Cephede kazanıp, masada kaybetmeyelim
Devletler için en kötü isnat, güvenilmez, ciddiyetle bağdaşmayan hareket, davranış ve söylemlerde bulunmaktır.
Herhangi bir Devletin, güvenilmez ve ciddiyetsiz olduğu ortaya çıkarsa, ne yaparsa yapsın, isterse Dünyanın en güçlü devleti olsun insanların gönlünde itibarı yoktur.
Ondan korkanlar vardır ve olacaktır ama bunun yanında herkesin nefretini toplamıştır.
Devletimizin çok kötü yönetildiği dönemlerde bile hiçbir devletin, toprağında, yönetiminde, varlıklarında gözü olmadığı için her daim başımız dik alnımız açık olmuştur.
Bizim tek amacımız vardı. YURDUMUZU SAVUNMAK. Başka hiçbir derdimiz olmamıştır.
Cumhuriyet Hükümetlerimizin tamamı, edepten asla taviz vermemiştir.
UMARIM MASADA KAYBETMEZ
Azerbaycan ile Ermenistan arasında eylül ayı sonunda başlayan savaş 10 Kasım tarihi itibarıyla sonuçlandı.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaşma Rusya ara buluculuğunda yapıldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev anlaşmadan “ZAFER” diye söz etti.
Akabinde ise Azerbaycan’da halk sokaklara indi kutlamalar yaptı.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ise anlaşmayı, “Çok acı bir gün, İmzalamaktan başka çaremiz yoktu” diye açıkladı.
Ateşkes anlaşması şu maddelerden oluştu.
Taraflar son kontrol ettikleri pozisyonlarda kalacak.
Dağlık Karabağ’daki temas hattına Rusya barış gücü konuşlandırılacak.
Mülteciler, BM Mülteciler Yüksek Komiserinin kontrolünde Dağlık Karabağ’a ve etrafındaki bölgelere dönecek.
Anlaşmanın süresi 5 yıl olacak. Eğer taraflar bir anlaşmaya varamazsa 5 yıl daha uzatılabilecek.
Savaşı, Azerbaycan, İlham Aliyev rejimi kazandı.
Azerbaycan, daha önce kendisine ait toprakları geri aldı.
Bu yüzden de Aliyev iktidarı, zafer kazanmış bir yönetim olarak, yakın geleceğini de garantiye almış oldu.
Ancak burada şu soruyu da sormak gerekir: “Aliyev rejimi”nin zaferi Azerbaycan halkı için zafer sayılır mı?
Bu sorunun cevabının evet olduğunu düşünmüyorum. Zaruret haline gelmedikçe savaş her zaman son çare olmalıdır.
Azerbaycan halkı da son çare olarak savaşı gördüğü için haklıdır.
Zaferin de bir faturası vardır. Bundan sonra da Azerbaycan halkı, kazanılan zaferinin faturasını ödemek zorunda kalacaktır.
Savaştan yeni çıkıldığı için, ekonomik, sosyal, kültürel bütün alanlarda sıkıntılar yaşanmaya başlayacaktır. Sonra da emperyalist güçler zaferin kaymağını kendileri yemeye başlayacak, böylece savaşın ekonomik ve sosyal faturası halkın sırtına yüklenecektir.
Yeni savaş vergileriyle, zamlarla, özgürlüklerin sınırlanmasıyla, sömürünün katmerlendirilmesi, egemenlerin ve yabancı efendilerinin ülkenin yer altı ve yer üstü servetlerini yağmalaması olarak yansıyacağını düşünüyorum.
Bir başka konu da cephede kazanıp, masada kaybetmektir.
Örnekleri tarihimizde o kadar çoktur ki, kanla kazanılanlar masa başında verilmiştir.
Bu konu da Rusya’ya asla güvenmiyorum. Yapılacak görüşmelerde mutlaka Türkiye masada olmalı, hatta Türkiye’nin garantörlüğünde olmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.