Dünyayı anlamak
Son günlerde hava durumunun ne kadar hızla değiştiğine şahit oluyoruz. Sabah güneşine aldanıp akşam yağmuruna ve soğuğuna yakalandığımızda sabah neden daha kalın bir şey giymedim diye düşünüyoruz. Ertesi günlerde yine aynı hatayı tekrar edebiliyoruz. Neyin ne zamanda geleceği belli değil çünkü...
**
Yaşam da böyle sevinç, keder her an bir oyalanmayla geçiyor. Şimdi bahar hoşnutluğu ile şen olurken yarın sonbaharda bir hüzün kaplayacak içimizi...
**
Yavaş yavaş ölüme gittiğimizi unutuyoruz. Zaman o kadar hızlı akıyor ki.... Acaba göreceli bir şey mi ki derken bugün bir ağabey 'Eskiden zaman çok yavaş akıyordu' dedi. Yanındakiler de doğruladı. Hızlı yaşa, hızlı öl devrindeyiz.
**
Unutuyoruz...
**
Mevlana Mesnevisi'nin Şefik Can tercümesinden gözüme şu beyitler takıldı tesadüfen; "Allâh'tan başka her şey, insanı yavaş yavaş ölüme doğru götüren şeylerdir. Size gelen dünya nimetlerinden yararlanın, bir miktar ferahlanın. Fakat şunu da bilin ki, dünya nimetleri; para, pul, mevki şöhret gibi aşırı derecede meşgul eden, gönlünüzü çelen bu şeylerin hepsi de sizi Rabbi'nizden uzaklaştırır."
**
Dipnotta bu beytin "Seni Rabb'inden alıkoyan, meşgul eden her şey senin düşmanındır", hadîsine işaret ettiği vurgulanıyordu. Dipnotun devamında şöyle diyor: "Bu hadîs 'Dünya nedir?' sorusunun kısa, veciz bir cevâbıdır. Yâni dünya denilen ve terk edilmesi tavsiye edilen şey; servet vesâire
değildir. Her ne ki seni Rabb'inden alıkoyuyor ve Hakk'ı sana unutturuyorsa, işte dünya odur. Yunus Emre hazretleri ne güzel söylemiş: 'Cennet, cennet dedikleri Bir kaç evle bir kaç hûri İsteyene ver anları Bana seni gerek seni.”
**
Mesnevi'den başımıza gelen gam ve kederle ilgi uyarılarla yazımızı sonlandıralım:
Ey Hakk yolcusu, sen Hakk'la sevin, Hakk'la neşelen, O'ndan başkası ile
olma. Çünkü O bahar mevsimi gibidir. Başkaları ise kara kış ayı.
**
Sen bir pâdişâh olsan, senin malın, mülkün, orduların, tâcın, tahtın bulunsa;
şunu iyi bil ki, Allâh'tan başka her şey, seni yavaş yavaş ölüme doğru götüren
şeylerdir.
**
Ey Hakk yolcusu, gamın, kederin varsa sevin, neşelen; çünkü gam buluşma
tuzağıdır. İnsan gamlı olduğu zaman Hakk' a sığınır, Hakk'ı hatırlar. Sonra bu yolda
alçak gönüllü olmak, alçaklarda dolaşmak, hor görülmek, mânen yükselmektir.
**
Aslında gam ve keder bir hazînedir. Senin hastalığın ve başına gelen
belalar, sıkıntılar da birer hazînedir. Fakat bu düşünce, çocuklara nasıl tesir eder?
Bunun bir hakikat olduğunu nasıl anlarlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.