“Düğüne gider gibi savaşmaya gittik"

“Düğüne gider gibi savaşmaya gittik"

Selçuk Üniversitesi’nde öğrenciyken Karabağ Savaşına gönüllü olarak katılan Vüsal Mansurov, “Çocukluğumuzdan bu yana Karabağ hikayeleri ile büyüdük. Karabağ’ın işgalden kurtarılmasına şahitlik etmek, bu uğurda gazi olmak benim için büyük bir şerefti" dedi

HEM SAHADA HEM AKADEMİDE MÜCADELE
44 gün süren 2. Karabağ Savaşı'nın üzerinden bir yıl geçti.  Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Azerbaycanlı Vüsal Mansurov, 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan 2. Karabağ Savaşına gönüllü olarak katıldı. Yüksek lisans tezinde Kırım ve Karabağ işgalini araştıran Vüsal Mansurov, Karabağ’ın işgalden kurtarılması için hem akademik alanda hem de sahada mücadele verdi. 
REKTÖR METİN AKSOY’UN DA ÖĞRENCİSİ
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy’un da öğrencisini olan Vüsal Mansurov, gönüllü olarak katıldığı savaşta 3 ay boyunca görev yaptı. Mansurov, tüm Azerbaycan’ın ve Türk dünyasının büyük bir özlemle beklediği Karabağ’ın işgal kurtarılmasına şahitlik etti ve bu uğurda gazilik ünvanı da aldı. Mansurov, Karabağ’daki savaşına nasıl katıldığını ve cephede yaşananları Merhaba Gazetesi'ne anlattı.

KARABAĞ’IN İŞGALDEN KURTARILMASI GEREKİYORDU
**Öncelikle röportaj talebimizi kabul ettiğiniz teşekkür ederiz? Vüsal Mansurov kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
-Bakü’de üniversiteyi bitirdikten sonra Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisans yapmaya başladım. Danışman hocam şu anki rektörümüz Prof. Dr. Metin Aksoy’du. Bakü’de çalışırken 27 Eylül 2020 tarihinde Karabağ’daki ikinci savaş başladı. Savaşa gönüllü olarak katılmak istedim. Gönüllü askerlik başvurumuz kabul edildi. Benim ailem Karabağ göçmeni değil ama hep Karabağ hikayeleri büyüdük. Savaşa katılmamın özel bir sebebi yoktu. Burası bizim vatanımızdı işgalden kurtarılması gerekiyordu. Bir de ben bu konulara uluslar arası hukuk açısından bakıyorum. Ermeniler 30 yıldır Azerbaycn’ın Karabağ topraklarını işgal etmişti. Uluslararası hukuka göre bu bir işgaldi ve bu savaşa katılmak istedim..

17-4.jpg

**Karabağ Savaşına gönüllü olarak katılmana ailen nasıl bir tepki verdi?
-Biliyorsunuz anneler çok üzülür. Onun dışında bir tepki vermediler. Annem biraz tedirgin oldu ama karşı da çıkmadı. Kardeşim de savaşa katıldı. O profesyonel askerdi. Çevremden gönüllü olarak askere gidenler oldu. 28 Eylül’de gittim 28 Aralık’ta döndüm.

**Karabağ’da şehirlerin bir bir işgalden kurtarıldığı an neler hissettiniz?
-Ben savaşa katılmadan 5 -6 altı köy işgalden kurtarılmıştı zaten. Kuzey Bölgesinden Fuzuli gibi şehirler çok hızlı bir şekilde işgalden kurtarılmıştı. Azerbaycan çok hızlı bir şekilde ilerledi. Açıkçası düşmanın bozguna uğradığına ben kendi gözlerimle şahit oldum. Ermenistan askerlerini silahlarını bırakıp teslim oluyordu. Biz çok ihtiyatlı davranıyorduk. Tuzak olabilirdi, kuşatma olabilirdi. Çok dikkatli davranıyorduk.

**Esir aldığınız Ermenistan askerleri oldu mu? Askerler pişmanlık duyuyor muydu?
-Ermenistan askerlerini esir aldığımızda gözlerindeki korkuyu görüyorduk. Çoğu da çocuk yaşta olan askerlerdi. 18 yaşında olan askerler de vardı. Aralarında yaşı ilerlemiş olan askerler de vardı. Çok sayıda esir alınan asker oldu. Ateşkes Antlaşmasından tüm esirler teslim edildi. Ondan sonra bazı Ermenistan askerleri ateşkesi ihlal etti ve terörist olarak tutuklandı. Bunlar mayın haritaları karşılığında takas edildi.

KARABAĞ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
**Karabağ Azerbaycan halkı için ne ifade ediyor?

-Karabağ Azerbaycan halkı için çok şey ifad ediyor. Karabağ, Azerbaycan halkının milli birlik ve beraberliğini sağlayan en önemli faktör. Kırmızı çizgisi diyebiliriz. Tobuz olaylarında da binlerce kişi miting yaptı. Arkasından da savaş oldu. Kimse Karabağ’dan vazgeçmedi. 27 yıl boyunca Karabağ’ın işgalden kurtarılıp yeniden Azerbaycan topraklarına katılması için mücadele verdik. 

**Ermenilerin Karabağ konusunda bu kadar ısrarcı olmasının nedeni neydi? Ermeniler 27 yıl boyunca Karabağ’ı talan etti. Buradaki hedefleri neydi?
-Karabağ’ın tüm ekonomik ilişkileri Azerbaycan ile ilgiliydi. Ermenistan ile tek bağlantıları laçin koridoruydu. Biliyorsunuz Sovyetler Birliği döneminde Kafkasya Bürosu kurulmuştu. Önce Azerbaycan’a bağlanmıştı. Ermenistan’da Karabağ sorunu dış politikada çok fazla kullanılıyor. Onlar için Karabağ varoluşsal bir sorun olarak görülüyordu. Haksız olunca Karabağ’ı kaybettiler. Uluslar arası hukuk da bizden yanaydı. Savaşla birlikte Karabağ’ı yeniden Azerbaycan topraklarına kattık. 

17-6.jpg
KARABAĞ’DA BÜYÜK BİR ENKAZ BIRAKMIŞLAR
**Karabağ’ın işgalden kurtarılması ile birlikte Fuzuli, Şuşa, Cebrail gibi şehirleri yerinde gördünüz? Ermenilerin yaptığı mezalimleri anlatır mısın?

-Karabağ’a girdiğimizde karşımızda hayalete dönmüş şehirler gördük. Evler yıkılmış, mezarlıklar talan edilmiş. Birçok şeyi Ermenistan’a götürmüşler. Ne varsa ne yoksa yıkmışlar, yakmışlar. Değerli şeyleri Ermenistan’a götürmüşler. Karabağ’da kalan Ermeniler bizim vatandaşımız. Onlarla barış yeniden tesis edilebilir. Sorunsuz yaşayabiliriz. Yeter ki; Ermenistan yönetimi faşist uygulamalardan kaçınmalı..

GERİ DÖNECEĞİMİ DÜŞÜNMEDİM
**3 aylık askerlik görevi boyunca unutamadığın anlar oldu mu? Neler anlatmak istersin?

-2014-2015 yılında 1 yıl askerlik yapmıştım. Tekrar askere katıldım. Bu kez biraz daha farklıydı durum. Düşmanla burun burunasınız. Herşeyi geride bırakıyorsunuz. Ama sonrasında alışıyorsunuz. Geri döneyeceğimi pek düşünmüyordum. Çatışma çok hızlıydı ve sert geçti. Ama gülerek savaşa gittik. Moral ve motivasyonumuz çok yüksekti. Çok unutamayacağım anılar oldu. Patlamalara, saldırılara şahit olduk. Benim yakınlarıma havan topu düştü. Azerbaycan ordusu olarak bu savaşa çok iyi hazırlandık. 1992’deki gibi bir ordumuz yoktu. İlk günden itibaren moralimiz çok iyiydi. Büyük güçlerin baskı yapacağını düşündük. Günler  ilerledikçe biraz daha toprak ele geçirdikçe büyük bir zafer kazandık..

RUSYA ERMENİSTAN’I CEZALANDIRDI
**Peki Rusya, Ermenistan’ı neden gözden çıkardı? Karabağ savaşının sonuna doğru Rusya müdahil oldu? Bunun nedeni nedir?

-Aslında Rusya Ermenistan’ı gözden çıkarmadı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan görevi geldikten sonra Rusya’ya mesafe koyup, Fransa ile yakınlaşmaya başladı. Ermenistan’da Rusya aleyhine gösteriler başlamıştı.  4 günlük savaşta Rusya bayrakları yakılmıştı. O zaman da biraz ilerleme olmuştu. Bizim denge politikamız da etkili oldu. Biz; uluslararası hukukun da desteğini de arkamıza alarak topraklarımızı işgalden kurtardık. Rusya, Ermenistan yönetimi cezalandırdı. Konjoktür böyleydi. 

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ BİZE GÜÇ VERDİ
**Türkiye’nin Azerbaycan ordusunun gelişmesine ve güçlenmesine nasıl katkısı oldu?

-Türkiye sadece askeri alanda değil tıp alanında bize çok ciddi destek sağladı. Savaş sırasında Türk halkının manevi desteğini cephede hissediyorduk. Benim danışmanım sayın Rektör hocamız Prof. Dr. Metin Aksoy’du. Arkadaşlar Vüsal’ın size selamı var diye. O da gerekirse “Yürüyürek gelirim Karabağ’a” demişti. Azerbaycan, bu savaşta yalnız kalmadı. Türkiye’nin yanı sıra Pakistan, Afganistan ve Ukrayna gibi ülkeler de yanımızda oldu. Özellikle Türkiye ve Pakistan çok ciddi destek verdi. 
Dediğiniz gibi 1990’lı yıllardaki savaşta düzenli ordumuz yoktu. Ordu olarak değil yerel gruplar olarak savaşılıyordu. Komutanlık da iyi olmayınca iletişim olmayınca maalesef savaşı kaybettik. Düzenli bir şekilde savaşımız olmadı. Siviller bile eline silah alıp savaşıyordu. Ermeniler de sivillere karşı katliamlar yaptılar. Hocalı Katliamının sorumlularından Ermenistan’ın eski Cumhurbaşkanlarından Serj Sarkisyan, “Azerbaycanlılar, Hocalı’ya kadar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu. Şaka yapmadığımızı sonradan anladılar” demişti. Ermeniler, kara propaganda yaptı. Suriye’den savaşçıların getirildiğini yazdılar. Bizim dışarıdan gelecek bir savaşçıya ihtiyacımız yoktu..
KARABAĞ’I ÖNCE AKADEMİK OLARAK SAVUNDUK
**Yüksek lisansınızın konusu Karabağ ve Kırım’ın işgali ile ilgili. Sahada uygulamalı olarak Karabağ’ın işgalden kurtarılışına şahit oldunuz. Bu konuda neler söylelemek istersin?

-Karabağ’ı önce akademik olarak savunduk sonra savaş meydanında savunmak da nasip oldu. Meşru müdafa hakkımızı kullandık. Savaş sırasında arkadaşları bilgilendiriyordum. Bana siyasetçi diyorlardı. Dış dünyada savaşla ilgili neler konuşulduğunu çok merak ediyorduk. Telefon yasaktı. Ama radyodan dinliyorduk. Türkiye ve Pakistan’ın yanımızda olduğunu duyuyorduk. Ukrayna hatta Afganistan’da tam desteğini ifade etti. Türkiye’den gelen Bayraktarlar savaşın kazanılmasında çok etkili oldu. Ermenistan’ın savunma sistemlerini kullanamadan imha ettik. İskender roketlerini de imha ettik. Ermenistan, bazı füzeleri Gence ve Berde gibi savaş dışı bölgelere attı. İnsanlarımız şehit oldu. Şu an mayınların temizliği gündemde. Bu mayınlar temizlendikten sonra insanlarımız Karabağ’a dönmeye başlayacaktır. 

**Son olarak Türk halkına yönelik nasıl bir çağrın olacak?
-Türkiye ile Azerbaycan arasındaki vizeler ve pasaportlar kalktı. Türk kardeşlerimiz kimlikleriyle artık Azerbaycan’a gelebilir. Uçakla, otobüsle Azerbaycan’a rahatlıkla gelebilirler. Sadece iş için gelmesinler, turistik geziler için de Türk kardeşlerimizi bekliyoruz. Bakü, Gence ve Berde gibi şehirlerden insanlarımız, Türkiye’den gelecek kardeşlerimizi bekliyorlar. Bu konuda STK’ların, medyanın ve devlet yetkililerinin çalışmalar yapması gerekiyor. Azerbaycan tarafı da kolaylıklar sağlamalı, tanıtımlar yapmalı. Biz Türkiye’yi vatan olarak görüyoruz. Türkiye’den insanlar da Azerbaycan’ı vatan olarak görüyorlar. Biz kıyamete kadar bir millet tek devlet olarak kalmaya devam edeceğiz. Bu birliğimizi ve beraberliğimizi kimse bozamayacaktır. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum