Vakit ne kadar hızlı geçiyor anlamıyoruz.. Günler ayları, aylar da yılları kovalıyor.

Koronavirüs hayatımıza gireli tam 1 yıl oldu.

Geçtiğimiz yıl 11 Mart tarihinde hayatımıza girdi bu hastalık.

****

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk vakanın görüldüğünü şu sözlerle açıklamıştı:

"Hastanın virüsü, Avrupa teması üzerinden aldığı bilinmektedir. Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir. Verilere göre tanı erken konmuştur, virüs bulaşmışsa bu çok sınırlıdır. Hasta bir erkektir ve genel durumu iyidir. Aile bireylerinin hepsi ve yakın çevresindeki tüm bireyler gözetim altındadır."

Bakan Koca'nın ilk açıklamasında bahsettiği gibi izole edemedik bu hastalığı.

Zaten bunu başarmak çok zordu. Hastalık Türkiye dahil dünya genelinde hızla yayıldı.

****

Kısa sürede günlük binlerce vakanın görüldüğü bir ülke konumuna geldik.

Tabi bununla beraber çeşitli tedbir kararları da alındı.

Sokağa çıkma yasakları ve pek çok işletmenin faaliyetlerine ara vermesi bunlardan bazılarıydı.

****

İlk başlarda bu önlemler işe yaramış gibi gözükse de ilerleyen zamanlarda hastalık yine yükselişe geçti.

Koronavirüs grip gibi çok bulaşıcı bir hastalık ve bunun yayılımını durdurmak çok zor.

Hastalığın görülmesinin üzerinden 1 yıl geçse de değişen hiçbir şey olmadı.

Binlerce vatandaşımız koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti...

***

Bu süreçte kısıtlamaların tek başına yeterli olmadığını görmüş olduk.

Öncelikli olarak insanımıza hastalığın ciddiyetini anlatabilmeliydik.

Büyükşehirlerde hastalığı kontrol altına almamız için çok yönlü tedbirlere ihtiyacımız vardı.

****

Tabi bunu başarabilmemiz için de çelişkili işlere imza atmamalıydık...

Hangi konudan bahsettiğimi az buçuk anlamışsınızdır...

Esnafa çeşitli yasaklar getirilirken binlerce kişiyle kapalı salonlarda kongrelerin yapılması büyük hataydı.

****

Aynı hatanın pek çok şehirde yapılmasının ardından yerinde karar dönemine geçildi.

Şehirler risk durumuna göre mavi, sarı, turuncu ve kırmızı renkleriyle kategorilendirildi.

Konya bizi yanıltmadı ve çok yüksek riskli illerin rengi olan kırmızı kategoride yerini aldı.

****

Şehri yönetenlerden vatandaşa kadar herkesin bu renkte bir payı var...

Vatandaş olarak pandemi sürecinde gereken hassasiyeti göstermedik.

Akraba ziyaretlerinden vazgeçmeyen, arkadaş ortamlarından uzak duramayan, her fırsatta kalabalık ortamlara girmeye çalışan insanların olduğu bir şehirdeyiz.

****

Şunu açıkça söylemeliyim ki bu şekilde devam edersek hastalığın sonu gelmez.

Konya uzunca bir süre kırmızı renkten kurtulamaz.

Yeni yasaklar gelir ve hayat normale dönmez...

Konya'da yaşayan herkesin bu konuda elini taşın altına koyması şart.

Aklımızı başımıza alırsak ancak o zaman bu illetten kurtulabiliriz..