Başkanlar bölündü

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından hazırlanan rapordaki Federasyon başkanları en fazla 2 dönem seçilmeli görüşü, federasyon başkanlarını ikiye böldü.

Devlet Denetleme Kurulu, “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Faaliyetlerinin Denetimiyle Özerk Federasyonların Uygulamalarının Değerlendirilmesi” başlıklı raporunda, özerk spor federasyon başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin üst üste iki dönemi geçmeyecek şekilde sınırlandırılması tavsiye edildi. 20 yıldır Boks Federasyonu Başkanlığını yürüten Caner Doğaneli, rapordaki görüşe katılmadığını belirterek, “Çünkü bir federasyon başkanının ilk dönemi yurt içi ve özellikle yurt dışında ilişkilerini geliştirmekle geçiyor. İkinci dönemde bunların meyvesini topluyor. Milletvekilliği seçimlerinde bir kişinin sürekli aday olmasını nasıl engelleyemiyorsanız, seçim gibi demokratik ortamlarda da federasyon başkan adaylarına karışılmamalı” diye konuştu.

Doğaneli, “Kendine güvenen varsa, ben bu işi yaparım diyen varsa çıkar aday olur. Böyle bir yaklaşım demokrasinin ruhuna aykırı. Bunun örneğini hiçbir ülkede görmedim. Aksine Macaristan, Ukrayna, Azerbaycan gibi ülkelerde arkadaşlarım yıllardır bu görevi başarıyla sürdürüyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Güreş Federasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak da 2 dönem başkanlık süresini yetersiz bulduğunu ifade ederek, “Bizim tesislerimiz, altyapımız o düzeyde değil ki 2 dönem bir başkan için yeterli olsun. Projelerin tamamlanması için, sporculardan istenilen verimin alınabilmesi için en az 3 dönem olmalı. Ama 3 dönemden fazlasını da doğru bulmuyorum” dedi.
BOZDOĞAN: “2 DÖNEM YETERLİ”
Yüzme Federasyonu Başkanı Ahmet Mazhar Bozdoğan ise rapordaki süre kısıtlaması görüşüne katıldığını dile getirerek, “1 dönem az, ancak bir başkanın projesinin hayata geçirebilmesi ve sonuç alabilmesi için 2 dönemin yeterli olduğunu düşünüyorum. 2 dönemden sonra yönetimi bırakmalı ve yeni, taze kan gelmeli. 20 yıl başkanlık yapanlar var. Bunu doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı. Hentbol Federasyonu Başkanı Tarık Cengiz, rapordaki görüşlerin kendi düşünceleriyle örtüştüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: “Rapordaki görüşü doğru buluyorum. Benim düşüncelerimle örtüşüyor. Ama kıstas olarak başarı baz alınacaksa Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından bu kıstaslar belirlenmeli. Başarı için madalya tek başına kıstas olamaz. Federasyonların sosyal sorumlulukları da var. Ayrıca yeni gelen kadroların her zaman bir avantajı vardır. Onların da önünü açmak, yetenekli yöneticileri ortaya çıkarmak lazım.” Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş da, kamu görevlileri için sınırlamaların bulunduğuna dikkati çekerken, “Federasyon başkanları için de olabilir. Sonuçta Cumhurbaşkanı bile seçimle geliyor, ancak belli bir görev süresi var” dedi.
SÜRE, KRİTER OLMAMALI
Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, kriterin süre değil hizmet heyecanı olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Ben dönem sınırlaması yerine hizmet heyecanının kıstas olduğuna inanıyorum. Bir başkan 1 dönemde de heyecanını yitirebilir, 12 dönem başkanlık yapsa yitirmeyebilir de. Burada 2 kriter önemlidir. Birincisi başkanının hizmet heyecanını yitirmesi. İkincisi ise camia tarafından ne kadar destek gördüğü. Bu iki kriter başkanın bırakmasını gerektiriyorsa o makamın işgal edilmesine gerek yok.” Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi ise bazı branşlarda sistemin oturtulmasının çok zor olduğunu vurgulayarak, “Deneyimli insanlara her federasyonda ihtiyaç var. Bana göre kriter başkanlık dönemleri değil, başarı ya da başarısızlık olmalı. Bir ilerleme ivmesi yakalandı mı bunun devam etmesine izin verilmeli. 3 dönem, 5 dönem diye sınırlandırmamak lazım. Tabii zamanı gelince de genç ve yetenekli yöneticilere devretmeyi bilmek gerekiyor” diye konuştu.