeyen bayram hediyesini bayram sonu Beşiktaş maçıyla almayı ümit ediyor tüm İslam Alemi’nin Kurban Bayramını kutluyorum.
Maç sonu açıklamasında ne demişti Doğan? “1 saliselik uykunun bedeli bizim için mağlubiyet oldu.”
Teknik patron Ziya Doğan takımın son düdüğe kadar sadece 1 salise uyuduğunu ima ediyor ancak, bende dahil olmak üzere karşılaşmayı gerek tribünden gerekse de ekranları başında izleyen birçok Konyaspor’lu takımın 1 salise değil, Kayserispor’un golünün geldiği 89. dakikaya kadar uyuduğu noktasında hem fikir.
Maçın başladığı ilk dakikadan itibaren oyunu yüzeysel olarak ele alırsak ‘Kısır, zevksiz, tatsız ve tuzsuz’ bir müsabaka olduğu aleni ortadaydı. Hatta bir ara tribünden yükselen yorumlara bile kulak verdiğimde ‘Amatör maçların daha zevkli’ olduğu ifadelerini duymamak mümkün değildi.
Konyaspor’un sergilediği mücadele, tipik beraberliğe razı bir oyun anlayışı şeklindeydi. Buna ligin iyi takımlarından olan rakip Kayserispor’da uyum sağlayınca maç beraberlik görüntüsünü tribünlere yansıtmakta başarılı oldu.
Zaman zaman gelişen ataklarda beceriksizlik! her zamanki gibi hakim olunca 89. dakika karşılaşma böyle geçti. Ancak konuk takım Kayserispor baktı ki Konyaspor’da galibiyetten çok beraberlik arzusu hakim, o zaman ‘3 puanı biz alalım’ diyerek 89. dakikada meşin yuvarlağı yeşil beyazlı ağlarla buluşturdular. Öyle ki Zalayeta kullanılan kornerde defansın arasından topa ayağının burnuyla müdahale etti ve 3 puan getiren golü attı.
Tabi golden sonra bizim o ayrılmaz defansımız! bile ileriye doğru çıkmaya başladı.
Bunun neticesinde 90+2’de İbrahima Bangoura topla ceza sahasına girdi ancak imkansızı başararak topu kaleci Souleymanou'nun üzerine vurunca olan hem 1 puana hem de izleyenlerin yolduğu saçlarına başlarına oldu.
Şimdi Kayserispor maçı sonrası genel olarak baktığımda aslında Ziya Doğan için “Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu” atasözünü kullanmadan geçemeyeceğim. Çünkü bir hafta boyunca emek verdiği oyuncuları sahada ‘beceriksizlikleri’ ile 3 puan değil 1 puandan etti. Eee durum böyle olunca da geçen hafta deplasmandan gelen 3 puan buhar oldu.
Ancak buna rağmen Ziya Doğan maç sonu, “Bu maçta takımımın ortaya koyduğu mücadeleden ve oyundan memnunum. Yani iyi bir rakiple oynadık. Fakat pozisyonları kaçıran ve mağlup olan biziz” diyebiliyor.
Bunu anlamak gerçekten güç, neden mi?; hem memnun olacaksın, hem pozisyonları bulacaksın hem de mağlup olacaksın. Bunlar futbolda olan şeyler denilebilir ancak ya uyuma neyin nesi? ya da 89 dakika savunma ağırlıklı bir anlayış yerine golü düşünen bir mantıkla mücadele edilseydi durum yine böylemi olacaktı ?. Konyaspor kaç haftadır izleyenlere “oh be şükür” dedirtebildi?
Bu soruların ardı arkası kesilmez ancak cevapları da bir türlü gerçeklilik ifade etmez. Onun için sormak yerine bundan sonrasını düşünmek daha mantıklıdır.
Yarın Kurban Bayramı, güzel bir bayram hediyesi almak yeşil beyaza gönül veren herkesin ve her kesimin hakkıydı. Ancak bu olmadı. Dolayısıyla herkes ve her kesim bu hediyeyi ailesiyle akrabasıyla ve sevenleriyle yaşayacağı coşku ve kurbanın tatlı telaşı ile alacaktır.
Her ne kadar Konyaspor Kayseri maçında kurbanı erken kesip 3 puanı kurban etmiş olsa da asıl Kurbanların yarından itibaren kesileceğini bilmek tek tesellimizdir diye düşünüyorum.
Ama son olarak şunu belirtmeliyim ki; bayram öncesi verilemeyen bayram hediyesini bayram sonu Beşiktaş maçıyla almayı ümit ediyor tüm İslam Alemi’nin Kurban Bayramını kutluyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.