İhracat 135 milyar dolara koşuyor

İhracat 135 milyar dolara koşuyor

TİM verilerine göre, bu yıl ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 88.5 milyar dolar seviyesini yakalayan ihracat, rekora doğru gidiyor

İhracatçılar, kalan 4 ayda performansını sürdürüp 2008 rekor yılını geride bırakarak 135 milyar dolar ihracata imza atmaya hazırlanıyor.
AA muhabirinin TİM verilerinden derlediği bilgiye göre, Ağustos ayında Türkiye'nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,89 artışla 11 milyar 78 milyon dolar oldu. Yılın ilk sekiz ayında ihracat ise yüzde 21,63 artışla 88 milyar 550 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Son 12 aylık dönemde ise bir önceki 12 aylık döneme oranla yüzde 17,48 artışla 129 milyar 628 milyon dolarlık ihracat yapıldı.
İhracatta yakalan bu performans, 128 milyar dolar ihracatın yapıldığı 2008 yılının geride bırakılabileceğini gösterirken, ihracatçılar bu yılı 135 milyar dolar ile kapatmayı hedefliyor.
TİM Başkan Vekili Ahmet Akbalık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ihracatın Ağustos ayındaki artışında kurun etkili olduğunu ifade etti.
Normal şartlarda ağustos ayının durgun bir dönem olduğunu, buna rağmen ihracatın arttığını, bunun da kurun ihracata etkisini somut bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Akbalık, ''Merkez Bankası diğer sektörlerden ve ithalat lobisinden etkilenmeden doğru tutumunu sürdürürse hedeflemiş olduğumuz 135 milyar doları çok rahat yakalayacağımıza inanıyorum'' dedi.
Akbalık, Merkez Bankası'nın uyguladığı bu politikanın ithalatı daralttığını, cari açığın azaltılmasına da katkı sağladığını belirtti.
Dünyada yaşanan gelişmelerin likidite bolluğu doğurduğunu ve bunun da Türkiye için önemli fırsat sunduğunu dile getiren Akbalık, Türkiye'nin bu fırsatı değerlendirerek hedeflerine ulaşabileceğini anlattı.
AB'nin Türkiye ihracatındaki önemine işaret eden Akbalık, bölgedeki borç krizinin Türkiye'nin ihracatına çok fazla etki etmeyeceğini, artık AB'nin eskiden olduğu gibi denizaşırı ülkelerden çok fazla alışveriş yapma taraftarı olmadığını söyledi.
Türkiye'nin, AB'ye yakınlığını çok iyi kullandığını, Avrupa'nın ne istediğini çok iyi algıladıklarını ifade eden Akbalık, ''Avrupa'da kriz var ancak ben Avrupa'dan kaynaklı çok büyük bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum'' dedi.
İhracatın önünün net bir şekilde açık göründüğünü söyleyen Akbalık, bundan sonraki süreçte teşvik sisteminin de önemli olacağının altını çizdi.
-''8 AYLIK SONUÇ, SONUÇTUR''-
TİM Muhasip Üyesi ve İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Tahsin Öztiryaki de 8 aylık sonucun artık sonuç anlamına geldiğini belirterek, ''Bu yıl ihracat rekorunu kıracağımıza inanıyoruz'' dedi.
Öztiryaki, dünyadaki ekonomik krizin Türkiye'yi de etkilediğini ancak bu krizlerin değişik yönlerden Türkiye'nin lehine de olabildiğini anlattı.
Türkiye'nin, Çin'den İtalya'ya kadar olan coğrafyada AB'ye en iyi kalitede ihracat yapabilen ülkelerden biri olduğunu belirten Öztiryaki, bu arada ihracatı gerileteceğini düşündükleri çevre ülkelerdeki siyasi problemlerin de yavaş yavaş çözüldüğünü hatırlattı.
Öztiryaki, ''Bu bölgelerdeki problemlerin yavaş yavaş çözüme kavuşmuş olması kaybettiğimiz bir kaç milyar dolarlık pazarlara geri döneceğimizi gösteriyor'' dedi.
Türkiye'nin 8 aylık ihracatının gelecek hakkında ipucu verdiğini dile getiren Öztiryaki, Türkiye'nin artık ihracatta stratejisini de değiştirdiğinin altını çizerek, ''Türkiye önemli bir eşikte. Burayı da geçerse inşallah daha da güçlü ihracat gerçekleştirecektir. Merkez Bankası'nın şu ana kadar gösterdiği performans ihracatçının lehine. Ancak biz ihracatımızı sadece kura bağlamıyoruz. Biz katma değerli ürünler yapmalıyız, yeni pazarlar bulmalıyız, diğer avantajlarımızı kullanmalıyız. Kur bu işin bir parçası'' diye konuştu.
Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya pazarlarında yaşanan daralma sürerken Türkiye'nin ihracatının artmasının en önemli nedenlerinin başında yeni pazarlara açılımla birlikte pazar çeşitlendirmesi, kaliteli üretim ve hızlı tedarikin geldiği bildirildi.
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Türkiye genelindeki ihracat son 12 aylık dönemde bir önceki 12 aylık döneme oranla yüzde 17,48 artışla 129 milyar 628 milyon dolara ulaşırken, EİB'nin de, son 1 yılda yüzde 43'lük artışla 11 milyar 12 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek yeni bir rekora imza attığını anlattı.
Bu yılın sonu için 12 milyar dolar ihracat hedefi belirlediklerini belirten Türkmenoğlu, bu hedefe doğru emin adımlarla yürüdüklerini, hatta yıl sonu için çıtayı biraz daha yükselterek 12 milyar doları geçmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türkmenoğlu, dünya pazarlarının daralmaya devam ettiği bir dönemde Türkiye'nin ihracatındaki büyük artışın nedenlerine ilişkin soruya, şu karşılığı verdi:
''Pazar payımızın artması, pazar çeşitlendirmesi, yeni pazarlarla desteklenmesi. Şöyle ki bugüne kadar bulunduğumuz pazarlardan aldığımız payı artırdık, artı bunu yeni pazarlarla destekledik. Evet, dünya pazarları daralıyor. Ama bu daralmaya, o pazarların ithalatına baktığımızda çok büyük bir dengesizlik yok bizim açımızdan. Yani biz, durgunluk yaşanan ülkelerdeki payımızı da artırdık.''
İhracatın en çok artırıldığı ülkelerin başında Afrika, Uzak Doğu, Avrupa'nın eski doğu bloku ülkeleri ve Rusya, Ukrayna gibi kuzey pazarlarının geldiğini ifade eden Türkmenoğlu, ''Bunun yanında daralmayan pazarlar da var ve oralardaki payımız da artıyor. Kafkasya'ya yönelik de ihracatımız yükseliyor'' dedi.
Mustafa Türkmenoğlu, Türk ürünlerine güvenin de arttığını, ''Made in Turkey'' ibaresinin artık belli bir kaliteye işaret eden bir sembol haline geldiğini belirterek, ''Türk markası dünyada aranılan bir marka imajını kazandı ve bu devam ettirilebildiği sürece dünya ülkelerinin ithalatından aldığımız pay da artacaktır'' şeklinde konuştu.
Bir ana tedarikçi bir de tali tedarikçilik durumunun olduğunu, Türkiye'nin artık hem zamanında teslimat ve hem de kalitesiyle kendini dünyada kanıtladığını anlatan Türkmenoğlu, özellikle de yakın pazarlarda, ekonomik krizden dolayı ithalatçının stok tutmamayla ilgili trendinin Türkiye'ye önemli bir avantaj sağladığını söyledi.
Türkmenoğlu, Türkiye'nin yakın pazarlar için lojistik olarak şanslı bir konumu bulunduğunu vurgulayarak, ''Avrupa'nın Uzak Doğu'dan tedarik zamanıyla bizim lojistik anlamındaki zamanlarımız arasında fark var'' dedi.
İhracatta hızlı tedarikin yanında esnekliğin de önemli olduğunu kaydeden Türkmenoğlu, ''İsteğe bağlı hızlı bir imalat sistemimiz var. Daha evvel özellikle bazı ürünlerde tonajlı sevkıyatlar yerine, şimdi istek üzerine farklı imalatlar yapılabiliyor. Bu da Türk ihracatçısının deneyim kazanmasıyla oldu'' dedi.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Türk hazır giyim ve tekstil sektörünün Avrupa'daki krizi fırsata çevirdiğini belirterek, ''Artık kaliteli malı kısa zamanda temin etmek sadece Türkiye'de mümkün'' dedi.
Gülle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ihracatçıların bu yıl beklentilerin üstünde bir performansla gittiğini, yıl sonunda hedeflerinin üzerine çıkarak 136 milyar dolarlık rekor ihracata ulaşabileceklerini söyledi.
Ağustos ayı ihracat rakamlarını anımsatan Gülle, ihracatın bütün kalemlerinde artış olduğunu, tekstil ve hammadde ihracatında da yüzde 30'luk bir yükseliş bulunduğunu kaydetti.
Geçmişten ders alarak bugünü kurguladıklarını anlatan Gülle, ''Demek ki ihracata bir verdiğinizde karşılığında iki alıyorsunuz. Geçmişte biz kaybetmek pahasına iş yapıyorduk. Sanayiyi ihracatçı yapmıştık, ama zayıf ve güçsüzdü. Şimdi, kurun da desteğiyle daha güçlüyüz'' diye konuştu.
Gülle, kurun özellikle ithalatın azaltılmasına ve Türkiye'de ara malı üretimine fayda sağlayacağının altını çizdi.
Geçen ay tekstil ve hazır giyim toplam ihracatının 2,5 milyar dolara yaklaştığını ve böylece tek başına birinci sektör olduğunu belirten Gülle, şöyle devam etti:
''Avrupa'daki kriz Türkiye'ye yaradı. Biz bu krizi fırsata çeviriyoruz. Artık kaliteli malı kısa zamanda temin etmek sadece Türkiye'de mümkün. Geçen ay Almanya'ya ihracatımız yüzde 35, İtalya'ya yüzde 33, İngiltere'ye yüzde 27 arttı. Eskiden 6 aylık, 1 yıllık siparişler veriliyordu. Şimdi bu kriz Avrupa alıcılarının alım stratejilerini değiştirdi. Artık Avrupa'dan daha az miktarlı, daha çabuk teslimli siparişler veriliyor. Çin'den sonra en büyük üretim gücü Türkiye'de olduğu için bu siparişler hemen Türkiye'ye kayıyor. Şu anda rüzgar Türkiye'den yana. Bu, önümüzdeki dönemde de devam edecek. Tahmin ediyorum bütün alım stratejileri bu şekilde olacak.''
İsmail Gülle, Ortadoğu'daki değişimin de Türkiye lehine olduğunu, mal satamayız dedikleri pazarlardaki ihracat artışlarının kendilerini cesaretlendirdiğini kaydetti.
Bu yıl sonunda tekstil ve hazır giyim toplam ihracatının 25 milyar doları geçmesini beklediklerini dile getiren Gülle, ''Bu yılın ihracat şampiyonu tekstil ve hazır giyim olacak'' dedi.
İsmail Gülle, bu yıl gerçekleşmesini bekledikleri rekor ihracatın ardından gelecek yıl için hedefin 155 milyar dolar olacağını, ihracata desteğin devam ettiği sürece hedeflerin yakalanabileceğini sözlerine ekledi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.