19 Haziran günü şunları söyledim;

“CHP Belediyeciliği, AK Parti belediyeciliği kadar vizyonlu değildir.

Eğriye eğri, doğruya doğru.

Ama bugün başta İstanbul olmak üzere, insanlar bazı başka şehirlerde CHP adayına yönelim gösteriyorsa suç;

İktidarın içindeki kralcılarda, ne oldum delisi olarak vatandaşa tepeden bakan şahsiyetlerde ve yandaş kayırmacılarda aranmalıdır.

Daha önce de yazdım yine yazıyorum, AK Parti, belediyecilik konusunda çok güzel işler yapmıştır ve başarmıştır.”

**

Ekliyorum;

AK Partiye en fazla zararı, kraldan çok kralcılardan sonra, yandaş ve yalaka medya vermiştir.

Yandaş medya, her şeyi görmezden geldi.

Yalaka medya, insanları psikolojik olarak bastırdı.

Okumayan, sorgulamayan vatandaşımız yanlışları doğru olarak algılamaya başladı.

Oysa psikolojide bir de “bastırılmış duygunun” beklenmedik şekilde reaksiyonlar göstermesi vardı.

Hesaba katılmadı.

İstanbul seçim sonuçları, bastırılmış duygunun dışa vurumu oldu.
10 puanlık fark, AK Partiyi şoka soktu.

Demek ki neymiş, asıl dostluk haklı eleştirileri sunabilmekmiş.

Yoksa ortada yalaka adam çok.

Dost acı söyler, dostların değeri bilinmelidir.

Eleştirilere de kulak tıkamamak aslolandır.

**

ERKEN SEÇİM VAR!

3 tip İstanbul seçim analizi yaptım.

1) İsterseniz seçimi 1 oyla kaybedin, milletin iradesine saygı duymak zorundasınız.

2)Seçim çalışması için İstanbul'a giden siyasiler, hemşehrileri ile kahvaltı yapmaya, mangal yakmaya, sahil havası almaya kısacası tatil yapmaya gitmiş.

(Hem bazı bu insanların kendi memleketine ne faydası oldu ki İstanbul'daki hemşehrilerine olsun.

Ayrıca kendi memleketinin insanı ile bütünleşmemiş siyasiler, İstanbullu seçmene ne anlatacak.

Eğri oturup, doğru konuşmak gerek.)

3) Ufukta bir erken seçim var.

AK Parti'nin içinde biri ile konuşmuştuk, 31 Mart seçimi öncesi.

“Yüzde 50+1” dedim.

“Ne yüzde 50+1'i. İstanbul ve Ankara'dan birinin kaybedilmesi durumunda kesin erken seçim var” demişti.

**

İSTANBUL SEÇİMİ KONYA'YI NASIL ETKİLER?

CHP İl Başkanı Av. Barış Bektaş, basın toplantısı düzenledi.

Bektaş, “Konya'da su ve ulaşım tarifelerinde indirim yapılmalı, Konyalılar'ın en büyük suçu AK Parti'yi desteklemek mi? Ekonomik kötü gidişatın faturasını vatandaşa kesmeyen, lüks aracınızdan inin” dedi.

Sayın Barış başkan, defalarca yazdım. Sizin söylemlerinizden sonra bir kez daha yazayım; “Su ve ulaşım” konularındaki indirim talebi komisyona gitti ama geri dönecek.

Belediye borçlu, yeni bir kredi işine ve faize bulaşmak istemiyor.

Yarım kalan yatırımlar bile ilerlemiyor.

Yapılacak tek şey, tasarruf.

Durum içler acısı.

Ayrıca Barış bey, İstanbul seçimlerinden sonra Konya Büyükşehir Belediyesi'nin eskisi gibi rahat ve keyfi davranamayacağını da söylüyor.

Bence de...

Bundan sonra gözler AK Partiye en fazla oy çıkmış şehirlerde olacak.

Bu şehirlerin başında da Konya gelecek.

Belediye, tabir yerindeyse diken üstünde olacak.

Uğur bey ve ekibi, en zorlu dönemde yönetime geldiler.

Bu da onların nasibi.

İşleri zor.

Allah, yardımcıları olsun.

**

BARDAĞIN DOLU TARAFINDAN 3 LİRAYA BAKIN!

Son olarak bugünlerde en çok konuşulan konulardan biri olan “Çay” meselesine de kısaca değinip, yazımı sonlandıracağım.

Kafemlerde çay 3 lira olmuş.

Bu fiyat güncellemesine bardağın dolu tarafından bakın.

Konya Büyükşehir Belediyesi, vatandaşın bütçesini düşünüyor!

Tıpkı su faturalarında olduğu gibi.

Belediye, bu çay fiyatı güncellemesi ile bir nevi “Ne işiniz var dışarıda. Gidin çayınızı evinizde için. Paranız cebinizde kalsın” diyor.

Su faturalarında neden bindirim yapıldı biliyor musunuz?

Su israfını önlemek için!

Su bedeli fazla olursa vatandaş suyu çok kullanmaz, israfın da önüne geçilir.

Belediye, vatandaşı düşünüyor!

Vatandaş ise güncellemelerin büyük haritasına bakmıyor. (Ayıp)

Ayrıca Konya Büyükşehir Belediyesi'nin öngörüsüne de hayran kaldım.

Çayı Kafemlerde 3 lira yaptılar, dün boy boy “Çaya yüzde 15 zam yapıldı” haberleri gördük.

İşte öngörü, işte feraset!

Çok şanslısın Konya.

Kalın sağlıcakla...