Dönüşü Olmayan Yanlışlar -2-
Güncel olaylar yazı serisi
Ağustos ayı içinde Trabzon Sümela manastırında, şimdi (19.Eylül.2010) Van Gölü içindeki Akdamar adasında bulunan Akdamar Kilisesinde Ermeni ayininden sonra şimdi de sırada İstanbul’da ki Fatih Sultan Mehmed’in cami olarak vakfettiği Ayasofya Camisine mi gelmiş bulunmaktadır? Bu kez Ayasofya mı Hıristiyanların ayinine mi açılıyor?
AKDAMAR SERENCAMI
Birinci dünya savaşı sırası sonrasında Rusların kendilerini silahlandırmasıyla Türk köylerine saldıran Ermeni çeteleri, Yakaladıkları Türk gençlerini ve hanımlarını bu gün ayin yaptıkları kiliselerinin bulunduğu Akdamar adasına getiriyorlardı. Bu gözlerden uzak Van gölü içinde ki adada ve kilisenin bulunduğu yerde, getirdikleri erkekleri işkencelerle öldürüyor, kız ve kadınlar hapsederek onlara tecavüz ediyorlardı.
Zaman zaman gazetelerimizde “Van ve civarlarında bulunan toplu mezarlar ve kemik yığınları” o günün vahşetini açıkça anlatmaktadır. Bu alçaltıcı zillete dayanamayan hanım ve kızların birçoğunun intihar yolunu seçtiği belirtilmektedir.
Osmanlı mahkeme arşivleri taranırsa mutlaka görülecektir ki, Akdamar Kilisesinin 95 yıl önce ibadet ve ayinlere kapatılmasının arkasında yatan sebeplerinin başında burada yapılan katliam ve tecavüzler yatmaktadır.
BATILI DİPLOMATLAR NE İSTİYOR
Ülkemizi ziyaret eden batılı diplomatlar ile Batı ülkelerini ziyaret eden bizim devlet adamlarımızın karşılaştıkları tek talep, Hıristiyan kiliselerinin ve Manastırlarının asıllarına uygun olarak tamir ettirilmesi ve bunların Hıristiyanların ziyaretlerine açılmasıdır.
Batılılar Türkiye’yi AB’ne almayacaklarını açıkça ilan ve deklere ettikleri halde bizimkilerin tek istekleri, AB’ye girmek Batı ile tek devlet olmak ve ülke yönetimini “Avrupa Birliği Parlamentosuna” devretmek olmaktadır. Böylece ülkemiz Avrupa devletlerinden bir devlet veya bir eyaleti durumuna getirilmiş olacaktır.
Bu nedenle ülkemizde bir tek Hıristiyan’ın bile bulunmadığı (mesela Akdamar’da) Kiliseler onarılmakta, Hıristiyan Ortodoks ve Katoliklerine şirin gözükmeye çalışılmaktadır.
Onarılması için Akdamar kilisesine harcanan para 3.1 milyon liraya (eski para ile 3.1 trilyon lira) erişmektedir. Aydınlatma amaçlı güneş enerjisi projesi için ise bu güne kadar 150 bin (150 milyar) lira harcanmıştır.
Ayin öncesi Türkiye’ye gelen Türkiye Ermenileri Patrik Genel vekili Aram Ateşyan ile iki rahip, kendilerini kırmızı güllerle karşılayan Van il müftüsü Nimetullah Arvas’ı makamında ziyaret ederek; “Ermeni tarihi için önemli olan bu kilise, siyasi açıdan da büyük anlam taşıyor” demiştir.
Bir kilisenin taşıdığı siyasi amacın ne olup olmadığını siz okuyucularımın irfan ve iz’anına havale ediyorum.
SIRA AYASOFYA’DA MI
Trabzon “Sümela Manastırında Pontus Devletini tekrar kurmak isteyen Rum’ların ayini” bir ay kadar sonra “Van Akdamar kilisesinde Ermeni Hıristiyanlarının ayini” ve şimdilerde Batılı Devlet adamlarının yerli yersiz dillendirdikleri “Ayasofya bir ibadet hanedir, müze olması uygun değildir” söylemlerinin arkasında yatan gerçek yoksa Sultan Fatih’in vakfiyesinin ortadan kaldırıldıktan ve müze yapıldıktan sonra oranın da Hıristiyanların ayin yapması mıdır? Doğrusu bunun endişesini taşımaktayım.
Ben bu AKP hükümetinin pervasızca yaptığı bu benzer (Kıbrıs’ta verilen tavizler, Yabancılara toprak satışları, Ekonomimizin kontrol edildiği Bankaların yabancılara satılması, Yatak odalarımıza kadar giren televizyonun kanallarının yabancılara devredilmesi) uygulamaların ve verdiği tavizlerini arkasını geleceğini ve adım adım ülkemizin bunlar tarafından işgal edilmekte olduğu kanaatini taşımaktayım.
Ben bu konuda yanılmış olmayı ne kadar da çok isterdim, bir bilseniz…
Ağustos ayı içinde Trabzon Sümela manastırında, şimdi (19.Eylül.2010) Van Gölü içindeki Akdamar adasında bulunan Akdamar Kilisesinde Ermeni ayininden sonra şimdi de sırada İstanbul’da ki Fatih Sultan Mehmed’in cami olarak vakfettiği Ayasofya Camisine mi gelmiş bulunmaktadır? Bu kez Ayasofya mı Hıristiyanların ayinine mi açılıyor?
AKDAMAR SERENCAMI
Birinci dünya savaşı sırası sonrasında Rusların kendilerini silahlandırmasıyla Türk köylerine saldıran Ermeni çeteleri, Yakaladıkları Türk gençlerini ve hanımlarını bu gün ayin yaptıkları kiliselerinin bulunduğu Akdamar adasına getiriyorlardı. Bu gözlerden uzak Van gölü içinde ki adada ve kilisenin bulunduğu yerde, getirdikleri erkekleri işkencelerle öldürüyor, kız ve kadınlar hapsederek onlara tecavüz ediyorlardı.
Zaman zaman gazetelerimizde “Van ve civarlarında bulunan toplu mezarlar ve kemik yığınları” o günün vahşetini açıkça anlatmaktadır. Bu alçaltıcı zillete dayanamayan hanım ve kızların birçoğunun intihar yolunu seçtiği belirtilmektedir.
Osmanlı mahkeme arşivleri taranırsa mutlaka görülecektir ki, Akdamar Kilisesinin 95 yıl önce ibadet ve ayinlere kapatılmasının arkasında yatan sebeplerinin başında burada yapılan katliam ve tecavüzler yatmaktadır.
BATILI DİPLOMATLAR NE İSTİYOR
Ülkemizi ziyaret eden batılı diplomatlar ile Batı ülkelerini ziyaret eden bizim devlet adamlarımızın karşılaştıkları tek talep, Hıristiyan kiliselerinin ve Manastırlarının asıllarına uygun olarak tamir ettirilmesi ve bunların Hıristiyanların ziyaretlerine açılmasıdır.
Batılılar Türkiye’yi AB’ne almayacaklarını açıkça ilan ve deklere ettikleri halde bizimkilerin tek istekleri, AB’ye girmek Batı ile tek devlet olmak ve ülke yönetimini “Avrupa Birliği Parlamentosuna” devretmek olmaktadır. Böylece ülkemiz Avrupa devletlerinden bir devlet veya bir eyaleti durumuna getirilmiş olacaktır.
Bu nedenle ülkemizde bir tek Hıristiyan’ın bile bulunmadığı (mesela Akdamar’da) Kiliseler onarılmakta, Hıristiyan Ortodoks ve Katoliklerine şirin gözükmeye çalışılmaktadır.
Onarılması için Akdamar kilisesine harcanan para 3.1 milyon liraya (eski para ile 3.1 trilyon lira) erişmektedir. Aydınlatma amaçlı güneş enerjisi projesi için ise bu güne kadar 150 bin (150 milyar) lira harcanmıştır.
Ayin öncesi Türkiye’ye gelen Türkiye Ermenileri Patrik Genel vekili Aram Ateşyan ile iki rahip, kendilerini kırmızı güllerle karşılayan Van il müftüsü Nimetullah Arvas’ı makamında ziyaret ederek; “Ermeni tarihi için önemli olan bu kilise, siyasi açıdan da büyük anlam taşıyor” demiştir.
Bir kilisenin taşıdığı siyasi amacın ne olup olmadığını siz okuyucularımın irfan ve iz’anına havale ediyorum.
SIRA AYASOFYA’DA MI
Trabzon “Sümela Manastırında Pontus Devletini tekrar kurmak isteyen Rum’ların ayini” bir ay kadar sonra “Van Akdamar kilisesinde Ermeni Hıristiyanlarının ayini” ve şimdilerde Batılı Devlet adamlarının yerli yersiz dillendirdikleri “Ayasofya bir ibadet hanedir, müze olması uygun değildir” söylemlerinin arkasında yatan gerçek yoksa Sultan Fatih’in vakfiyesinin ortadan kaldırıldıktan ve müze yapıldıktan sonra oranın da Hıristiyanların ayin yapması mıdır? Doğrusu bunun endişesini taşımaktayım.
Ben bu AKP hükümetinin pervasızca yaptığı bu benzer (Kıbrıs’ta verilen tavizler, Yabancılara toprak satışları, Ekonomimizin kontrol edildiği Bankaların yabancılara satılması, Yatak odalarımıza kadar giren televizyonun kanallarının yabancılara devredilmesi) uygulamaların ve verdiği tavizlerini arkasını geleceğini ve adım adım ülkemizin bunlar tarafından işgal edilmekte olduğu kanaatini taşımaktayım.
Ben bu konuda yanılmış olmayı ne kadar da çok isterdim, bir bilseniz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.