Esin Çelebi'den rezalete tepki

Konya, Türkiye ve dünyanın en önemli değerlerinin başında gelen Hz. Mevlana'ya ve Mevleviliğe büyük bir saygısızlık yapıldı. Mevlana öğretisinin sembolü olan "semazen" bir votka şişesinde dekor olarak kullanıldı. 

Üzerinde Mevlana'ya atfedilen “içki, içeni değiştirir” anlamına gelen bir sözün Farsça ve İngilizcesi yazan votka Hollanda'da üretilerek piyasaya sürüldü. İslam’ı hedef alan bu uygunsuz karar, kısa süre içinde büyük tepki gördü. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile “Hollanda'da 'Rumi' ismiyle üretilen alkollü içecek hususunda gerekli girişimleri yapacağız. Hz. Mevlana sadece Konya'mızın değil, ülkemizin ve dünyanın da önemli bir değeridir. Bu değeri korumak bizim önceliğimizdir” diyerek, tepkisini ortaya koydu. Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KONESOB) Başkanı Muharrem Karabacak da şunları söyledi: “Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın tepkisiyle öğrenmiş olduğumuz Hollanda'da 'Rumi' isimli üretilen alkollü içecekle ilgili yapılacak tüm girişimlerde başkanımızın yanındayız. Şahsımız ve teşkilatımız böyle bir saygısızlığa duyarsız kalamaz. Değerlerimiz bizlerin önceliğidir. Konya Büyükşehir Belediye Başkanımıza göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı çok teşekkür ederiz.” Edindiğimiz bilgilere göre bu kabul edilemez ve İslam ahlakına uymayan konu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na intikal etti. Bakanlığın, gerekli bütün tedbirleri alacağı ve konu ile ilgili kısa sürede açıklama yapacağı da öğrenildi.

BU KONUDA TEK GÜÇ BAKANLIKTA!

Hz. Mevlana'nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru ise çok üzgün olduklarını bu durumun da hiç hoşlarına gitmediğini ifade etti. “Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Kınama yazımızı Kültür Bakanlığımıza gönderdik” diyen Bayru, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerisi bakanlığa ait. Uluslararası bir durum bu. Ayrıca Hollanda'daki dostlarımızı da aradık. Üzüntümüzü dile getirdik. Onlarda bu konu ile ilgili ilgileneceklerini söyledi. Bilmiyoruz neden böyle bir şey yaptıklarını. 2005 yılında hazırlamış olduğumuz projeler vardı. Sema ve Mevlevi Müziğini koruma altına almaktı amacımız. Çok şey vardı içinde. Bu projeyi de bakanlığa imzalatıp, UNESCO'ya yollamıştık. Bir yıl boyunca çeşitli sorular sordular. Kültür Bakanlığımız bizim yazımızın üstüne ilaveler yapılacağını ve Mevlevilik anlayışının korunacağını belirttiler. Projemizin takipçisi olduk, daha sonraki dönemlerde 3 genelde daha çıktı. 1925 yılında Tekke ve Zaviye Kanunu ile Mevlevilik Türkiye'ye emanet edilmişti. Hollandalılar'ı çok kınadık. Bizlerin Hz. Mevlana'ya ve Mevleviliğe sahip çıkmamız ve korumamız gerekir. Manevi değerimiz Hz. Mevlana. Çok yazık ve üzücü bir durum ile karşı karşıyayız.”

EMRE ÖZGÜL