Malumunuz 24 kasım öğretmenler günü idi. Bila istisnasız herkesin gönlünden gelerek kutladığı nadir günlerinden biridir. Onlar için güzel şeyler yazıldı paylaşıldı. Okullar kapalı da olsa da öğretmenine ulaşabilen çocuklar küçük ve manevi değeri büyük  hediyelerini takdim ettiler.

Kuşkusuz İnsanın hayatında önemli bir yere sahip olan ilkokul öğretmenleridir. Yaşadığı sürece ne ismini unutur, ne de yaptıkları iyilikleri.

Sosyal medyada biri, ilkokulda yaşadığı anısına paylaşmış, sizinde ilgisini çekeceğini ümit ederek yazmak istedim.

Anlattığına göre hadise yaşanılalı epey zaman olmuş. Yoklukların, fakirliğin diz boyu olduğu dönemlerde geçmiş. Bir gün sınıf arkadaşının babası kol saati almış. Çocukta koluna takıp okula gelir. Buna gören çocukta tam hayalindeki saat olduğunu iç geçirerek, çalmaya karar verir. Nitekim arkadaşın haberi olmadan bir şekilde çalar. Saatinin kolunda olmadığını anlayan arkadaşı, çalındığını hissederek öğretmenine iletir. Öğretmeni de “Saati kim aldıysa sahibine versin” der.

Saati alan çocuk pişman olur ama, aldığını da itiraf edemez. Öğretmen biraz bekledikten sonra bakar ki sonuç yok, o zaman bir metod denemek ister ve bütün çocukları tahtaya çağırır.Gözlerini kapatmalarını söyler, tek tek öğrencilerin ceplerini arar  saati bulur ve  sahibine teslim eder.

Aradan yıllar geçer ve saati çalan öğrenci de öğretmen olur. Öğretmeni ile bir yerde karşılaşır. Kendisine o günü hatırlatır ve sorar. “Hocam ben o gün saati çaldığım halde tek bir kelime etmediniz, yüzüme bakmadınız, beni incitmediniz.” Neden böyle yaptınız? Der.      

Öğretmen ona şu cevabı vererek, kendisine bir kez daha hayran bırakır. ”Siz gözlerinizi kapattığınızda ben de gözlerimi kapattım.”  Diye cevap verir.

Elbette günümüzde de böyle düşünen naif , nazik takdir şayan öğretmenlerimiz vardır. Allah eksikliklerini göstermesin. Böyle öğretmenlerin yetiştirdiği öğrenciler ne hırsızlık yapar nede canlıya kıyar. Ne var ki, günümüzde olumsuz örnekler çoğalmış durumda.

Haber izlemeye-okumaya  korkar olduk. Kadınlara uygulanan şiddet terörümü dersiniz, ardı arkası kesilmeyen hayvanlar uygulanan işkenceler mi dersiniz…. Hepsi yürek sızlatıyor.  Ne oldu bu millete anlamak ne mümkün. Eskilerin  deyimiyle Allah akıl, fikir feraset versin.

Cumanız mübarek olsun. Allah’ emanet olunuz.