Gençlerbirliği karşısında nasıl bir oyun ortaya koymak istediğimizi bilen varsa söylesin. Daha önceki maçlarda en azından ayağa pas yapar, organize atak düşüncesinde olurduk.

Bırakın ayağa pas ve organize atak düşüncesini, hiçbir maçı kazanmanın mümkün olmadığı doldur boşaltlara döndük.

İstatistiklere göre topa sahip olarak oyunun hakimi olarak görünsek de ataklarımız rakip kale önünde eridi gitti.

Maç boyunca yaptığımız isabetsiz paslar ve top kayıpları ile rakip etkili olmaya çalıştı. Bereket versin beceriksiz ayaklar pozisyonları değerlendiremedi. Aksi takdirde maçı bile kaybedebilirdik.

Şimdi gelelim asıl meseleye, mahalle takımından daha kötü olan Gençlerbirliği’ ni bile yenemedik.

Sürekli ifade ediyorum, yönetim, iyi teknik direktör iyi, Peki; sıkıntı nerede? Sanırım futbolcular İsmail Kartal’ ı istemiyor.

Kim veya kimlere ait ise. ESERİNİZLE ÖVÜNEBİLİRSİNİZ ARTIK.

ZORU SEVERDİK

Gençlerbirliği maçı tamamlandı. Ayın 7’sinde Beşiktaş ile ligde, hemen ardından 4 gün sonra kupada mücadele edeceğiz. Daha sonra Denizli ile Konya’ da, 20 Şubat’ ta Malatya, 26’sında da Gaziantep maçlarına çıkacağız.

Süreç oldukça zorlu. Ligde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ ı yenerek zoru sevdiğini gösteren Konya’ nın zorlu seriden başarı ile çıkacağından emin değilim. Zoru’ da sevmiyoruz artık.

ÖLDÜ ÖLDÜ DİRİLDİ

Fenerbahçe Hatay deplasmanından galibiyetle döndü. Pres yaparak topu kazanan, isabetli paslarla pozisyona giren yani maçın hakimi Hatay ama sonuç 1-2 yenilgi.

Fenerbahçe koşamayan, ayağında top tutamayan, pres yapamayan, orta sahası nerede ise olmayan bir takım görüntüsü içinde. 

Galatasaray’ ın Muslera’ sı varsa, Fener’ in de Altay’ ı var, Altay kurtarışları yapamasaydı.

Fenerbahçe bu oyun anlayışı içinde mutlaka takılacaktır. Hatay karşısında öldü öldü dirildi.

ALKIŞLAR TRABZON’A

Beşiktaş-Trabzon maçı son yıllarda izlediğim en güzel maçtı. İki takım da futbol oynamak ve galip gelmek için sahaya çıktı.

Trabzon yendi, tebrik ediyorum. Hangi takımda olursa olsun futbolcular birbirlerine karşı centilmen ve saygılı olmalı, sakatlamaya yönelik kasti faullerden kaçınmalı. 

Flavio'ya yaptığı kasti faul için Dorukhan Toköz’ ü kınıyorum. Hakem haklı olarak kırmızı kart gösterdi, bu bir ceza, ancak yeterli bir ceza değil, Dorukhan bu pozisyonda kesinlikle masum değil. 

Federasyonun vereceği cezayı merakla bekliyorum.

TARLADA FUTBOL

Sporseverler mutlaka fark etmiştir. Tüm takımlarımızın sahaları patates tarlasına dönmüş durumda. Sahaların zemini kötü olunca, zaten iyi olmayan futbolumuz daha da kötü hale geliyor.

Sahalarımızın bu kadar kötü bir zemine sahip olmasının bir izahı olduğunu düşünmüyorum. Daha fazla yağış alan ülkelerdeki saha zeminleri neden hiç bozulmuyor?

İşimize gereken özeni göstermiyor, kaliteli malzeme kullanmıyoruz, sonuç olarak da sahalarımız az bir yağışta berbat bir hale geliyor, maçlar erteleniyor, oyuncular sakatlanıyor.

Futbolu idare edenlerin saha zeminleri konusunda nasıl bir çalışması olduğunu bilmiyorum. Bildiğim gerçek gözlerimin gördüğü, patates tarlasında oynanan futbol.