Kamalak: ‘Beyaz Toros'la Korkutarak ‘Ya Oy Ya Can' Diyorlar

Kamalak: ‘Beyaz Toros'la Korkutarak ‘Ya Oy Ya Can' Diyorlar

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘beyaz Toros' çıkışına tepki gösterdi.

AKP'nin, vatandaşları korkutarak oy istediğini belirten SP lideri, “Bize oy vermezseniz, Toros'lar gelir. Ya bize oy vereceksin ya başkasına can vereceksin. Oy mu, can mı?” diyorlar.” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1 Kasım seçim kampanyasını “Milli Görüş Meclis'te” sloganı ile yoğun tempoda sürdürüyor. Trabzon'daki teşkilat buluşması öncesi uçakta Zaman'ın gündeme dair sorularını cevaplayan Kamalak, Başbakan Davutoğlu'nun ‘beyaz Toros' çıkışını eleştirdi. “Ya bize oy vereceksiniz, ya başkasına canınızı vereceksiniz' diyorlar. ‘Oy mu, can mı?' diyorlar.” dedi.

ADVERTISEMENT

Havuz medyasına da “Hükümet yetkililerinin ağzından çıkanları vahiy gibi yansıtıyorlar.” tepkisini gösterdi.

Bağımsız kanalları dijital platformlardan çıkaran hükümete, “Demokrasinin en önemli unsuru muhalefetten korkmayın.” çağrısı yaptı.

Hukuksuz işlemlere imza atan bürokrasiye ise “Teröre karşı operasyon yapılması konusunda valiler yüzüstü bırakıldı. Bu bürokratlar da yüzüstü bırakılır.” uyarısında bulundu.

Kamalak'ın açıklamaları şöyle:

Bizden giden oylar geri dönecek: Seçim öncesinde bütün teşkilatlarımız dimdik ayakta. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Daha önce partimizden giden tüm seçmenler eninde sonunda bize dönecek. CHP, MHP ve HDP, bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlayamaz. AKP'nin Türkiye'yi getirdiği nokta zaten ortada. Ülkenin birliği için tek alternatif biziz.

Cizre'ye kağıt imzalayarak gittik: AKP, kendi kusurlarını meziyet gibi sunuyor. 13 yılın sonunda muhalefete, “Sivas'ın doğusuna bile gidemezsiniz” diyor. Peki, iktidara geldiğinizde, siyasilerin Sivas'ın doğusuna gidememe gibi bir endişesi var mıydı? Şu anda ülkenin bazı yerlerinde seçim güvencesi olmadığını, sandıkların taşınması gerektiğini söylüyorlar. Sizden önce böyle bir sorun var mıydı? “Gitme, hayati tehlike var, can güvenliğinizi sağlayamayız.” dediler. Cizre'ye kağıt imzalayarak gittik. “Güvenlik istemiyorum.” dedim. Parasız mekteplerde okudum. Ülkeme borcum var. O canı elbette bu millete sarf edeceğim. Oradaki insanımızla canı gönülden kucaklaştık. Bugün, Sivas'tan öteye kendileri gidemez. Havayoluyla gitmesi ayrı. Karayoluyla gidemezler.

İçerideki tehlike büyüyor: Bölge savaşa gidiyor. Dışarıda yaşanan savaş, içerideki tehlikeleri de büyütecektir. Biz Suriye'de Esed'li bir çözüm olması gerektiğini savunduk. Esedci olmakla suçladılar. Şimdi dünya bizim olduğumuz noktaya geldi. Hükümet de bunu kabul etmek zorunda ve bunun işaretlerini veriyor. Ama maalesef 366 bin kişi öldükten, kıyılarımıza Aylan bebeklerin cesetleri vurduktan sonra.

AKP bu sorunu çözemez: Terör sorununun üstesinden AKP gelemez. Sorunun arkasında dış güçler var. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) devreye sokuldu. Projenin mimarı, uygulayıcıları ve bir de piyonları var. Çözüm sürecinin bu şekilde ülkeyi bölünmeye götüreceğini bizzat Tayyip Bey'e söyledim. Gelinen nokta bizi teyit etti. Kürt kardeşlerimizin dinlerine, dillerine, adlarına ve kılık kıyafetlerine müdahale edildi. Bütün bunlar devlete kırgınlığı artırdı. Küresel emperyalizm bu kırgınlığı kendi lehine çevirdi. AKP iktidarının gafleti de bugünkü sonucu doğurdu.

‘Beyaz Toros' gaftan öte bir şey: Asla telaffuz bile edilmemesi gereken cümleler. Bu, gaftan da öte bir şey. Asla kabul edilemez. Vatandaşı korkuttular. “Bize oy vermezseniz, Toros'lar gelir. Ya bize oy vereceksin ya başkasına can vereceksin. Oy mu can mı?” diyorlar.

Muhalefetin sesi kesilmemeli: TRT ve AA gibi kurumlardan memnun değiliz. Tarafsızlıklarını kaybettiler. Bu seçimlerdeki adalet duygusunu zedeliyor. İktidarın en büyük destekçisi, körü körüne destekçi olan havuz medyasıdır. Hükümet yetkililerinin ağzından çıkanları vahiy gibi yansıtıyorlar. Bazı kanalların dijital platformlardan hukuksuz bir şekilde çıkarılması doğru değil. Demokrasiyi diğer sistemlerden ayıran en önemli unsur muhalefettir. Muhalefetten korkmayın. Esed'e de ‘muhalefetten korkmayın' demiştik.

Tecrübeli polisler emekli edildi, Başkent ceset tarlasına döndü

Bakın biz, Ankara katliamıyla ilgili de uyardık. Sanıyorum binlerce polisimiz res'en emekli edildi. Türkiye'nin en tecrübeli polisleri, istihbarat şefleriydi. Niye emekli edilir? Her halde iktidar partisinin tırnak içinde ‘memurları' olmadıkları için. Alıştırılmış ifadesiyle ‘paralelci' filan denilebilir. Ama bir hukukçu olarak soruyorum. Hangi kanunumuzda var suç işleyen memurun veya polisin emekli edileceğine ilişkin kural? Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Binlercesini emekliye gönderdin, hadi eline sağlık! Peki sonuçta sen memnun musun? Sonuç? Güvenlik tedbiri alınmış da zafiyet yokmuş da filan. Sayın Başbakan, İçişleri ve Adalet bakanları, doğru söylüyorsunuz da bu ceset tarlası neyin nesi? Suriye'den çıkmış adam, Türkiye'nin merkezine kadar geliyor, başkentini ceset tarlasına döndürüyor. Sen hala güvenlik zafiyeti yok diyorsun. Peki nedir bu?  Vatandaş sormasa bile vicdan/tarih sorar bunu.

Yapıcı koalisyonlar ülke için daha faydalı olabilir

Türkiye'de tek partiden çok tek adam durumu var. Gözlemlerimiz tek başına iktidar göstermiyor. Yapıcı koalisyonlar kanaatimce ülke için daha faydalı olabilir. Milli Görüş,1974 yılında CHP ile koalisyon yaptığında milli cumhuriyet döneminin en şanlı zaferini kazandık. Kıbrıs harekatını yaptık. Şu an özelleştirdikleri, eşe dosta peşkeş çektikleri fabrikaların temeli o zaman atıldı. Refahyol yine en başarılı hükümetti.

Kanal 7, bizim paramızla kuruldu, oraya bile çıkamıyoruz

Bakın, Kanal 7 televizyonu Milli Görüşçüler'in alınteri, çabası ve çilesiyle kuruldu. Ama paramızla bile çıkamıyoruz oraya. Malum medya bize alev püskürtüyor, en hafif ifadesiyle. Buna karşılık Halk TV'ye çıktığımız zaman ‘solcu', Ulusal Kanal'a çıktığımızda ‘komünist', Bugün ve Samanyolu'na çıktığımızda ‘paralelci' oluyoruz.

Valiler gibi bürokratlar da yüzüstü bırakılır

Adalet mülkün temeli. Şu an, nasıl ki valiler yüz üstü bırakıldıysa terörizme karşı yapılmayan operasyonlar konusunda; yarın emin olun bu bürokratlar da yüz üstü bırakılır. Adaletten ayrılmamak lazım.

Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.