Konya'dan çok güçlü bir aday çıkarıyoruz

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, son derece önemli bir atılımın içinde olduklarını dile getirdi. Konya ile ilgili çalışmaların yoğun bir tempo ile sürdürüldüğünü aktaran Karaduman, Konya açısından sürpriz bir ismin kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti. Adam kayırmanın değil, ehliyet ve liyakâte göre belediyelerin yönetilmesi gerektiğini belirten Karaduman, konuşmasını şu cümleler ile noktaladı: "Kimsenin hakkının yenmediği bir belediyecilik yapacağız. Kamu kaynaklarının yetim hakkının korunduğu gibi korunmak istendiği bir anlayış ile hizmet vereceğiz. Şehirleri betona hapsetmeyeceğiz. Milli Görüş belediyeciliğini hakim kılacak bir anlayış ile seçim çalışması yürütüceğiz. En güçlü adayları tespit etmek için çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca Konya'da bir ittifak olmayacak. Her yerde kendi adayımız ile seçime gireceğiz. Kamuoyunun takdir ile karşılayacağı bir isim noktasında çalışıyoruz. Kamuoyu yoklamaları ve anketler yapıldı. Bunların sonucunda çok güçlü bir isim çıkaracağız."

EMRE ÖZGÜL

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı'nda düzenlenen "Tanışma Kahvaltısı" programıyla basın mensupları ile bir araya geldi. Programa; Karaduman'ın yanı sıra; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Avukat Hasan Hüseyin Uyar, başkan yardımcıları ve Gençlik Kolları Başkanı Esat Ergener de katıldı. Vekil Karaduman, ülke ve Konya gündemine dair değerlendirmeler de bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yerel seçimler öncesi Konya'da yürütülen çalışmalardan da bahseden Karaduman, "Milli Görüş hareketinin başladığı Konya'dan yine güzelliklere imza atacağız. Adaylar üzerinde çalışıyoruz, netleşmesine az kaldı. Sürpriz bir aday çıkaracağız. 24 Haziran seçimleri sürecinde çeşitli faktörlerden dolayı Konya'ya gelemedim. Bundan sonra sıklıkla gelip gideceğim. Yerel seçim çalışmalarında teşkilatımız ile birlikte sahada olacağız" dedi.

ANADOLU İNSANINA ZULÜM EDİLİYOR

Siyasetin çözüm bulma meselesi olduğunu söyleyen Karaduman, Saadet Partisi olarak kendilerinin yönetimin en fazla adalet konusunda hassas olması gerektiğinin altını çizdi. Adalet olmayan ülkelerde zamanla kaotik düzen sisteminin temelinin oturmaya başlayacağını vurgulayan Karaduman, daha sonra şunları kaydetti: "Devletler küfür ile ayakta durabilirler fakat zulümle ayakta duramazlar. Tarihte bunun örnekleri görülmüştür. Biz, bu sebeple Türkiye'nin her şeyden önce bir adalet devleti ve yöneticilerin adil olmasını istiyoruz. 16 Nisan referandumundan sonra Türkiye farklı bir zihniyetle yönetilir hale geldi. Demokrasi, eleştiri ve özgürlüğü değil, iktidarın politikalarını övmeden başka bir anlam kazanamadı. 3 kişi bir araya gelip, mevcut durumu eleştirince terör örgütüne hizmet etmiş gibi lanse ediliyor. Ülkede adalet ne yazık ki cezaevi açmakla orantılı bir duruma geldi. Cezaevlerindeki mahkum sayısı, kapasitenin çok çok üzerinde. Muhalif olan her ses susturulmaya çalışılıyor. Hakim ve savcılar tarafından baskılar sebebi ile değişik suçlar icat ediliyor. Bir ülke huzura ve mutluluğa kavuşacaksa adalet temel esas olmalıdır. Ayrıca yöneticilerin ehliyetli ve liyakatli olmasının önemini her seferinde dile getiriyoruz. Fakat öyle şeylere şahit oluyoruz ki yöneticilerimiz her yıl birilerine aldanıyor. En basit bir örneği daha var. İŞKUR'a başvuru yapan insanlarımız var. Alımlarda bile iktidar partisinin il teşkilatının onayı alınmadan alım yapılamaz hale gelindi. Liyakât değil, itaat esas alınıyor. Ehliyet değil, sadakât esas alınıyor. Kamuda yapılan alımlarda iktidar kendisine yakın olanları öncelikli olarak belirliyor. Bu Anadolu insanına yapılan en büyük zulümdür. Son olarak belirtmek isterim ki, 16 Nisan referandumundan sonra ortak akıl, tek akla devredilmiştir. Türkiye'de istişare zemini tamamen ortadan kaldırıldı."

KRİZ İKTİDARI DEĞİL VATANDAŞI VURDU

"AK Parti'ye de bir hukuksuzluk yapılsa bunun karşısında olacak olan parti Saadet Partisi'dir" diyen Karaduman, "Böyle bir durumda en sert tavrı yine biz gösteririz. İlkesel olarak hukuksuzluğun ve hak ihlallerinin karşısındayız. Meşru olan her yapının yanında yer alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Gelelim başka bir konuya. Bakın, 16 yıl içinde ülkemiz her konuda dışa bağımlı bir hale geldi. Tarım ve hayvancılık iyice dışa açık bir hâl aldı. İktidar, ekonomiyi Mckinsey'e teslim etti. Mckinsey ile yapılan anlaşmanın iptal edildiğine dair en ufak bir emare yok. Şeker Fabrikalarının durumu ortada. Pancar, buğday üreticisinin içler acısı durumu ortada. Geçtiğimiz günlerde Kars'ın Sarıkamış ilçesindeydim. 1976 yılında rahmetli Erbakan Hoca tarafından bir ayakkabı fabrikası yaptırılmış. 2004 yılında özelleştirmeler sonucunda ise kapatılmış. 1986 yılından 2003 yılına kadar Türkiye'de 8 milyar dolar civarlarında özelleştirme yapılırken, son 15 yılda 60 milyar tutarında bir özelleştirme yapılmış. Türkiye'de şeker pancarı üreticisinin alın teri Cargill denen firmaya yenik düşmüştür. Son 10 ay içinde dolar, 3 buçuk liradan 5 buçuk liraya çıktı. 7 lirayı gören dolar 5 buçuğa düşünce büyük bir zafer kazanılmış havası estiriyor iktidar ülkede. TL, son 10 ayda dolar karşısında yüzde 35 civarlarında değer kaybetti. Ülkede eğer bir kriz varsa bu kriz iktidarın yaşadığı değil, vatandaşın krizidir Krizin nimeti iktidara, külfeti de vatandaşımıza yazılmıştır. Cumhurbaşkanının maaşına zam yapılırken, asgari ücretli vatandaşın maaş eleştirisine de 'Elinize dizinize dursun eleştirileri' verilmiştir. İktidarı yaptığı israfın ve yolsuzluğun faturası Anadolu insanına ödetilmek isteniyor" şeklinde konuştu.

KONYA'DAN ÇOK GÜÇLÜ BİR ADAY ÇIKARACAĞIZ

31 Mart Mahalli İdareler seçimi ile ilgili de açıklamalar yapan Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, son derece önemli bir atılımın içinde olduklarını da dile getirdi. Konya ile ilgili çalışmaların yoğun bir tempo ile sürdürüldüğünü aktaran Karaduman, Konya açısından sürpriz bir ismin kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti. Adam kayırmanın değil, ehliyet ve liyakâte göre belediyelerin yönetilmesi gerektiğini belirten Karaduman, konuşmasını şu cümleler ile noktaladı: "Kimsenin hakkının yenmediği bir belediyecilik yapacağız. Kamu kaynaklarının yetim hakkının korunduğu gibi korunmak istendiği bir anlayış ile hizmet vereceğiz. Şehirleri betona hapsetmeyeceğiz. Milli Görüş belediyeciliğini hakim kılacak bir anlayış ile seçim çalışması yürütüceğiz. En güçlü adayları tespit etmek için çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca Konya'da bir ittifak olmayacak. Her yerde kendi adayımız ile seçime gireceğiz. Kamuoyunun takdir ile karşılayacağı bir isim noktasında çalışıyoruz. Kamuoyu yoklamaları ve anketler yapıldı. Bunların sonucunda çok güçlü bir isim çıkaracağız."