Ramazan ayında ilginç bir olay yaşadım.

Haber yapmak için bir başkanı aradım.

Neyse. Et fiyatları, Ramazan ayından kısa bir süre önce 10-12 TL artmıştı.

Vatandaş ve kasaplar, yüksek fiyattan hayli şikayetçiydi.

Fiyatlardaki artışın sebebini öğrenmek ve bunu vatandaşlarla paylaşmak; bir GAZETECİ olarak en doğal hakkımdı sonuçta.

Muhatabım da öncelikle başkanlık koltuğuna oturanlardır.

Bir gerçek var; O da “Et fiyatlarının ciddi anlamda arttığıydı”

Bunu gizlemek veya görmezden gelmek, akıl noksanlığıdır.

Aradım muhatap gördüğüm zatı. Kendimi tanıttım. Konuya girdim.

“Et fiyatlarında artış var, konu ile ilgili neler söylemek istersiniz” dedim.

Demez olaydım. Hararetli ve yüksek bir ses ile “Ne artışı, artış falan yok. Bunu nereden çıkarıyorsunuz” dedi.

“Ben bir GAZETE'ciyim. Siz de bir kurumu temsil eden başkansınız. Bu şekilde konuşmak size yakışmıyor” dedim, ister istemez. Moralim bozulmuştu. Neden böyle bir çıkışa geçtiğini o anda idrak edememiştim.

“Kasapları gezdim. Kıymanın kilosu 40 TL'ye kadar dayandı. Katılırsınız veya katılmazsınız, görüş almak için sizi aradım” dedim, sakin bir ton ile.

O başkan, “Gitmişsin, bir iki kasaba her yerde fiyatı aynı sanıyorsun. Gel sana 33 liraya kıyma satan kasapları gezdireyim” dedi.

Ayrıca, “Telefondan bilgi falan vermiyorum. Geliyorsan buraya gel” dedi. Sustum telefonu kapadım.

Genel Başkanlarının numarasını buldum. Kendisini aradım. Önce bakmadı, sonra kendisi dönüş yaptı. “Bilgi almak için aramıştım” dedim. “Bizim, Konya'da başkanımız var. Onunla görüştünüz mü?” dedi.

“Evet ama kendisi ile sağlam bir iletişim kuramadık. Ben bir GAZETECİ'yim” dedim. Yaşananları anlatıp, “Bu tür davranışlar, sizin kurumunuzun geleceğine zarar verir” dedim.

Genel Başkan, “Evet, haklısınız ama Ramazan ayındayız. Hoş görmek gerekiyor. Ben kendisi ile konuşurum” dedi.

Makamının adamı olduğunu gösterdi.

İLETİŞİM KURAMADIĞIMIZ KIRMIZI ET ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ KONYA BAŞKANINI; BU TUTUMUNDAN DOLAYI, TEBRİK EDİYORUM.

BİR GAZETECİYE ANCAK BU KADAR GÜZEL DAVRANILIRDI DİYORUM.

Bir başkanın, bir GAZETECİ'ye bağırarak konuşması, olacak iş değil.

Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref kazandırır.