Ey Oğul!
Orucun önemini bilirsin. Allah ve Rasûlü'nün ona verdiği kıymeti de. O halde sadece Ramazan orucuyla kalma! Nafile olarak da tut ki, Allah'a yakınlığın artsın. Ruhun arınsın, bedenin rahat bulsun. Bil ki Reyyân kapısı oruçluları beklemekte. Unutma ki onun için kudsî hadiste; "Oruç Benim içindir, karşılığını da Ben vereceğim" (Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163) buyrulur.
Ey Oğul!
Az yemek ne güzel şey. Yükü hafif tutmaktır o. Sorguyu azaltmaktır o. Hesabı kolay kılmaktır o. O aynı zamanda hikmetin kapısıdır. O ne güzel perhiz, ne güzel şifadır ki, Rasûl-i Ekrem'in (s.a.v.) ahlâkıdır.
Ey Oğul!
Az konuşmak da bunlara bağlıdır. Oruçlu kul az konuşur, az yiyen de öyle olmalıdır. Lâfın azı, doğruyu seçmektir. Yalandan kaçmaktır. Hakkı söylemek ya da susmaktır. Bil ki; hikmet ehli kimseler bununla yol almışlar, tefekküre pek önem vermişlerdir. Zira tefekkür, kulun Rabbini tanıyıp kendini arındırmasında pek müessirdir.
Ey Oğul!
Mü'min-i kâmilin yolunda ilerle! Bil ki bütün bunlar o yolun kurallarıdır. İmanın kemale ermesi ancak bunlarla olur.
Ey Oğul!
Sana farz olan şeylerden birisi de Hac'dır. Onda nice hikmet ve faziletler vardır. Eğer Allah sana bunun için güç ve imkân verdiyse onu yerine getir. Mahşerin provasını orada gör. Ölümü, dirilişi ve hesabı düşün. Vakfeyi, Rabbine hesap vermek olarak bil. Onun yoluna çıktığın zaman, o ânın hazırlığında ol. Rabbinin rahmet ve mağfiretine ulaşacağına dair ümidin olsun.
Ey Oğul!
Hac diriliştir…
Hac gözyaşıdır...
Hac yakarıştır…
Hac, atan Âdem (a.s.) ile anan Havva'nın yaşadığını yaşamaktır. O, kişiyi "anasından doğduğu gibi tertemiz" yapar. Onun karşılığı ise ancak cennettir. Umre de mü'min için ne güzel kazançtır. Bir umreden sonra işlenen günahlara yeni bir umre kefarettir.
Ey Oğul!
Bil ki Hac'da sana en çok lazım olan şey sabırdır. Azık olarak onu götür. Zira o, kazanç kapılarını açar sana. Sen sabredip iyilik saçtıkça kullara, Allah da rahmet ve mağfiretini saçar sana.
Bil ki Hac meşakkattir. Kul o meşakkatle imtihan olunur. Gönüller kolayca yıkılır. O halde sen gönül yıkma. Gönlünü yıkanlara da gücenme. Sabır ve iyilikle karşılık eyle. Unutma ki, sabrın başı acı ama sonu tatlıdır. Onda öyle mükâfatlar vardır ki, kul o mükâfatları ancak ebedi hayatta bilir. Ama bil ki dünyada da görür onu.
Ey Oğul!
Sabır yutkunmaktır. Öfkeyi yutmaktır. Bu, kul için hayır ve berekettir. Asıl pehlivan da budur. O halde sabret de, zafere ulaş!
Ey Oğul!
Allah'ın Kitabını oku! Onsuz hiçbir şeyin olmayacağını anla. O, senin için indirildi. Senin hayatını tanzim eden odur. Zira o, Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın kitabıdır. Bilirsin ki onun ilk emri "oku"dur. O halde onu oku ve hayata geçir.
Ey Oğul!
İlim bir hazinedir. Ama o deryalarda gizlidir. Onu almak için deryalara dalmak gerek. Zorluklara katlanmak gerek. Bil ki çalışan kazanır. Durma oku, didin ve kazan! Başlangıcın ve sonucun Kitabullah olsun. Ondan hiç ayrılmayasın.
Bil ki bütün ilimler Allah'ındır. O halde Allah'ın ilmini okurken O'nun adıyla oku! O, dememiş miydi "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" diye. (96 Alak 2) Bil ki O anılmadan okunan ilimler hiçbir fayda sağlamaz. Yine bil ki, ilim okundukça Allah'a yaklaşılmalı. O'na yaklaştırmayan her ilim faydasız ve o kul için batıldır.
Ey Oğul!
Sen Rabbini anarak oku! Okudukça, ilim tahsil ettikçe tevazuun artsın. Rabbine yaklaşasın. "İlim ilim bilmektir /İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır" demiş Yunus.
Ey Oğul!
Okudukça sakın gururun artmasın! Gururlu ve kibirlileri Allah asla sevmez. Tevazu et. Toprağa baksana. Bütün nimetler onda bittiği halde, nasıl da tevazuda. O halde büyüklenmeye kalkmayasın. Büyük İmam Ebu Hanife'nin; "Bilmediklerimi ayağımın altına koysanız, başım göğe der" dediğini unutmayasın!
Ey Oğul!
Sakın cimri olma! Cömertlerden ol ki, Allah'ın sevdiği olasın. Bil ki, o, peygamberler ve salihlerin ahlâkıdır. Allah ve Rasûlü ancak cömertliği sever. Güzel Efendimiz (a.s.) şöyle buyurur: "İki haslet vardır ki bir mü'minde asla bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlâk." (Tirmizi, birr 41)
Ey Oğul!
Ölçülü ol! Orta yolu tut! Cömert olayım derken saçıp savurma! Ellerini büsbütün açıp perişan da olma. Zira Allah (c.c.) şöyle buyurur:
"Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın." (17 İsrâ 29)