Konya'da fuar sezonu geçtiğimiz günlerde başladı. Fuarlar maalesef podyumları aratmıyor. 3 kuruş fazla kazanacağız diye kadınları tüketim metası hale getirmek hem kadınlara hem de fuara gelen insanlara hakarettir.  Konya'da açılan Tohumculuk ve Hayvancılık Fuarı'ndaki bazı standlar podyum gibi olmuş...

**

Birbirinden farklı firmalar, fuar salonlarında  ürünlerini sergiledi. Fuarda yer alan  ürünlerden ziyade, özellikle bir konu dikkatimden kaçmadı. Dikkatimden kaçmayan bu konu beni hem üzdü  hem de düşündürdü. Yeri geldiği zaman “Maneviyat Şehri Konya” diyoruz...

**

Ama kimse unutmasın ki; hiç bir maneviyat şehri, özünde olmayan şeyleri kaldıramaz. Fuar merkezinin görkemi, fuarlarda çalıştırılan mini etekli bayanların yanında bir hiçti.

**

Acıdım. Kadın, dünya pazarının ölümsüz vitrin elemanı haline geldi gelmeye de  devam ediyor. Kadın haklarından bahis ettiğiniz halde, kadını cinsel obje olarak kullanmanızı ve kadını bir meta haline getirmenizi akla uygun bulmuyorum.

**

Toplumsal cinsiyetteki “Hakkaniyete aykırılığı” açılan fuar sayesinde bir kez daha öğrendim. “Aman canım orası fuar, bunların olması gayet normal”  diyemiyorum. Dersem eğer, Konya'nın maneviyat şehri olduğunu inkar etmiş olurum!!!

**

Yapılan işler amacından çıkarsa (tıpkı tohum ve hayvancılık fuarında mini etekli bayanların vitrinlerde yer alması gibi) sizler de böyle uyduruktan şeylerin altına sığınmak zorunda kalırsınız. Siz, (bazı) firma sahipleri! Az bir ücretle reklamın en iyisini yaptınız, hadi yine iyisiniz! Sizin bu yaptıklarınızı milyarlarca para verip yaptırmak isteyenler varken,  sizler fırsatı iyi değerlendirdiniz.

**

Reklamınızı çalıştırdığınız mini etekli bayanlar üzerinden yapıp, adınızdan sıklıkla söz ettirmeyi başardınız.   Fuar alanını gezmeye gelen vatandaşlar, ürünlerden çok; stant başındaki mini etekli bayanlara baktı. Hadi inkar etmeyin sizce de öyle olmadı mı? Bu olayın tek bir sebebi var. Daha çok para kazanmak ve cepleri para ile doldurmak.