M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

Çocukları “Tost’lu” eleştirebilmek (1)

Çocukları “Tost’lu” eleştirebilmek (1)

"Okuldan eve her gelişimde annemin kapıda hoş geldin deyip beni kucaklaması ve günümün nasıl geçtiğini sorması hayaliyle gelirim. Fakat daha eve adımımı atar atmaz annem: "Üstünü çıkar askıya as¸ çantanı ortalık yere atma¸ ellerini yıka." Sonrasında ise; "Televizyonu açma¸ git dersine çalış¸ üstünü kirletme¸ beni bağırtma, eve zamanında gel …" ardı arkası gelmeyen cümleler kurar.

Yine bir konu hakkında görüş söylediğimde ise; "Çok konuşma¸ kapat çeneni¸ senin aklın ermez¸ sen daha çocuksun¸ her şeye burnunu sokma, akşam yatmasını sabah kalkmasını bilmezsin git yat…" gibi ardı arkası kesilmeyen eleştiriler gelmeye başlar diye anlatıyor Emre adında bir öğrencimiz.

Bir anlık da olsa çocuğun yerine kendimizi koyduğumuz zaman düşüncesi bile insanı bunaltmaktadır. Peki¸ her gün bu eleştiri sürecini yaşayan çocuklara ne yapsın!

Eleştiri; daha çok eksikleri söyleme anlamında çağrım yapsa da aslında eleştiri bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ya da yanlış taraflarını göstermek amacıyla yapılan incelemedir.

Eleştiriler kişiden kişiye değiştiği gibi ortamdan ortama da değişmektedir. Eğer eleştirilecek kişini sosyal statüsü yüksekse yerine göre eleştirilmemekte ya da eleştirirken daha yumuşak ifadeler kullanılmaktadır.

Eleştirilecek kişinin yaşı ve sosyal statüsü düşükse eleştiride kullanılacak dil, sert bir o kadar da cömert davranılır. Eleştirdiğimiz kişi bir de kendi çocuğumuz ise cömertliğimizde daha fazla olur. Başka bir ifadeyle konu yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz çocukların hal ve hareketleri olunca bunu onların iyiliği için yaptığımızı düşünürüz. Bu düşünceyle de eleştirilerimizi sansürden geçirmeden ve çocuk üzerinde bırakacağı etkiyi de düşünmeden cömertçe yaparız.

ELEŞTİRİDE EN ÇOK KULLANILAN SÖZLER

Anne babalar çocukların en çok yaramazlık, söz dinlememe ve derslere çalışmama konusunda eleştirmektedirler. “Sen adam olmazsın, kadir kıymet bilmezsin, halden anlamazsın, ne biçin çocuksun, anlayışı kıt, …” gibi ifadeler, anne babaların en çok kullandıkları cümlelerin başında gelmektedir. Bunları kullanılırken de ifadeler sert olunduğu gibi çözüm yolları söylenirken de yine yumuşak ifadeler kullanılmamaktadır. “Ben senin yerinde olsaydım, bizim zamanımızda, yediğin önünde yemediğin arkanda…”  diyerek kullanılan ifadelerde yine sitemkâr bir şekilde kullanılmaktadır.

Anne babaların eleştiri anlamında kullandıkları suçlayıcı ifadeler, çocuklarda suçluluk duygusuna bağlı olarak düşük benlik saygısı geliştirecektir. “Ne yaparsam yapayım anne babama yaranamıyorum.” diyerek suçluluk psikolojisi bürüneceklerdir. Yinelenen suçlayıcı eleştirilere çocuklar, karşı koysalar da düzeltme gereği yerine, anne babanın kendine uygun gördüğü kişiliğe bürünmeye çalışacaklardır.

OLUMLU ELEŞTİRİLER ABARTILMAMALI

“Aferin sana, sen çok akıllı bir çocuksun, bunu hiç kimse senin gibi yapamaz!” gibi cümleler kurarak çocukların olumlu davranışlarını abartmamak gerekir. Çocukların başarılarını ve olumlu davranışlarını takdir ederken gerçekçi bir şekilde değerlendirmek gerekir. Çünkü olumlu davranışlara değil de kişiliklerine verilen abartılı geribildirimler, çocuklarda kibirlenme ve büyüklenme gibi insanları küçük görme davranışına neden olacaktır. (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Karabacak Arşivi