Muzaffer Dereli

Muzaffer Dereli

İkbalimizin Sevdası

İkbalimizin Sevdası

Bir acı duyarım içimde,
Yüreğimi yakıp duran,
Görünce nesillerimizi,
Ne oldu acep bu ümmete diyen!
Kurtuluşunu lûtfeyle Allah’ım!
Sen’den uzaklığın hal-i pür melâli ortada,
Ne acıdır ki gaflet bataklığında…
Sadece dünyalık;
Yeme, içme, giyme, gezme,
En güzel (!) vasıtalara binip,
En güzel (!) evlerde oturma,
Boy boy resimler ki günah yüklü,
Bilboard mı deniyor adına,
Alış-veriş merkezi ya da plaza mı?
Dilimiz bile dönmüyor onlara…
O kanallar ki pek çoğu,
Sanki bir kanalizasyon…
Ne edep kalmış ne de hayâ!
Nereye varacak Rabbim bunun sonu?
Yıkılmış âsârımız, yok olmuş kudsî dâvâmız,
Yüz çevrilmiş kopmaz ipimiz Kur’an’dan,
O’nun apaçık hayatı olan Sünnet’ten.
Nereye gitti onca değerlerimiz?
Nereye kayboldu onca eserlerimiz?
Nasıl böyle bir gaflete büründük Allah’ım!
Neden böyle bir felakete sürüklendik Allah’ım!
Ne oldu bize, ne oldu nesillerimize?
***
Hüznümün bulutları kaplaması,
Beni, bizi ümitsizliğe katmamalı idi…
Yeniden ümid deryalarına daldım,
Gidenlerin acısı yüreğimi yakmakla beraber,
Olanlara ve gelenlere sahip çıkmalıydık…
Biz O Peygamber’in (s.a.v.) ümmetiydik,
Onun dergâhında ümitsizliğe yer yoktu.
Yeni bir azimle yapışmak vardı bu eşsiz dâvâya!
Yeniden bir gayret, bir çaba ile,
Kilitlenmeliydik bu kudsî hedefe!
Örnekler almalıydık O eşsiz Nebîden…
***
Bir Taif’i yeterdi bizlere O’nun;
O ki, çektiği çilelere aldırmadan,
Bir şefkat ve merhamet âbidesi olarak,
Bir yandan kanlarını siliyor ve bir yandan da,
“Rahmet Peygamberi” olduğunu söylüyordu.
Mücadele azmi vardı onun,
Bitip tükenmeyen…
Zira o;
Kurtuluşunu istiyordu insanlığın…
Ebedî saadetini istiyordu onların…
***
Bu sevda yakmalı artık yüreklerimizi şimdi,
Yürümek gerekir bu nurlu yolda,
Hakk’a âşık, hakikate yanık gönüllerle…
Ebedî saadetin kapıları böyle açılır ancak…
Bu dertle dertlenmek,
Bu manâ ile kavrulmak,
Yavrularımızı, nesillerimizi,
İstikbalin nurlu ufuklarına taşımak,
Böyle mümkün olacaktır ancak…
***
İkbalimiz bu sevda olmalı,
Ümitle koşmalıyız yeniden bu yolda,
Tıpkı bu ümmetin öncüleri gibi…
Ey bu mukaddes dâvânın yolcusu!
Yürü ki dağlar yol olsun önünde,
Yürü ki Rabbin yardımcın olsun her an yanında…
09.11.2012

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Dereli Arşivi