Helal Kazanç ve Can İnşaat
Bu gün inşaat maliyetlerinden, inşaat sorunlarından ekonomiye katkısında ekonomiye sağlamış olduğu katma değerden bahsetmek istemiyorum. Kaldı ki bu içerikleri işleyen yazıları, röportajları ve söyleşileri, televizyon programlarını defalarca yaptık.
Ben bu gün bizi, yani CAN İNŞAAT’ı anlatmak istiyorum. CAN İNŞAAT’ın temelleri 1986 yılında sevgili babamız Osman CAN tarafından atıldı. Ben o yıllar da İmam Hatip Lisesi’nin orta kısmında biraderim Rahmi ilk okulda, evimizin can paresi Alimiz, henüz yeni dünyaya gelmişti. CAN İNŞAAT’ın kuruluşunun ilk yıllarında, yaşlarımızın müsait olmaması nedeni ile babamıza bizlerin geleceğini hazırlama maksadı ile çıkmış olduğu bu yolda çokta yardımcı olamadık.
Türlü zorluklara ve meşakkatlere katlanarak babamız bizlere daha iyi bir gelecek sunmak adına gecesini gündüzüne katarak çalıştı çabaladı ve Allah’a hamdolsun bu gün sektörde adımızın ve ticaretimizin bir yerlere gelmesini sağladı.
Yıllar yılları kovaladı bizler büyüdük ve birer delikanlı olduk. Bayrağı teslim alma zamanı gelmişti artık. Üzerine yılların tozu toprağı ve alın teri bulaşmış olan bu bayrağı üç kardeş olarak daha ileriye zirveye taşıma adına bu gün azimle ve istikrarla çalışmaya devam ediyoruz. Üç biraderin küçüğü Ali’mizin de işin okulu okuyup başarılı bir inşaat mühendisi olarak bize teknik personel noktasında destek sağlaması, işin balı kaymağı oldu. Zira bünyenizde böyle bir teknik personelin olması işlerinizi daha da kolaylaştırıyor.
Yukarıda yazılanlardan da anlaşılacağı üzere biz bir aile şirketiyiz. Burada aile kavramına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bizlerle beraber ailenin bir ferdi gibi CAN İNŞAAT da şefkatle ve istikrarla büyüdü. Büyüdü ve Allah’a (cc) çok şükür bu gün sektörde adı hatırı sayılır yerlerde. Hani evladını seversin şefkat gösterirsin düşüp yara almasın diye önüne siper olursun ya işte bu anlayışla yaklaştık firmamıza. Hamdolsun geçen yıllar içinde CAN İNŞAATI’mız hiçbir yara almadı.
Bunu neye borçluyuz biliyor musunuz dostlar? Birlik ve beraberliğimize, aramızdaki saygı ve sevgiye borçluyuz. Hiç zaman ayrışmadık her zaman bir olduk bütünleştik, hiçbir zaman benlik gütmedik, her zaman BİZ vardık ve BİZ olmaya bi iznillah devam edeceğiz.
Hiçbir zaman kimsenin, hakkına hukukuna tecavüz etmediğimiz gibi, asla tevessül de etmedik. Çalıştırdığımız taşeron ve işçilerimizin hak edişlerini alın terleri kurumadan ödedik. Bir Kutsi Hadisi her zaman aklımızda, ezberimizde tuttuk. Ne diyordu Cenab-ı Hak ‘’Kıyamet gününde 3 kişinin düşmanıyım. Bunlardan biriside çalıştırmış olduğu işçinin alacağını ödemeyen gasp eden kişidir.’’ diyor. Kim ister kıyamet gününde o zorlu anlarda Allah’ın (cc) düşmanlığını. Onun için her daim işçimizin ve taşeronlarımızın hakkını, hukukunu koruduk.
Bu dikkatler sonunda elde edilen kazancın adına bizler helal kazanç diyoruz. Bizler öz sermaye ile çalışan bir kuruluşuz. Gücümüz nispetinde faaliyetlerimize devam ediyoruz. Daha çok kazanma adına bizim diyemeyeceğiz, banka kredileri kullanmadık. Onun içindir ki bu zamana kadar, maddi manevi hiçbir sıkıntı yaşamadık. Önce Allah‘ın sayesinde sonra bizlerin sayesinde binlerce kişiye iş istihdamı sağlıyoruz.
Herkes rızkının, helal bir lokmanın peşinden yürüyor. Bu lokmaya el uzatmayacak, verebiliyorsan fazlasını verebilmek için gayret göstereceksin.
Neticede helal lokma kazanmak da Allah’ın bir emri ise yapılan iş bizce ibadettir. Dolayısı ile bizler inşaatlarımızı inşa ederken sevgimizi, gayretimizi, çabamızı katarken ibadet aşkı ile yolumuza devam ediyoruz.
Bunun yanında hele hele müşteri memnuniyetine çok dikkat ediyoruz. Neden mi? Örnek verecek olursak bazı müşterilerimiz var bizim, yaşı 60 olmuş. Yıllarca memuriyet sebebi ile o şehir bu şehir dolaşmış. Bu şehirlerde hep kiralarda oturmuş. Hiç bir zaman kendine ait bir evi olmamış. Gün gelmiş emekli olmuş. Yıllarca dişinden tırnağından artırdığı para ile başını sokacak, üstünde çatısı olan ve her akşam kapısını açtığı anahtarın kendisine ait olduğu hissini yaşama adına bir ev almak için müracaat ediyor.
İnanın bana sevgili okurlar, birikimini yapmış olduğu o nakdi kalan ömründe bir daha bir araya getiremeyecektir. Zira ülkemizde bir emekli maaşının açlık sınırı altında olduğunu biliyoruz. Boğazından çocuklarının rızkından keserek birikimini size teslim eden ve tek amacı kalan ömrünü geçmiş yıllara inat huzurlu ve mutlu yaşayabilme adına bir ev satın almaktır.
Bizler CAN İNŞAAT ailesi olarak nerden geldiğimizi, ne meşakkatlerle bu zamana geldiğimizi asla unutmadık ve unutmayacağız. Ondan dolayıdır ki parasını size teslim etmiş müşterinizin memnuniyetini sağlayacaksınız. Bunun lamı cimi yoktur. Yani mazeret kabul etmez bu iş. Eskilerin bir lafıdır “dünyada mekan ahirette iman’’ diye. Bedelini tahsil ettiyseniz müşterinizin dünyadaki mekânını en iyi bir şekilde teslim etmek zorundasınız. Ne dedik yazımızın başında; helal-haram kazanç dedik. Müşterinizi memnun ettiğiniz gün o kişiden kazancınız helal olur. Bu hassasiyetle çalışmayı kendimize şiar edindik. Hamdolsun başarımız tamdır.
Neden bilmiyorum ama kendimizi anlatmak istedim bu gün. Yukarda yazılanlar samimi şekilde kaleme alınmış bir yazıdır. Ne eksiği ne de fazlası vardır. Böyle de olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu yazımızla belki de bulunduğumuz sektörde ya da başka sektörlerde yola yeni çıkmış kardeşlerimize örnek olabiliriz. Doğruluktan, helalden ayrılmadan, işlerini düzgün yaparak sektörlerinden önemli yerlere gelinebileceğini anlatmak istedim. Geldiğimiz nokta için Cenab-ı Hakka bütün mevcudiyetimizle dua ediyoruz. Allah’ım bizi doğruluktan dürüstlükten ayırma. Bize sana hesabını vereceğimiz kadar rızık ver. Ticaretimizi helal ve hayırlı eyle. Amin…
Gelecek yazıda görüşmek üzere; hoşçakalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.