Babacan: İthal Edip Tüketiyorsak, Bu Ciddi Bir Sorun

Babacan: İthal Edip Tüketiyorsak, Bu Ciddi Bir Sorun

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, banka kredilerinin yatırım ve ihracata yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kontrolsüz iç tüketim konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Cari açığın kısa vadede düşürülmesi için maliye ve para politikasının...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, banka kredilerinin yatırım ve ihracata yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kontrolsüz iç tüketim konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Cari açığın kısa vadede düşürülmesi için maliye ve para politikasının büyük önem taşıdığını belirten Babacan, “Bu konuda 2012 yılından beri ihracata ağırlık veren ama iç tüketimi kontrollü devam ettiren bir yapıyı sürdürüyoruz. Eğer ithal edip tüketiyorsak bu ciddi bir sorun. Bu tüketimi de banka kredisiyle yapıyorsak problemler kronik hali gelir. Banka kredilerinin tüketim yerine yatırım ve ihracata verilmesini istiyoruz. Tüketici kredileri, banka kredilerinin yüzde 25’ini geçmemesi lazım. Bu konuda bazı adımlar attık. Yıl sonu itibariyle yüzde 6 belki biraz altında bir cari açıkla karşılaşacağız.” dedi.

Ali Babacan, İzmir Ticaret Odası’nın (İTO) ev sahipliğinde İzmir iş dünyası ile buluştu. Babacan, Hilton Otel’de düzenlenen toplantıda işadamlarına ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Önümüzdeki dönemin ekonomik açıdan önemli olacağına işaret eden Babacan, “Yaşanan krizlerin tortularının temizlenmesi çok uzun sürecek. Ama krizlerin en kötü dönemlerini geride bıraktık. ABD daha güçlü bir toparlanma yaşıyor ve FED normalleşme sürecine girdi. Varlık alımlarını sıfırlamaya başladı ve sonrasında faiz artırımına gidecek. Bunlar normalleşmenin göstergesi. Kötü bir şey olarak görmemek lazım. Avrupa da ise zayıf da olsa bir toparlanma görülüyor. Bu zayıf toparlanma bile bize yararlı olmaya başladı. Yaklaşık yüzde 10 ila 20 arasında bir ihracat artışı yaşadık. Umarım bu toparlanma devam eder. Ama bu kırılgan ve zayıf bir toparlanma. Tekrar sıkıntılı bir konuma gelebileceği düşünülerek hareket edilmeli.” diye konuştu.

‘TÜRKİYENİN İSTİKRARLI BÜYÜMESİ DEVAM EDECEK’

Gelişmekte olan ülkelerde büyümenin gelecek 10 yılda daha düşük olacağını kaydeden Babacan, şöyle devam etti: “Brezilya yüzde 1’i bile tutturamayacak. Hindistan keza aynı. Türkiye de hızlı ve istikrarlı büyüme devam edecek. İstikrarlı büyüme yatırımların da bu ülkelere gelmesini sağlayacak. Bu da Türkiye için güzel bir şey. OECD’de Avrupa’nın en hızlı büyüyecek ekonomi olarak da Türkiye gösteriyor. Bu da kendiliğinden olmayacak akıllı bir yönetimle olacak. Bizim artık kamu borcu sorunumuz geride kaldı. Dolayısıyla kamu borç stoğu hedefiyle hareket etmiyoruz. Cari açığın ve özel sektörün borç sürdürülebilirliğine göre programımızı yapıyoruz. Petrol fiyatları 20 dolar olsa cari açık diye bir problemimiz olmazdı. Tasarruf oranlarının da düşüklüğü cari açığın fazla olmasına neden oluyor.”

‘YÜZDE 4 CARİ AÇIK SÜRDÜRÜLEBİLİR’

Türkiye’nin yüzde 4-5 arası cari açığın sürdürülebilir olduğunu dile getiren Ali Babacan, “Özel sektörün dış borcu her sene artarsa uluslararası kurumlar endişeye kapılabiliyor. Cari açık bu açıdan özel sektörün dış borcunu oldukça fazla etkiliyor. Güven olmadan harcama da yatırım da yapılmaz. Güven olursa bunlar yapılır. Güven sarsılırsa yatırım ve harcamalarda tutuk davranılır. Türkiye olarak bizim güven göstergelerimiz gayet iyi durumda.” ifadelerini kullandı. İzmir iş dünyasının teşvik beklentilerine de cevap veren Babacan, teşvik sisteminin illerin sosyo-ekonomik durumuna göre belirlediğini söyledi. “Geri kalmış illere daha fazla teşvik verirken, gelişmişliği fazla olan illere daha az teşvik veriyoruz. Ne kadar teşvik verilirse verilsin esas olan o ilin nitelikli insan gücüdür. Bu da İzmir’de var. Kentler için bu güç itici bir görev görmektedir.” dedi.

‘FAİZ İNDİRİMİNDE NİHAİ KARAR PARA POLİTİKALARI KURULU’NUN’

Babacan, işadamlarının sorularını da cevapladı. Enflasyon ve Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Babacan, “Merkez Bankası’nın iradesi dışında örneğin petrol fiyatları gibi nedenlerden dolayı enflasyonda yapılabilecek şeyler kısıtlı kalabiliyor. Tarımsal ürünlerde çiftçimize belli bir fiyattan alım yaptırıyorsak bunda da MB’nin yapabileceği bir şey yok. Kur da geçişkenlik bir gerçek. Kur artınca bu da enflasyona yansıyor. Son 2 aydaki enflasyonda da en önemli etki kur. MB’nin elindeki enstrümanlar taleple ilgili. Nihai karar verici para piyasası kurulu. Bu 7 kişilik kurul tüm gidişatı göz önüne alıp karar veriyor.” şeklinde cevapladı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.