Dergah bahçesinde gizemli bir türbe

Dergah bahçesinde gizemli bir türbe

Mevlâna Dergâhı’nın bahçesinde bulunan ve 1927 yılında mezarlar kaldırılırken yıkılan türbenin fotoğrafları yabancı araştırmacı John Henry Haynes’in arşivinden çıktı.

Mevlâna Celaleddin Rumî Dergâhı’nın etrafında daha önce mezarlar bulunuyordu. Bir zamanlar dergâhın kuzey, doğu ve güneyinde yer alan ve genellikle Mevlevilerin defnedildiği bu mezarlığa “Hadikatül’ervah” deniliyordu. Günümüzde “Gül Bahçesi” adıyla bilinen alan da bu mezarlığa dâhildi. Çoğunluğu 1980’li yıllarda kamulaştırılıp yıkılan buradaki evler de daha önceki dönemlerde bu mezarların üzerine yapılmıştı. Zaman içerisinde dergâh çevresinde çok farklı imar uygulamaları yapıldı. Daha önce dergâhın güney avlu duvarı ile Üçler Mezarlığı arasında sadece bir at arabasının geçebileceği büyüklükte bir yol bulunuyordu. Bu yol farklı tarihlerde yapılan genişletme çalışmaları sonucunda mezarlıklar yok edilerek günümüzdeki geniş hâlini aldı. Bu alanla ilgili en büyük değişiklik ise 1925 yılında tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair 677 sayılı kanunun çıkmasından bir yıl sonra gerçekleşti. Mevlâna Dergâhı da bu tarihten sonra “Asar-ı Atika Müzesi”ne dönüştürüldü. Dergâh müzeye dönüştürüldükten sonra Mevlâna Türbesi’nin güney tarafında yer alan mezarlık da kaldırıldı. Mezarlık kaldırılmadan önce 1927 yılında Babalık gazetesine birkaç defa müze bahçesinde bulunan mezarların yakınları tarafından başka mezarlıklara nakledilmesine ilişkin ilan verildi. Buradaki mezarlık kaldırılırken Kubbe-i Hadra’nın yani Mevlâna Celaleddin Rumî Türbesi’nin hemen güneyinde bulunan bir türbe de yok edildi.

TÜRBENİN KİME AİT OLDUĞU ARAŞTIRILIYOR

Yaptığı bir araştırma sırasında bu türbeyi ilk keşfeden kişi olan fotoğrafçı, yazar Ahmet Kuş gazetemize şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz günlerde tarihî Konya fotoğraflarıyla ilgili bir araştırma yapıyordum. 1884 ve 1887 yılında Konya’ya gelen ve Konya’nın muhtelif bölgelerinin fotoğraflarını incelerken Mevlâna Dergâhı’nın avlusunda yer alan bu türbe dikkatimi çekti. Robert Koleji’nde öğretmenlik yapan John Henry Haynes sadece Konya’nın değil, daha başka şehirlerin de fotoğraflarını çekmiş. Haynes’in Cornell Üniversitesi’ndeki fotoğraf arşivi internet üzerinden görülebiliyor. Haynes’in fotoğraflarını incelerken Mevlâna Dergâhı’na ait bir fotoğrafta dergâhın güney avlusunda iki tane dört yanı açık (baldaken) türbe olduğunu fark ettim. Bu türbelerden avlunun güneydoğusundaki Mehmet Bey Türbesi (1535) günümüze ulaştığı halde diğer türbe ne yazık ki 1927 yılında buradaki mezarlık kaldırılırken yıktırılmış. Kime ait olduğu bilinmeyen bu türbenin de Mevlâna’nın türbesine çok yakın bir yerde olması nedeniyle önemli bir Mevlevi şahsiyete ait olduğunu tahmin ediyoruz. Dört tarafı açık olan ve Mehmet Bey Türbesi’ne çok benzeyen bu türbe bugüne kadar hiçbir kaynakta yer almamıştır. İlk kez tarafımızdan tespit edilen bu türbenin kime ait olduğunu araştırıyoruz.”

TÜRBE YENİDEN İHYA EDİLMELİ

“Türbenin yerinde şu anda temsili Mevlevi Mezarlığı bulunuyor” diyen Ahmet Kuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şayet bu bölgede bir arkeolojik kazı yapılabilirse türbenin temellerine ulaşılabilir. Fotoğraflarda da gayet net bir şekilde görülebilen türbenin tam konumunu da tespit etmek mümkün. Halen Alâeddin Camii’nde devam eden restorasyon sırasında benzeri bir türbe Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edildi. Mevlâna Dergâhı’nın güney avlusunda bulunan ve muhtemelen tek partinin hüküm sürdüğü 1927 yılında kasıtlı olarak yıktırılan bu türbe de yeniden ihya edilmeli. Dergâh müzeye çevrildiği zaman o dönemin idarecileri türbe içerisindeki sandukalardan bile rahatsız olmuşlar ve ‘burada hâlâ tekke havası var’ diyerek dönemin müze müdürüne derhal sanduka ve örtülerin kaldırılması emrini vermişler. Dergâhın güney avlusunda bulunan ve yakınındaki Mehmet Bey Türbesi’nden biraz daha küçük olan bu türbe de yeniden inşa edilmeli.”     
 
İBRAHİM BÜYÜKEKEN           

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.