Ekonomide söylenenler  sözden öteye geçmiyor

Ekonomide söylenenler sözden öteye geçmiyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ekonomide yaşanan büyük problemler olduğunu, günü kurtaran adımların bu problemleri çözmeyeceğini kaydetti

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Basın toplantısına 26 yıl önce Sivas’ta yaşanan ‘Madımak olayı’nın şok edici ve insanlarımızı derinden yaralayan bir vahşet olduğunu dile getirerek başlayan Karamollaoğlu, iç ve dış politikaların haricinde vatandaşa en çok dokunan konunun ekonomide yaşanan büyük problemler olduğunu belirterek, günü kurtaran adımların bu problemleri çözmeyeceğini kaydetti. Türkiye ekonomisinin bugünden itibaren bütün kaynaklarını üretime tahsis etmediği sürece düzelmeyeceğini dile getiren Karamollaoğlu, “Bunu kendileri de söyledi ancak bu sadece sözde kaldı” dedi.

BİZE O ZAMAN LAF EDENLER YİNE BİZE İTHAMDA BULUNUYOR

Haftanın sıcak gündem başlıklarından olan Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden karara bağlanması ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, “Geçmişte biz bu davayı çok yakından takip etmiştik. Erbakan Hoca, bunun üzerinde durmuş, ‘Ordu bizim ordumuzdur. İçinden çıkan bazılarının yaptıklarını tüm orduya mal etmemeliyiz’ demişti. Yine o zaman Yüksek İstişare Kurulu Başkanımız Oğuzhan Asiltürk Bey de bu davaların ordu içindeki Amerikan karşıtı subayların tasfiyesi olduğunu deklare etmişti. Ancak biz o zaman bunları söylediğimizde bizi Ergenekon’un dinci ayağı olarak itham eden birtakım ahlaksız insanlar vardı. Şimdi onlar bugün de bizi farklı bir şekilde itham etmeye devam ediyorlar. Ancak biz bu ithamlara hiç kulak asmıyoruz. Çünkü biz her zaman gerçeklerin peşindeyiz” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMETİN TUTARSIZLIKLARI BİTMİYOR

Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinin hükümetin yürüttüğü politikalardaki tutarsızlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ergenekon ve Balyoz’da önce savcı sonra avukatı oldular. Dış politikada Esad ile önce kardeş sonra düşman oldular. Çözüm sürecinde Kandil’den gelenleri kırmızı halı ile karşıladılar, sonra taş üstünde taş bırakmayan tarzda bir yıkıma giriştiler. 31 Mart ve öncesi süreçte biz de dâhil olmak üzere bütün muhalefeti terörle suçladılar ama sonra gidip açık açık İmralı ile irtibat kurdular. Tüm bu tutarsızlıklar sonrası oluşan havada devletimiz ve milletimiz zarar gördü. Kendileri de itibar kaybetti. İnşallah önümüzdeki süreçte şapkalarını önlerine koyup yaptıklarını düşünürler.”

KİMSE ADALETE MÜDAHALE ETMEMELİ

Adalet konusunda günden güne güvenin kalmadığını vurgulayan Karamollaoğlu, “Devlet yetkililerinden bir beklentimiz var. Kimse adalete müdahale etmemeli. İktidar, bir zamanlar savcısıydı, şimdi avukatı oldu. Hakimlerimizden beklentimiz de; devlet yetkililerinden baskı da gelse, hiçbir konuda adaletsiz hüküm vermemeleridir. Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki aylar iktidarın muhalefetin sözlerini kulak ardı etmediği bir dönem olur” şeklinde konuştu.

GÜNÜ KURTARAN ADIMLAR PROBLEMLERİ ÇÖZMÜYOR

İç ve dış politikaların haricinde vatandaşa en çok dokunan konunun ekonomide yaşanan büyük problemlerin olduğunu belirten Karamollaoğlu, günü kurtaran adımların bu problemleri çözmeyeceğini kaydetti. Türkiye ekonomisinin bugünden itibaren bütün kaynaklarını üretime tahsis etmediği sürece düzelmeyeceğini dile getiren Karamollaoğlu, “Bunu kendileri de söyledi ancak bu sadece sözde kaldı” dedi. Son günlerde Suriyeli sığınmacılara karşı kimi yerlerde yaşanan olayları endişe ile izlediğini belirterek açıklamalarına devam eden Karamollaoğlu, “Bu haksız ve yanlış bir tavır. Birtakım olumsuz hadiselerin Suriyeliler tarafından yapıldığı gibi iddialar ortaya atılıyor. Suriyelileri bir düşman gibi görmek ise insanlık suçudur. Katliamdan kaçıyorlar ve başlarına gelen bu kötü durumda bizim de payımız var. Bu yaşananların tek çözümü ise Suriye’de tekrar gerçek bir barışın tesis edilmesidir” diye konuştu.

SİSTEMDE DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ VAR

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin revize edilmesi ile ilgili tartışmalar hakkında da görüşlerini dile getiren Karamollaoğlu, “Bize göre toplumun tümünün temsiliyetini sağlayacak yeni bir sisteme geçilmelidir. Partiler üstü, herkesi kucaklayan bir cumhurbaşkanlığı kurumu oluşturulmalıdır. Şeffaflık mutlaka sağlanmalıdır. Herkes hesap verebilmelidir. Bu değişikliklere kesinlikle ihtiyaç var. Buna bazı kişiler karşı çıkabilir ancak zaman içinde bu değişiklikler yaşanacak” açıklamasında bulundu.

BİZ NEDEN KENDİ HAVA SAVUNMA SİSTEMİMİZİ YAPAMADIK?

Gazetecilerin soruları ile devam eden basın toplantısında Rusya’dan gelmesi beklenen S-400 hava savunma sistemlerinin Türkiye’ye getirileceği ama kullanılmayacağı yönündeki iddiaların kendisine sorulması üzerine Karamollaoğlu, “Bir şeyi alacaksınız ama onu kullanmayacaksınız. Ben böyle bir şeye inanmıyorum. Biz S-400 konusunda hükümeti destekliyoruz. Ancak burada üzüldüğümüz konu, biz neden 17 yılda kendi hava savunma sistemimizi oluşturamadık?” cevabını verdi.

MUHARREM DURSUN

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.