Ey Yolcu! (1)
Ey yolcu!
Dur, biraz düşün! Nereye yolculuğun? Bütün hazırlıklarını yaptın mı?
Ey Yolcu!
Ne oldu, düşündün mü biraz? Haydi biraz daha düşün! Sakın ihmal etme. Hazırlığın ne durumda?
Ey yolcu!
Farkında mısın nereye yolculuk yaptığının? Bu gidiş nereye biliyor musun? Bir kere daha düşün!
Ey yolcu!
Ne yaptın, düşünüp bir sonuca vardın mı? Nereye gitmekte olduğunu kavradın mı? Sordun mu neler lazımmış oralarda?
Ey yolcu!
Harçlığın var mı yanında? Kazandın mı bir miktar? Orada pek çok kalacağını, hatta hiç gelemeyeceğini biliyor musun? Bir bak ceplerine, cüzdanına.
Ey yolcu!
Aldın mı azığını? Hani nerede? Yoksa unuttun mu çıkınını? Eyvah ne yiyip içeceksin orada?
Ey yolcu!
Hani binitin? Var mı? Ne ile devam edeceksin yoluna? En azından bir bilet bari alsaydın. Yayan mısın yoksa! Nasıl devam edersin yoluna?
Ey yolcu!
Geri dönüşün yok. Gideceksin mecbur. Ne yolculuktan dönüş var, ne de varacağın mekândan!
Ey yolcu!
Hani yol arkadaşların? Var mı diyorsun… İyi mi bari onlar? Güvenilir mi kendilerine? Bilesin ki yolculuğun onlarla ise varacağın yerde de onlarla beraber olacaksın…
Ey yolcu!
Evini hazırladın mı oradan? Ya içinin döşemeleri! Yoksa “ne ev var ne bark” mı diyorsun. İyi ama bu hal ile ne yaparsın? Kim alır seni yurduna -yuvasına?
Ey yolcu!
Yol uzun! Işığın olmazsa pek de karanlık… Aldın mı nurunu? Eğer almışsan onu yolculuğunda, aydınlatacak seni o sonsuz mekânda da… Yüzün de aydın olacak, ruhun da orada! O yüzün ki seni Yaratan’a bakacak. Yoksa halin ne olacak?
Âh yolcu âh!
Yazık ettin kendine! Hala da etmektesin… Bak yine düşünmüyorsun, yine gaflettesin… O yüce Rabbine ne zaman yöneleceksin?
Ne olur ey yolcu!
Kendine gel biraz! Uyan bu gafletten! Anla artık yolcu olduğunu, dönüşü olmayan bir yolda olduğunu! Yoksa yanarsın, ağlarsın bir gün. Yakarırsın da fayda vermez o gün!
Ey yolcu!
Otur da ağla haline! Çabuk dönüş yap Rabbine! Dönemeyeceğin günlere bırakma! Yolculuğun bitmeden, hayatın sona ermeden ey yolcu!
Ey yolcu!
Nice yolcular gelip geçti senden önce. Ne götürdüler, ne bıraktılar baksana! Ne durumdalar acep oralarda!
Ey yolcu!
O halde haydi durma! Kul ol O’na! Ümmet ol sevgili Nebisine! Ol da kurtul!
Dur, biraz düşün! Nereye yolculuğun? Bütün hazırlıklarını yaptın mı?
Ey Yolcu!
Ne oldu, düşündün mü biraz? Haydi biraz daha düşün! Sakın ihmal etme. Hazırlığın ne durumda?
Ey yolcu!
Farkında mısın nereye yolculuk yaptığının? Bu gidiş nereye biliyor musun? Bir kere daha düşün!
Ey yolcu!
Ne yaptın, düşünüp bir sonuca vardın mı? Nereye gitmekte olduğunu kavradın mı? Sordun mu neler lazımmış oralarda?
Ey yolcu!
Harçlığın var mı yanında? Kazandın mı bir miktar? Orada pek çok kalacağını, hatta hiç gelemeyeceğini biliyor musun? Bir bak ceplerine, cüzdanına.
Ey yolcu!
Aldın mı azığını? Hani nerede? Yoksa unuttun mu çıkınını? Eyvah ne yiyip içeceksin orada?
Ey yolcu!
Hani binitin? Var mı? Ne ile devam edeceksin yoluna? En azından bir bilet bari alsaydın. Yayan mısın yoksa! Nasıl devam edersin yoluna?
Ey yolcu!
Geri dönüşün yok. Gideceksin mecbur. Ne yolculuktan dönüş var, ne de varacağın mekândan!
Ey yolcu!
Hani yol arkadaşların? Var mı diyorsun… İyi mi bari onlar? Güvenilir mi kendilerine? Bilesin ki yolculuğun onlarla ise varacağın yerde de onlarla beraber olacaksın…
Ey yolcu!
Evini hazırladın mı oradan? Ya içinin döşemeleri! Yoksa “ne ev var ne bark” mı diyorsun. İyi ama bu hal ile ne yaparsın? Kim alır seni yurduna -yuvasına?
Ey yolcu!
Yol uzun! Işığın olmazsa pek de karanlık… Aldın mı nurunu? Eğer almışsan onu yolculuğunda, aydınlatacak seni o sonsuz mekânda da… Yüzün de aydın olacak, ruhun da orada! O yüzün ki seni Yaratan’a bakacak. Yoksa halin ne olacak?
Âh yolcu âh!
Yazık ettin kendine! Hala da etmektesin… Bak yine düşünmüyorsun, yine gaflettesin… O yüce Rabbine ne zaman yöneleceksin?
Ne olur ey yolcu!
Kendine gel biraz! Uyan bu gafletten! Anla artık yolcu olduğunu, dönüşü olmayan bir yolda olduğunu! Yoksa yanarsın, ağlarsın bir gün. Yakarırsın da fayda vermez o gün!
Ey yolcu!
Otur da ağla haline! Çabuk dönüş yap Rabbine! Dönemeyeceğin günlere bırakma! Yolculuğun bitmeden, hayatın sona ermeden ey yolcu!
Ey yolcu!
Nice yolcular gelip geçti senden önce. Ne götürdüler, ne bıraktılar baksana! Ne durumdalar acep oralarda!
Ey yolcu!
O halde haydi durma! Kul ol O’na! Ümmet ol sevgili Nebisine! Ol da kurtul!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.