Gazze, Sabırla Kazandı
Güncel yazı serisi
Abluka altındaki Gazze eli kolu bağlı olarak, dünyanın gözü önünde sekiz gün boyunca İsrail’in hunharca saldırılarına ve bombalamasına maruz kaldı.
Sekiz gün sonunda ateşkes ilan edildi. Tarumar edilen Gazze’de henüz baba diyemeyen çocuklar, korunmaya muhtaç kadınlar, savunmasız insanlar şehit düştü, yaralandı. Bu saldırıda 161 şehit 1222 yaralı verildi. 2008'deki İsrail saldırılarında da 1600 Filistinli şehit olmuştu.
İsrail’in “Bulut sütunu” adıyla düzenlediği saldırılara karşı “Siccil Taşı” adı verilen Gazzeli'nin cevabıyla sekiz gün süren savaşı Filistin Gazze direnişi kazandı. İnsanlık, tüm acılara rağmen DİRENİŞ’in zaferi ile teselli bulmaya çalışıyor.
İsrail, Gazze’de hastane, cami ve evleri bombalayarak sadece hunharlığını değil acziyetini de sergiledi. Gazze’nin, cana ve mala minnet etmeyen şahadet âşıklarına, bir kere daha şahit olduk hayranlıkla…
Son 6 yılda 2 kez büyük saldırıya maruz kalan Gazze, İsrail’in menfur emelleri ve vahşice saldırıları önünde insanlık adına kendini siper etti.
Gazze sadece Mücahit Filistinli'nin davasının değil, Arz-ı mevud (vaat edilmiş topraklar) hayalini sınırlarını Nil’den Fırat’a kadar geniş coğrafyaya yaymak isteyen İsrail’in menfur emelleri önünde durmaktır. Bunun için iki kere kahramandır Gazze.
Zalimlerin, adaletsizliğin, hüküm sürdüğü, çaresizliğin öğretildiği dünyada azmin, direnişin, sembolüdür Gazze. Gazze bizim Furkanlarımızın dünyasıdır. Bizim Furkanlarımızın davasıdır Gazze.
Hiç şüphesiz sabır miskinlik değildir. Düşmana karşı bütün gücünü kullananların ve düşman karşısında geri çekilmeyenlerin zaferi elde etme yoludur.
Gazze’ye ve Gazze’nin tüm şehitlerine selam olsun.
AB’NE DEĞİL D-8’E GİRMEK ŞEREFTİR
Diğer yandan Gazze, Haçlı seferleriyle birlikte var olan şark meselsinin ayrılmaz parçasıdır.
Bu sebeple yine Haçlı kulübü, BM’ler bu menfur saldırılar süresince tatilde idiler.
Onun için Siyonistlere ve Evangelist Haçlılara değil, hala haçlı Siyonist ittifakına bel bağlayanlara yazıklar olsun diyoruz.
Hamas’ı ikna edin diyen Obama’ya hala bel bağlayan, stratejik ortaklıktan model ortaklığa geçenlere yazıklar olsun diyoruz.
İsrail’in sınırlarını soramayan bir batının samimi ve sürekli barış isteme şansı olamaz. Bu ateşkes soluk aldırmaktır. Buna asla güven olamaz. Hele güç onlarda olduğu müddetçe insanlığın hiçbir değeri güven altında olmayacaktır.
Saldırıyor, yakıyor, yıkıyor, öldürüyorlar. Sonunda da ateşkes ilanını sanki bir lütufmuş gibi sunuluyorlar. Bu vahşetin oyunu, Batılıların himmetiyle değil ancak kendi gücümüz kendi ittifakımız D-8 ile bozulabilir.
İSRAİL YANLIŞ YOLDA
Beyrut kasabının oğlu Glad Şaron “Gazze’yi dümdüz etmeliyiz, Filistinliler Hamas’ı seçtikleri için masum sivil olmadıklarından cezalandırılmaları gerekir.” Japonlar yeterince çabuk teslim olmadıkları için Amerika Hiroşima ile durmadı ve Nagazaki’yi de vurdu. “Kesin sonuç alınmalı” diye yazarak gerçek ruh haletlerini ortaya koyuyor.
İsrail’in Gazze’yi bombalaması esnasında İsrailli turistler ellerinde dürbünleri ile katliamı seyrediyor ve bu manzaradan keyif alıyorlar. Bu sağlıklı bir ruhun eseri olamaz. Bir milletin bütün fertleri bu ruhun yani şizofrenik olayın esiri olmuşsa bütün bir inanlık, bir taraftan bunların şerrinden korunurken diğer taraftan birlikte önlemler almalıdırlar.
Yahudi asıllı İngiliz Milletvekili sir Gerald KUFMAN, “İsrail’i yönetenler aptal, İsrail Başbakanı Netanyahu akıllı adam değil.”, “İsrail’in Filistin’e yaptığını başka ülkeye yapsaydı, BM, Avrupa, Amerika tarafından kınanırdı. Netanyahu kibirli olabilir ama akıllı değil. Etrafındakilerin değiştiği bir dünyada yaşadığını anlamıyor.”
ABD’li ünlü oyuncu Robert De Niro “İsrail Kuduz köpek gibidir. Bütün suç ise onu destekleyen ABD’nindir.” diyor.
Türkiye olarak 10 yıldır AB ve ABD kapılarında geçirdiğiniz zamana yazık olmadı mı? D-8’lerle yola çıksaydınız bu zalimler hiç şımara bilirler miydi?
Kırk yıldır ısrarla söylüyoruz. Yeni mi anladınız, BM’nin ne mal olduğunu(!) Peki, kaybettiğimiz bu on yıllık zamanı ve heder edilen bir çok canı, malı, ırzı nasıl telafi edeceksiniz?
Yinede zarardan dönmek kardır. Çözüm noktasına nihayet geldiniz için tebrik ediyoruz. Ama artık laf değil, iş zamanıdır. Söylediklerinizi yapma zamanıdır.
BM’lerin tenkidi ile daha çok vakit geçirmeden D-8’in içinde adım atılmalı ve çok acele AB bakanlığı yerine D-8 bakanlığı kurulmalıdır.
Çünkü bu dava insanlığın onur davasıdır. Bu dava Selahaddin Eyyübi’nin davasıdır. Bu dava Mavi Marmara gemisinde şehit olan 21 yaşında ki şehit Furkanların davasıdır.
Son sözümüz İsrail’e dir. Allah c.c sizin bize ancak eza verebileceğinizi beyan ediyor. İnsanlığın huzurunu bozmaktan vazgeçin. Zulümle ibadet anlayışı ilahi değil şeytanidir. Ablukayı kaldırın. Sorumluluklarını yerine getirin. Size güç veren İşbirlikçilerinin de hükmü bitti. Siz ve tüm zalimler unutmasınlar, bir gün kendi zulmünüzün girdabında boğulacaksınız. Çünkü zulüm ile asla abad olunmaz.
Bizim bu seslenişimiz, size ve zulümlerinize dur demek içindir. Belki bu sizin de kurtuluşunuza vesile olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.