Ekonomide çarklar dönmeli

Yerel seçim gerekçesi ile kısa bir süreliğine ötelenen ülkenin “üretim ve geçim” acı raporu, yine konuşulmaya başlandı. Türkiye'nin üretim temelli bir ekonomiye geçmesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, “Ekonomik kriz, sadece üretmekle aşılır” dedi. Üretime dayalı bir ekonomik sistemin olmaması, ihracatın bile önemli bir kısmının ithalattan sağlanıyor olması, ülkenin çoğu sektörde dışa bağımlı bir hale gelmesi, yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politika sonucunda üretimdeki kaybın ciddi oranda düşmesi, kamu kurumlarındaki israf anlayışının son bulmaması beraberinde yüksek enflasyon, önüne geçilemeyen işsizlik problemini ve yüksek kur gerçeğini de beraberinde getirdi. Enflasyon, yüzde 30 bandına dayandı. İşsizlik yüzde 13,5'e yükselirken genç işsizlik oranı da yüzde 24'e fırladı. Türkiye'nin ekonomik krizi, derinleşiyor. Vatandaşın alım gücü her geçen gün azalırken, ürünlere yeni yeni zamlar ekleniyor. Benzinin litre fiyatı 7 lirayı bulurken, vatandaşın elektrik, su ve doğalgaz faturaları da kabarık geliyor. Sebze, meyve, hayvansal gıda başta olmak üzere çoğu ürüne yüksek fiyattan dolayı vatandaş yaklaşamıyor. Vatandaşın evdeki hesabı çarşıya uymuyor. Ekonomik kriz sebebiyle gerek tarımsal üretim gerekse sanayi üretimi ciddi oranda durdu. Üretim yapan işletmeler, çareyi küçülmede ve işçi çıkarmada aradı. İç piyasaya çalışan işletmelerin önemli bir kısmı iflasın eşiğine geldi. Bu süreçte en fazla kazanan yine bankacılar ve tefeciler oldu. Vatandaşın büyük bir kısmı borçlandı ve kredi kartına mahkum edildi. Ödemesi geldiği halde borcunu ödeyemeyen çiftçi ve vatandaş, elindeki traktörünü, evini ve arabasını da kaybetti. Hacizli vatandaş sayısında artışlar yaşandı.

EKONOMİK ÇARKIN ARTIK DÖNMESİ GEREKİYOR!

Ülke gündeminde yer alan mahalli idareler seçimlerinin tamamlandığını söyleyen Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, “Türkiye 2013 yılından itibaren neredeyse yılda bir seçim sath-ı mahaline girmekte bu da ekonominin sürekli ikinci planda kalmasına sebep olmuştur” şeklinde konuştu. “Önümüzde yaklaşık 4 yıllık seçimsiz bir dönem görülmektedir. Artık işimize, ekonomimize odaklanılması gerekmektedir” diyen Öztürk, daha sonra şu ifadeleri kullandı: “ Ağustos ayından beri kur, faiz ve enflasyon üçlüsüyle ilişkili olarak büyüme, istihdam gibi temel göstergelerdeki gerileme ekonominin bel kemiği olan reel sektöre zor bir süreç yaşatmaktadır. Ülkemizde toplumsal huzur ve istikrar için ekonominin çarklarının dönmesi gerekmektedir. Bu sebeple bir kez daha seçim sonrasında ekonomiye odaklanılması gerektiğini tekrarlıyor, iş dünyası temsilcileri olarak ekonominin ön plana alınması çağrımızı yineliyoruz.”

TARIMSAL ÜRETİM DÜŞÜKLÜĞÜ EKONOMİYİ SARSIYOR!

Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, tarımsal üretimin ülke ekonomisine ne denli katkı sağladığı ile ilgili bilgiler verdi. Ekonomik gidişatın düzelebilmesi için ve günden güne kronikleşen bir hale bürünen ekonomik krizin de aşılabilmesi için üretim temelli bir ekonomi sistemine dönülmesi gerektiğine sıklıkla vurgu yapan Üner, şunları kaydetti: “Üretime kesinlikle destek verilmesi lazım. İçinde bulunulan sıkıntılı süreçten sadece üreterek kurtulabiliriz. Her ülke ürettiğimiz oranda vardır ve yine o oranda söz sahibidir. Üreticinin maliyetler ile ciddi sorunu var. Gübre, mazot fiyatları yükselmiş. Tarımsal üretimde kullanılan elektrik oranları çok yüksek. Enflasyonu yükselten kalemler var. Bunlardan en önemlisi yani ana kalemlerin en başında gelenlerden biri üretim maliyetinin yükselmesidir. Çiftçinin, besicinin bu maliyetlerinin azaltılması kaçınılmazdır. İkincisi de aracılardır. Sürekli diyoruz, aracıların aradan çıkarılması gereklidir. Her yıl tarımsal üretimden gelen ekonomik verimlilik azalıyor. Bu da ekonomik sıkıntıyı iyice derinleştiriyor. Üretim temelli ekonomi şart. Sebze ve meyve fiyatlarında artış oldu. Mevsimsel değişkenlikler kesinlikle fiyatların yükselmesinde etkili oldu. Bir de olayın üretimsel boyutu ele alınmalıdır. Üretimde de azalma var. Çünkü çiftçi kâr etmiyor. Çiftçi, zaten borçlu. Bu şekilde üretmesi zor.”

EKONOMİK DÜZELME İÇİN İNŞAATLAR HAREKETLENMELİ

Konya Müteahhitler Birliği Derneği (KOMÜT) Başkanı Şaban Topal, hâla sıkıntıda olan meslektaşlarının varlığına dikkat çekti. Ekonominin canlanması için inşaat sektörünün hareketlenmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Topal, belediyelerin acilen Konya'daki ruhsat sorununu çözmesini talep etti. Mimarlar Odası'nın açtığı bir dava sonucunda şuan için kimseye ruhsat verilmediğini ifade eden Topal, “Bitmiş binalar için bile ruhsat alamıyoruz. Bizim sektörler canlanınca diğer sektörler de canlanır. Hepimizin girdi maliyeti çok yükseldi. Dolarda 7 liraları gördük ve inşaat malzemelerine en çok o zaman zam yapıldı. Dolardaki yükseklik bu aralar bizi çok etkilemez artık. Önemli olan sadece üretimin artmasıdır. Malzeme tedariğinde eksikliklerimiz var. Konya'da seçim konuşulunca piyasalar durma noktasına gelir. Seçimde bitti. Ümidimiz piyasanın hareketlenmesi yönünde. Umudumuz var. Üretim olmazsa sıkıntılar devam eder. Sattıklarımızı yerine koyma şansımız yok. Arsa lazım bize” şeklinde konuştu.

EMRE ÖZGÜL