Dün yazdığımız eski adıyla SSK, yeni adıyla Araştırma Hastanesi yakınına cami yapılması teklifine çok olumlu tepkiler geldi. Hastane doktor ve çalışanları başta olmak üzere konuya vakıf olan herkes o bölgeye cami yapmanın hem farz, hem de vacip olduğunu söylüyor.

Tabi cami yapmak sabah kalkıp akşama yapılacak kolay bir iş değil. Bazı camilerin yapımı yıllarca sürüyor. Biz de bir tohum attık, vakti zamanı gelince filizlenip inşallah o bölgeye yakışan bir caminin temeli atılır.

Ancak biz adı geçen bölgeye cami ihtiyacını gündeme getirince bu sefer aynı bölgeden başka bir ihtiyaç dile getirildi, o da yaya geçidi.

Malum Meram Yeni Yol’daki hastaneye şehir istikametinden gelip dolmuş veya otobüsten inen binlerce yolcu –ki bunların çoğu da hasta ve yaşlılardır- çift şeritli caddeyi geçerek hastaneye ulaşmak durumundalar. Tabi bu da hem araç trafiğini aksatmakta, hem de yayalar için büyük tehlike oluşturmaktadır.

Hal böyle olunca buraya hem de yürür merdivenli cinsinden en modern bir yaya alt geçidi veya üst geçidi elzemdir.

Bir ilahiyatçı olarak söylüyorum. Buraya cami ne kadar ihtiyaçsa, böyle bir yaya geçidi de o kadar ihtiyaçtır. Çünkü şeriatın özü nesli, malı, canı… korumak üzere kurulmuştur.

Çocukluğumuzda Goca Gonya’da bir tek alt geçit vardı ve o zaman böyle altgeçit-üstgeçit lafı da pek bilinen bir kelime değil ve biz o Meram Yolu’ndaki geçide “batdı-çıkdı” derdik.

Şimdi hem altgeçit-üstgeçit kelimesi yaygınlaştığı, hem de alt ve üst geçitler çoğaldığı halde hala orası Gonyalılar tarafından “batdı-çıkdı” diye anılır.

 Bu şehirde belediyecilik adına hayırlı güzel hizmetler yapıldı. Taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun. Bu arada nüfus çoğaldı, trafik arttı, yeni yollar açıldı, hem araçlar, hem yayalar için yeni alt ve üst geçitler de yapıldı.

Ancak akşama kadar bu şehrin yollarında, caddelerinde gezip dolaşıyoruz. Bazen çok da fazla gelip geçeni olmayan yerlere alt veya üst geçitler yapıldığı halde bu hastane önüne nedense bir geçit yapılmamış.

Üstelik böyle bir yaya alt veya üst geçidi yapılsa diğer yerlerdeki 5-10 tane geçidin toplamından daha fazla müşterisi olacağı kesin bir vakıadır.

Meram ve Büyükşehir Belediyelerine duyurulur.

Yarın, öbür gün, 1 sene sonra, 5 sene sonra… gözü bandajlı, elinde koltuk değneği, kucağında ilaç-filim poşedi ile karşıdan karşıya geçerken bir hasta kaza geçirip can verse, ya da bir çocuk anasının elinden fırtıp yola fırlasa ve masum kanı asfalta dökülse bunun vebalini kim yüklenecek?

Tabi bunun tersi de var. Ayağı alçılı, takatten kesilmiş bir yaşlı hasta da otobüsten inip yürür merdivene binse ve rahatça yolu geçip hastaneye ulaşsa taa içinden gelerek “Hay Allah razı olsun şunu yapandan” demez mi?

Hem de hastanın duası makbuldür, öyle değil mi?