Çin İle İngiltere Arasında Hong Kong Krizi

Çin İle İngiltere Arasında Hong Kong Krizi

Çin'in Hong Kong'da 2017'de yapılacak seçimlerle ilgili yeni düzenlemelere gitmesi, İngiltere ve Hong Kong’daki demokrasi yanlılarının tepkisini çekti. Çin Milli Halk Meclisi Daimi Komitesi’nin, Pazar günü Hong Kong'un 2017'daki seçimleri...

Çin'in Hong Kong'da 2017'de yapılacak seçimlerle ilgili yeni düzenlemelere gitmesi, İngiltere ve Hong Kong’daki demokrasi yanlılarının tepkisini çekti.

Çin Milli Halk Meclisi Daimi Komitesi’nin, Pazar günü Hong Kong'un 2017'daki seçimleri için açıktan aday olma imkânını kaldırdığını açıklaması, kolonisi olan Hong Kong üzerindeki yetkilerini 1997'de Çin’e bırakan İngiltere’yi rahatsız etti.

İngiltere’nin Hong Kong ile ilgili ‘’manevi bir yükümlülüğü’’ bulunduğunu söyleyen Hong Kong’un eski valisi Chris Patten, Çin’in Hong Kong’la ilgili seçim kararı konusunda Londra’nın konuşmasının bir görev olduğunu ifade etti.

Ortak Deklarasyon’un, Hong Kong’un 1997’de İngiltere’den Çin’e geçmesiyle birlikte Hong Kong’un yaşam tarzını 50 yıl garanti ettiğini de hatırlatan Patten, ‘’İngiltere’nin bunu kabul etmesiyle birlikte Londra yönetiminin, Çin’in Hong Kong’la ilgili verdiği sözlerine saygılı olup olmadığını temin için devam eden bir ‘’ahlaki ve siyasi zorunluluğa’’ sahip olduğunu ifade etti.

19 Aralık 1984’e Çin ve İngiltere arasında imzalanan ortak bildirge, Hong Kong’un Çin’le yeniden birleştiği 1 Temmuz 1997 tarihinden sonra ‘’bir ülke iki sistem prensibi" altında "yüksek derecede otonom" şartı getiriyor.

ABD’NİN AÇIKLAMASI

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise ikinci kez ülkesinin Hong Kong’da "Temel Yasa"ve Hong Kong halkının istekleri doğrultusunda evrensel seçimi desteklediğini açıkladı. Psaki, açık toplum ve mümkün olan en yüksek özerklik derecesi ve kanunlarla yönetilmesinin Hong Kong’un refah ve istikrarı için zorunlu olduğu görüşünü dile getirdi.

Japonya ise Hong Kong’un bir ülke iki sistem politikası altında"hür ve açık" kalmasını şiddetle ümit ettiklerini duyurdu. Çin’den fiili olarak ayrılan Tayvan’da Hong Kong’la ilgili görüşünü bildirdi.

Ancak şu ana kadar İngiliz hükümetinden Çin’in kararıyla ilgili bir açıklama gelmedi.

Hong Kong’daki Demokratik Parti’nin kurucusu Martin Lee Chuming ise dün Hong Kong medyasına yaptığı açıklamada, daha önce bazı İngiliz milletvekillerinin Ortak Deklarasyon’un yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için bir araştırma başlatacağını söyledi.

ÇİN: HONG KONG MESELESİ İÇ İŞİMİZ

Açıktan aday olma imkânını kaldıran Çin, kendisinin belirlemesi beklenen ve "Aday Komitesi" adı verilen bir oluşumun adaylığı onaylayacağını ve aday sayısının en fazla üçe indirileceği duyurmuştu. Çin’in bu adımı, muhaliflerin önünü kesmesi nedeniyle Hong Kong’daki demokrasi yanlılarını çileden çıkardı. Çin protesto edildi. Pekin'i "demokrasi aldatmacası" ile suçlayan Hong Konglu muhalifler, genel seçim hakkı talep etti ve "Merkezi işgal et" (Occupy Central) adı altında yeni bir kampanya başlattı. Hafta sonunda da büyük bir mitingin düzenlenmesi bekleniyor.

2017 seçimlerini "demokratik reform sürecinde kilometre taşı" olarak niteleyen Pekin ise meselenin Çin’in iç işi olduğunu açıkladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Qin Gang, Hong Kong'la ilgili işlere karışma girişimlerinin ‘’anlamsız ve etkisiz’’ olduğunu vurguladı.

Qin, 1997’den sonra Hong Kong’un özerk politikalarının başarıyla uygulandığını belirtti ve ‘’Bugünkü Hong Kong, artık 1997 yılı öncesindeki Hong Kong değildir.’’ dedi.

Çinli sözcü ayrıca, Hong Kong'daki özel idare amiri seçiminin, bölgenin uzun vadeli istikrar ve refahının yanı sıra, Çin'in egemenlik, güvenlik ve kalkınmasını da etki edeceğine dikkat çekti.

Qin, söz konusu seçimin Çin'in iç işi olduğunu vurgulayarak, dış güçlerin meseleye müdahale etmesine izin vermeyeceklerini yineledi. Çinli sözcü ayrıca, Hong Kong'un istikrarının korunmasının, ABD’nin de aralarında olduğu uluslararası toplumun ortak çıkarına uygun olduğunu ifade etti.

Öte yandan Çin Milli Halk Meclisi Dış İlişkiler Komitesi de İngiliz parlamentosuna Hong Kong'daki siyasi duruma karışılmamasını istediği bir mesaj yolladı.

Sözcü Qin, söz konusu mesajın, 1984’te imzalanan ortak deklarasyonun uygulanmasını görüşmek üzere iletilen bir mesaj olduğunu aktardı.

Çinli sözcü ayrıca, Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Xiaoming'in de ülkesinin duruşunu İngiliz tarafına açıkça izah ettiğini ifade etti.

ÇİN DEVLET MEDYASI MUHALİF HONG KONGLULARI UYARDI-

Bu arada Çin medyasında Hong Kong’daki muhalif grupları eleştiren yorumlar yer aldı. Çin Komünist Partisi’nin yayın organlarından Quanqiushibao gazetesi, "Hong Kong halkı ve merkezi yönetimin iradesi önünde sözde demokrasi yanlısı gruplar ancak kâğıttan kaplan olarak kalabilir" ifadesini kullandı.

Çin Komünist Partisi'nin yayın organlarından Halkın Günlüğü gazetesi de seçim reformu kararının, bölgenin siyasi sisteminin gelişimi açısından hayati olduğunu okurlarına duyurdu. Gazetenin yorumunda ayrıca bazı grupların "fitne çıkardığı" ve amaçlarının ise Hong Kong'u bağımsız ya da yarı bağımsız bir siyasi oluşuma dönüştürmek olduğu iddiasına yer verildi.

Bazı yorumlarda da Hong Kong’un, Ukrayna olmadığı ve bu gerçeği görmeyen demokrasi yanlısı gruplara gerçeklerin gereken dersi vereceği savunuldu.

AFYON SAVAŞIYLA İNGİLİZLERE KALMIŞTI-

1839 yılında Çin ile İngiltere arasındaki temel sebebi afyon ticareti olan Afyon Savaşı'nın (Çin ile Batı arasındaki ilk çatışma) Çin'in mağlubiyeti ile sonuçlanması üzerine 29 Ağustos 1842 tarihinde Birleşik İngiliz Krallık ile Qing Hanedanı arasında 1. Afyon Savaşı'nı bitiren Nanjing (Nanking) anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Çin, Hong Kong Adası ve bu adanın civarındaki adaları Birleşik İngiliz Krallığı’na vermek ve yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Anlaşmaya göre ayrıca Çin'de bulunan Britanya vatandaşları diplomatik dokunulmazlığa sahip olacak ve daha önce ülke dışarısına göçmen olarak çıkamayan Çin vatandaşları bu anlaşmayla diğer ülkelere göçmen olarak gidebileceklerdi. Amerika kıtasına ilk göçmenler bu anlaşmadan sonra gitti.

İngilizler, Çin ile Japonya arasındaki 1894-1895 yılları arasındaki savaşta Çin hanedanlığının yenilmesi üzerine fırsattan yararlanarak, 1898 yılında Çin hanedanlığıyla imzaladığı ‘’kira sözleşmesi’’yle Hong Kong’u 1997’ye kadar hâkimiyetine almıştı. Hong Kong, 2. Dünya Savaşı sırasında 24 Aralık 1941'de Japonların eline geçmiş ancak 1945'te yeniden İngilizlere verilmişti.

Hong Kong’un İngilizlerden Çin’e devri için imzalanan ortak deklarasyonla Hong Kong’a 2047 yılına kadar "tek ülke iki sistem" politikasıyla kendi idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı verildi ve ayrıca Hong Kong’un, bu tarihe kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalması kararlaştırılmıştı. Şu an Hong Kong Özel İdari Bölgesi adını alan Hong Kong’un ilk özel yöneticisi de 1997’de Çin tarafından seçilen Tung Chee-hwa (1997-2005) idi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.