Erdoğan: Ortadoğu’da Vicdanlar Yaralandıkça Dünyaya Bedeli Ağır Oluyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri çıkıp Filistin meselesinin Avrupa’ya hiçbir bedelinin olmadığını iddia edebilir. Oysa Filistin meselesinin Avrupa'ya maddi, sosyal bedeli olmuştu. Daha da önemlisi bu mesele vicdanlarda adalet duygusunun sarsılması gibi bir maliyet de ortaya çıkarmıştır. Ortadoğu’da vicdanlar yaralandıkça bunun tüm dünyaya bedeli de ağır oluyor." dedi.

Erdoğan, Alman Dış Politika Enstitüsünde, "21. Yüzyılda Türkiye, Avrupa ve Dünya" temalı konuşma yaptı.

17 Aralık'taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye'nin önündeki bir başka engel de vesayet sistemi, devlet içine sirayet eden çete ve örgütlerdi. 11 yıl içinde verdiğimiz yoğun mücadele sayesinde bu sorunların çözümü konusunda önemli mesafe kaydettik. 17 Aralık’ta Türkiye'de ekonomiye, siyasi iktidara, demokratik kazanımlara ilişkin yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi. Emniyet ve yargı başta olmak üzere devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak Türkiye siyaseti yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik. 30 Mart'taki yerel seçimler Türkiye için tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Açıkçası 30 Mart’ta demokrasinin, istikrarın, özellikle de siyasetin çok büyük bir zafer elde edeceğine, eski Türkiye’yi artık kapatıp yeni Türkiye çağını başlatacağına inanıyorum."

Erdoğan, "Çok sayıda engel, provokasyon ve sabotajla karşılaştık. Reform sürecini engellemek ya da yavaşlatmak için hükümetimize çok sayıda tuzaklar kuruldu. En son 17 Aralık tuzağının bozulmasıyla artık siyaset dışı güç odakları umuyorum ki vesayet özlemlerinden de vazgeçecekler. Bunun da Türkiye'nin normalleşmesinde çok önemli bir adım olacağını artık ben görüyorum, inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Erdoğan, "Filistin’e sırtımıza dönebilirdik. Mısır’daki darbeyi görmezden gelebilir, dünyada büyük çoğunluğun yaptığı gibi susarak bu askeri darbeyi biz de onaylayabilirdik. Suriye’ye sırtımızı dönebilir, kapılarımızı kapatabilir, sınırımıza yığılan mazlumlara tepkisiz kalabilir, onları zalim Esed'in bombalarına terk edebilirdik. Suriye'de rejim tarafından işlenen insanlık dışı cinayetleri gösteren, 55 bin kare fotoğrafı görmezden gelebilirdik. Şu anda Suriye içinde, Yermuk'ta bir şehrin topyekûn cezalandırılmasını, açlık ve sefalete terk edilmiş olmasını hiç duymayabilirdik. Biz bunu yapmadık, yapamayız, yapmayız. Tarih bize bunu yapma hakkı vermiyor. Coğrafya bize bunu yapma imkanı tanımıyor. Bütün bunların ötesinde, insani ve vicdani değerler bize böyle bir tepkisizlik hakkı asla vermiyor. Haksızlığa sessiz kalmanın mutlaka bir bedeli vardır." dedi.

AB ülkelerine de seslenen Erdoğan, şunları ifade etti: "Birileri çıkıp Filistin meselesinin Avrupa’ya hiçbir bedelinin olmadığını iddia edebilir. Oysa Filistin meselesinin Avrupa'ya maddi, sosyal bedeli olmuştu. Daha da önemlisi bu mesele vicdanlarda adalet duygusunun sarsılması gibi bir maliyet de ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde Mısır'da yapılan darbenin orta ve uzun vadede en azından vicdanlara ödeteceği bir bedel açıktır. Suriye için de ödeneceğini hatırlatmak isterim. Suriye’de, Avrupa’nın yanı başında, 21’nci yüzyılın en büyük insanlık trajedisi yaşanıyor. 150 bine aşkın kayıtlı, bir o kadar da kayıtsız var. 300 bine ulaşan bir ölüm. 7 milyona varan bir göç söz konusu. 700 bine yakın Suriyeli bizim ülkemizde, 220 bini çadır ve konteynır kentlerde kalıyor. Ama bakıyorsunuz, bırakın Suriye için adım atmayı, mülteciler için dahi çok kısıtlı yardımlar yapılıyor. Bizim 2 milyar doları aşkın yatırım oldu; ama bize dünyadan gelen yardıma baktığınızda maalesef 130 milyon dolar. Ortadoğu’da vicdanlar yaralandıkça bunun tüm dünyaya bedeli de ağır oluyor." CİHAN