İhsanoğlu: Yatırımlar, Hamaset Dilinden Dolayı Kaçtı

İhsanoğlu: Yatırımlar, Hamaset Dilinden Dolayı Kaçtı

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, iş dünyası, ekonomi ve siyasetin birbirinden ayrılamayacağına işaret ederek, Türkiye’deki Körfez ve Arap dünyası yatırımların uygulanan dış politika ve hamaset dilinden dolayı kaçtığını...

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, iş dünyası, ekonomi ve siyasetin birbirinden ayrılamayacağına işaret ederek, Türkiye’deki Körfez ve Arap dünyası yatırımların uygulanan dış politika ve hamaset dilinden dolayı kaçtığını bildirdi. İhsanoğlu, "Böyle giderse Türk ekonomisi iyi yere gitmez." uyarısında bulundu.

Ekmeleddin İhsanoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'ne yaptığı ziyaretteki konuşmasında, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu sorunlar üzerinde durdu. Türkiye’de her şeyden önce iş hayatının ve ekonominin durumunun iyi olması için huzur ve hukukun üstünlüğünün, kanun hakimiyetinin tesis edilmesini gerektiğinin altını çizen İhsanoğlu, huzurun yerine korku ve gerginlik olduğuna dikkat çekti. İhsanoğlu, bu durumların oluşmasında da 2 tür sorundan bahsederek, "İçten ve dıştan gelen sıkıtılar bunlar. İçten gelen sıkıntı öfke dilinin ve nefret söyleminin geçerli olması. Bunun toplumda yaşattığı sıkıntılar. Ayrıca bu nefret dilinin ve şiddet dilinin ötekileştirme üzerine kurulu olduğu, ‘sen şusun sen busun’ diye. Türkiye tarihinde görülmeyen, duyamadığı milletin bazı taraflarını lekeleyen, kötüleyen bir söylemin olduğu. Türkiye çok seçim gördü. Hiç Türkiye böyle bir şey duymadı görmedi. Bir liderin ‘sen şusun sen busun’ demesi görülmüş bir şey değil. Siz duydunuz mu? Ben, şahsen Necmettin Bey, Süleyman Bey, Turgut Bey, Alparslan Bey’in,Ecevit Bey’in gibi bir çoğunun yakınında oldum. Böyle bir ortamda insanlar bulamaz." ifadelerini kullandı. İhsanoğlu, buna ilave olarak Türkiye'de yaşanan sorunların da huzuru bozan ikinci etken olduğunu ifade etti. Irak’ta; Azerbaycan ve Suriye’deki sorunlar hakkında, sıkıntılar ve bölünmelerin yaşandığına işaret eden İhsanoğlu, şunları aktardı:

"Irak’ta etnik ve mezhebe dayalı, Suriye’de de aynı şekilde çarpışmalar ve iç savaş yürürken bunların bize etkisi görülürken toplumda huzur yok. Herkes bölünme ve çatışma korkusu içinde. Ben bunu Hatay’da gördüğüm gibi Karadeniz’de Ordu’da, Samsun’da da gördüm. İnsanlar, gelecekten endişe etmeye başladı. Anneler gelip ağlıyor: ‘Biz, nereye gidiyoruz. Türkiye iç savaşa sürükleniyor mu’ diyorlar. Biz onları teskin etmeye çalışıyoruz. Diyoruz ki Türkiye’ye aklı selim hakim olacak. Onun için etrafımızı sarıyorlar. Böyle bir huzursuz bir ortamda etrafımız ateş çemberi ile çevrilmişken bu ateşlerin ülkemize düşmesini istemiyoruz. Bu ateşlerin üzerine benzinle mi gideceğiz, yoksa su serpip mi gideceğiz. Bunun cevabı çok basittir ama görmüyoruz. Bugün Irak’ta harekât başladı. ABD’liler bir takım şeyler yapıyor. Bu bizi tehdit ediyor. Irak’taki harita yeniden şekilleniyor. Irak Türkmenleri’ nin bulunduğu bölge, Suriye Türkmenleri'nin bulunduğu bölge boşaltılıyor. Bu bölgeyi boşaltmak, başka birinin hazırlığını yapmaktır. Bizim diplomatlarımız, ailelerimiz, memurlarımız terör örgütü diyemediğimiz IŞİD’in elinde. Böyle bir ortamda ekonomi ticaretimiz gelişir mi?"

"İSRAİL’E YAPILAN BOYKOTUN DURDURULMASI İÇİN RESMİ BAKAN YAZILARI VAR ELİMİZDE"

Suriye ve Irak’a yapılan ticaretin durdurulduğuna dikkat çeken İhsanoğlu, "Mısır'la da kavgalı olduğumuz için, oradan gitmiyor. İsrail üzerinden gidiyor mallarımız daha pahalı. İsrail’i dövüyoruz, kınıyoruz devlet olarak. Ama İsrail ile ticaretimizi arttırıyoruz. Bizim piyasada da İsrail malları var. Esnafın biri geldi dün, ‘hani boykot’ yapılacaktı. Nerde boykot. Mallar artıyor. Bu mallar Türk malları ile rekabet ediyoruz Oradan da bir gol yiyoruz. Bir yetkili çıkıyor, ‘boykot edelim’ diye. Milletin heyecanını bir 2 gün idare ediyorlar. İş yine bildiğin gibi. Bu 2009’da da aynı şekilde yapıldı. Ama öbür taraftan bakanlar boykotun durdurulması için resmi yazılar yazıyor. Bizim elimizde bu yazılar var. Böyle, ticaret olur mu, böyle ekonomi yönetimi olur mu?" diye konuştu.

"YATIRIMLAR HAMASET DİLİNDEN DOLAYI KAÇTI"

İhsanoğlu, Hisarcıklıoğlu ile Türkiye’nin ticaretinin gelişmesi için işbirlikleri olduğunu da vurguladı. Türkiye’nin öncü rol oynaması için bir takım çalışmalar yaptıklarından bahseden İhsanoğlu, çalışmalar kapsamında İslam dünyasına ticaretin 3 misli arttığını bildirdi. Kıbrıs ile olanla da 2 misli arttırdıklarını dile getiren İhsanoğlu, "Büyük fırsatlar var. Yatırımlar finansman yatırımları. Büyük rakamların Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Orda büyük paralar var. Bunlar yer arıyor. Pazar arıyordu. Bunlar bize geliyordu. Bizim dış politikadaki hamaset dış politikaya alet ederek dolayı yatırımlar kaçtı. Bizim onlara karşı geliştirdiğimiz hakaretamiz sözler. Arap kavgalarında taraf tutmuyorduk. ‘Siz o tarafı mı tutuyorsanız diye ben paramı çektim’ Siz biliyorsunuz. Böyle devam ederse Türk ekonomisinin hali ne olacak. Libya’da ayrı politikamız oldu. Borçlarımız alınmıyor. Suriye, Irak gitti Körfez elini çekti. Batı ile olan münasebetlerimiz bu sebeplerden farklı sebeplerden dolayı etkileniyor. Böyle devam ettiği sürece ekonomimiz iyi gitmez." dedi.

İhsanoğlu, esnaf, memur işçilerin faizlerden dolayı ezildiğini de ifade etti. Çarşı pazarı gezerken millet ağladığını aktaran İhsanoğlu, şunları kaydetti:

"Taşeron sistemden ağlıyor. İnsanların sosyal hakları eziliyor. Borç yüzde 5,5 iken bu sene yüzde 55. 10 misli arttı. Bir orta halli vatandaş, kazandığı 10 liradan fazlasını borca veriyor. Bu insanlar ne yapacaklar? Türkiye’de büyük sıkıntılar var. Bütün güzel gelişmelere rağmen, hükümetin dürüst ekonomi kurmaylarının ifadeleri var. Bu ifadelerde Türk sanayisinin nereye gittiği konusunda açık açık tehditler var. Bunların başında Türk ekonomisin yapısal hastalığa düştüğü, sanayinin payının azaldığı ve inşattın balonlaştığı bu balonun arızaya dönüşeceği ifade ediliyor. Bu balonlaşma karşısında hangi koşullara geleceğimizi biliyorsunuz."

"ORTA GELİR TUZAĞINA SAPLADIK, HÜR REKABET YERİNE RANT HAKİM OLDU"

Türkiye’nin dünyadaki sıralamada 19’uncu büyük ekonomiye düştüğünü ifade eden İhsanoğlu, bu gidişle G20’in dışına çıkılacağını dikkat çekti. GSMH’da 3 bin dolardan 11 bin dolara çıkarılırken, 5 sene içinde bu oranının üzerine çıkılamadığını ifade eden İhsanoğlu, "Bu orta gelir tuzağından neden çıkamıyoruz. Neden sorgulamıyoruz. Bizimle beraber aynı yarışta olan ülkeler, Güney Kore, Brezilya, İspanya bu ülkelere baktığınız zaman nerden nereye geldiler. Kimi 20 bin kimi 30 bin dolara geldi. Koreyi 1980’lerden bilirim. Başkenti Seul orta halli Anadolu'nun bir kentinden daha gelirdi. Şimdi 20 binin üzerinde GSMH sahip. Japonya’ya yaklaştı. Ve gelir dağılımında adaletsizlikler var. Çünkü, ekonomide hür rekabet yerine rant hakim oldu. Ve bu ekonomideki bu tekelci zihniyet siyasette de paralelleşmeye gitti. Türkiye’de huzur olursa hem içerdeki ekonomik dinamikler rahat bir şekilde işler, pasta büyür, ekmek büyür. Hem de dışarıdan sermaye gelir, yeni pazarlar açılır ve Türkiye gelişir. Ben, bu anlayışla geliyorum. Aydınların vereceğine de inanıyorum. İnanıyorum ki Türkiye Pazar günü, 1983’teki gibi 1950’deki gibi büyük sürprizle çıkacak. Allah devlet ve milletimize zeval vermesin."

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.