Dsp Genel Başkanı Aksakal’dan Hdp’nin ’sur’ Çağrısına Tepki

Dsp Genel Başkanı Aksakal’dan Hdp’nin ’sur’ Çağrısına Tepki

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, HDP’nin ’Sur’a yürüyüş’ çağrısına tepki göstererek, siyasetin topluma yönelik kısmında bu tip çağrıların doğru olmadığını söyledi.DSP Genel Başk...

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, HDP’nin ’Sur’a yürüyüş’ çağrısına tepki göstererek, siyasetin topluma yönelik kısmında bu tip çağrıların doğru olmadığını söyledi.

DSP Genel Başkanı Aksakal, Latanya Otel’de basın mensupları ile bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan terör olaylarına ilişkin yapılan yürüyüş çağrısının doğru olmadığını belirten Aksakal, "Siyasetin topluma yönelik kısmında bu tip çağrılar doğru değil. ‘Yangına körükle gitmek’ denilen bir deyim vardır birebir bununla örtüşen. Bizde Diyarbakır’a gittiğimizde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanına Sur’a gitmelerini önerdik ama önerimizde oradaki direnişi besleyici nitelikte değil, tamamen toplumun normalleşmesi için bu öneride bulunmuştuk. Kışanak gitti, hatta haberlerde gazetelerde de yer aldı bu. 6 saat rehin alındı, ölümle tehdit edildi, aslında doğru olan kısımda buydu. HDP siyasetinin temelinde yatan ana argüman o bölgedeki feodal yapının var olan gücünü ortadan kaldırmaması içindir, bunun siyasi ayağıdır. Ve iddia ederek söylüyorum yine medyamız, bunu isimlendirmek gerekmediğini de düşünüyorum, bazı medya kuruluşları Türkiye toplumuna HDP’nin sol görüşlü bir parti olduğunu dayatıp bu partinin barajı aşmasını sağladı. Halbuki HDP’nin programında feodal kelimesi yok, kendi bölgesinde feodal yapıdan rahatsız olmayan bir siyaset olamaz. O zaman hadiseyi tek taraflı değerlendirmememiz gerekiyor. Bugün parti kapatma ya da siyasette düşüncelerini açıklayan insanlara yasal anlamda baskılar uygulamak demokrasi ile çok örtüşen konular değil. Bunu kabul etmemizde çok mümkün değil ama eğer karşımızdaki güç ülkenin kendi özgür güçleriyle hareket edip bu sonucu doğuruyorsa bu ayrı ama ülkenin dışındaki bazı güçlerin istekleri ve stratejileri ile hareket ediyorsa her bünye kendisini korumakla mükelleftir. Nasıl kendimizi korumak için hasta olduğumuzda ilaç içiyorsak, devlette kendisini koruyacaktır. Kimse buna itiraz edemez ve insanları kalkışmaya zorlamak, kalkışmaya teşvik etmek anayasal olarak da suçtur. Bana göre insanlık suçudur aynı zamanda" dedi.

“MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞININ MİLLETVEKİLİ GÖREVİ İLE İLGİLİ OLMASI DÜŞÜNCESİNDEYİZ”

Fezlekelerin Meclis’e getirilmesi ile ilgili bir soru üzerine ise Aksakal şunları söyledi:

"Fezleke olayı biraz önceki bahsettiğimiz olaydan biraz daha farklı. Suç kavramı, her suç için aynı ağırlıkta ve ölçüde olmalıdır. Siyasetin bağımsız ve özgür davranabilmesi adına öncelikle dürüstlüğün ön planda olması gerekiyor Milletvekili dokunulmazlığının milletvekili görevi ile ilgili olması düşüncesindeyiz. Biz yani milletvekiliyim diye siz istediğiniz şeyi yapamamalısınız, maalesef bizde böyle bir durum var. Milletvekili kalkıyor ülkenin emniyet görevlisine tokat atabiliyor bu ülkede ve hiçbir şey yapamıyor devlet ya da bir başka milletvekili hırsızlığın, yolsuzluğun içerisinde yer alıyor, hiçbir şey yapamıyor. Hırsızlık suçsa, tokat atmakta suç, devlete karşı kalkışmak suçsa devletin malını peşkeş çekmekte suç. Milletvekili sıfatı altında bizim suç olarak saydığımız hiçbir şeyin koruma altında olmaması gerekiyor. Bence bütün fezlekelerin Meclis’e indirilmesi gerekiyor. Herkes yaptığı bir kabahat, suç varsa bunun hesabını Türk adaleti önünde verebilmelidir. Bu kalkışmaya çağıranlar için de böyle, başka türlü suç işleyenler için de böyle."

“TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ NE YENİ ANAYASA NE DE BAŞKANLIK SİSTEMİ”

DSP Genel Başkanı Aksakal, yeni anayasa ve başbakanlık sistemi tartışmalarına ilişkin olarak da şunları kaydetti:

"Yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarının Türkiye’nin olması gereken ve aslında gerçek gündemi olmadığını bu konuyu tartışanlar başta olmak üzere herkes biliyor. Türkiye’nin gündemi ne yeni anayasa ne de başkanlık sistemi. Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışına çıkarken Anayasa Mahkemesi’nin kararına yönelik tanımıyorum dedi. Halbuki Sayın Cumhurbaşkanı da çok iyi biliyor ki o kararı tanımak zorunda.”

Anayasanın değiştirilmesine de ihtiyaç olmadığını savunan Aksakal, anayasada yapılan değişikliklere dikkat çekerek, mevcut anayasanın darbe anayasası ile ilgisinin kalmadığını kaydetti. Aksakal, her isteyen için anayasa değiştirilemeyeceğini ifade ederek, bazı küçük değişiklikler yapılabileceğini kaydetti.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.