Türkiye için en önemli sorunlar arasında yer alan işsizlik bir kez daha gündemde. Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işsizlik rakamlarını açıkladı. Açıklamada belirtilen oranlarla sorunun ciddi boyutlara ulaştığı gözler önüne serildi.

2019 yılı haziran ayı işsiz sayısı önceki yıla göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 10,2’den 13,0’a yükselerek bir rekor daha kırdı. Genç işsizlik oranlarında yaşanan yükseliş hiç hayra alamet değil. Bir yılda 5,4 puanlık bir yükselişle 24,8 puana ulaştı. Yani 4 gençten 1’i işsiz.

Bu rakamlar ortaya çıkalı fazla zaman olmamışken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üniversite mezunu işsizlerle ilgili açıklamada bulundu. Erdoğan her üniversiteden mezun olanın iş sahibi olması gibi bir durumun olmadığını söyledi.

Sorunu çözmek yerine ülke yöneticilerinin böyle açıklamalarda bulunması ilginç. Bu manzarayı belki sadece Türkiye’de görebilirsiniz. Çünkü Türkiye sistemsizliğin mükemmel çalıştığı bir ülke olarak ön plana çıkıyor.

AK Parti döneminde ülkenin dört bir tarafına onlarca üniversite açıldı. Erdoğan yapmış olduğu açıklamada yeni açılan üniversitelerin istenilen konuma gelmediğini söyledi.

Akademik kadro yetersizliği varken sırf yaptık demek için üniversite açılırsa zaten istenilen yere gelinemez. Liyakat ölçüleri dikkate alınmaksızın üniversitelerde ki kadrolara yerleştirilen torpilli akademik elemanlarla bu sorunu çözemezsiniz.

Evet her üniversiteden mezun olan iş sahibi olamıyor. Ama bunun sebebini ortaya koymak lazım. İşsizliğin şu an gündemimize oturmasında ki en büyük etken şüphesiz ekonomik sorunlar.

Türkiye uzunca bir süredir ekonomik bunalım yaşıyor. Bu ekonomik bunalımdan en büyük zararı görense her zaman olduğu gibi yine işçi kesimi. Özel sektörde yaşanan işten çıkarmaları bir kenara koyalım, kamu kurumları bile bu süreçte işçi çıkardı.

Üniversite döneminde çalışmayan gençlerin iş bulması gerçekten çok zor. Çalışsa bile bu iş bulacağı anlamına gelmiyor. Mezun olup işsiz gezen onlarca arkadaşım var.

Çeşitli bölümler okuyan üniversitelilerin sonu genelde aynı oluyor. İlk 3 yıl mezun olunca bölümümle ilgili iş yapmak istiyorum derken son yıl aniden polislik sınavlarına hazırlanmaya başlıyorlar.

Birde halk içinde ‘iş var ama iş beğenmiyorlar’ diye çığırtkanlık yapan bir kesim var. Bu kesim genelde kolayca para kazanan ve emekçinin halinden zerre anlamayan kişilerden oluşuyor.

Konuyu sonuca bağlama zamanı geldi. Kamu ve özel sektörde şansını deneyip iş bulamayan üniversite mezunları devlet büyüklerinden çözüm bekliyor. Her mezunun iş bulması şart değilse genç işsizler ordusuna detaylı bir açıklama borçlusunuz.

Kalın sağlıcakla...